DÜNYADA OLUP BİTENLER Beklenen eylül Batılılar başlangıçta dostları güzel çehreli Chamoun'u desteklemek- te tereddüt etmediler. Meşhur Altın- cı Filo Beyrut açıklarında dolaşma- ya başladı. Lübnan polisi — silâhlar, daha sonra tanklar ve jet uçaklarıy- la teçhiz edildi. Dulles, Chamoun'u kurtarmak için Lübnana asker çı- kartmakta tereddüt etmiyeceğini ih- sas eden nutuklar çekmeye koyuldu. Türk Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu da Dulles'ın sözlerinden as çok mülhem bir konuşma yaptı. Nuri Sa- id Londraya "Sizin düdüğünüzü ça- lan Chamoun'un 1mdad1na koşmaz— sanız bir daha —hiçbir sözünüze inanmam" mealinde mesajlar yağ- dırdı. Gelgelelim âsiler bu kabadayılık gösterilerine aldırmadılar ve müca- deleye devam ettiler. Lübnanın bütün aklı başında insanları Cumhurbaş- kanına karşı cephe aldılar. Asil çeh- reli Chamoun'a "Nasır beni dövüyor, Sam Amca imdat" diye bağırmaktan başka çare kalmamıştı. Ancak işler hu safhaya geldikten sonra Batı saflarında' — tereddütler başladı: Amerikan Dışişleri Bakan- lığı Chamoun'u tutmakla iyi bir ata oynamadığını farketti. Chamoun'un "herşey Nasırın eseri" feryatlarına rağmen, Washington'dakiler, Nasıra en ufak sempatisi olmıyan — birçok aklı başında insanın muhalefet sa- fında toplandıgını farkedemiyecek kadar miyop değildiler. Tornistan lü- zumluydu. Washington'daki bir A- merikan — diplomatı: "Amerikanın Lübnanda tek başına askeri müda- helesinin bir hata, İngilizlerle likte müd_ahelesinin bir gaf, bu mü- daheleye İngilizlerle birlikte Fransız- lar da dahil olursa bir felâket olaca- ğını" söyliyerek Washington'daki bu hava değişikliğini ifade etmektedir. Ama Batılılar, Orta Doğuda fiyatı pahalı ödenen dost devlet adımları- nın itimadını kaybetmemek zorun- daydılar. Chamoun'un akıbetini, Ba- tı dostluğunun "test" i sayan Nuri Saide, Batılıların isler kötü gidince dostlarım yüzüstü bırakmıyacakları- nı göstermek 1lazımdı. Hiç değilse Chamoun'un müddetini — doldurarak zahiren şerefli bir şekilde sahneden çekilmesi temin edilmeliydi. Batı diplomasisi hâlen Mr. H.'ın gölgesin- de şerefi kurtarmaya çalışmaktadır. Mr. H. muhalifler üzerindeki nüfu- zunu kullanması için, Nasırı bile zi- yarete gitmiştir. Bizzat Mr. Dulles perde arkasında Chamoun'u — tâviz vermeye zorlamaktadır. Dulles'la u- zun uzun konuşan Lübnan Dışişleri Bakam Malike ne Amerika ne İngil- tere, ne de Birleşmiş Milletlerin as- keri müdahelesini talep — etmemesi, gerektiği anlatılmıştır. Nurı Saidin aklından geçen, Irakın Lübnana gö- nüllü göndermesi fikri de, karşı ta- rafın belki de daha tesırlı bir şekli- e aynı usüle başvuracağı düşünce- siyle herhalde terkedilecektir. Şimdi- lik Washington ve Londra — kazasız belasız eylülün gelmesini ve Chamo- un'un yerini iki cemaatin itimadım kazanmış bitaraf bir kimsenin al- masını beklemektedirler. Güvendiği dağlara kar yağdığını gören Chamo- un yeis içindedir. Sıra Krallar Federasyonunda Batının kayıtsız şartsız hizmetkâ- rı Chamoun'un kocaman 1âflara rağmen, filen yüzüstü bırakılması Nuri Saidi iyice kuşkulandırmıştır. Haklı olarak Chamoun'u bırakanlar bir gün Nüri Saidle de alısverişleri- ni kesebilirler. Gerçi Londra, kırk Beyrut sokaklarının hali Harp oyunları! 24 yıllık dostu Sir Nuriyi yatıştırmak için elinden geleni yapmıştır. Hatta İngiliz idaresi altındaki zengin Ku- veyt Şeyhliğinin Krallar Federasyo- nuna katılmasını teşvik ' edeceğini resmen açıklamıştır. Nuri Saidi ik- na için bu kadarı kâfi gelmemişse de İstanbul konuşmaları — sıra- sında, Kıbrıs meseleleri — dolayısıyla İngiltere'ye ateş püsküren yakın ar- kadaşı Menderese ve Türk halk ef- kârına sabır tavsiye etmektedir. Maamafih Bağdat Paktının müs- lüman devletleri Başkanlarının Pak- tın normal toplantısından evvel 14 Temmuzda yapacakları konferans oldukça fırtınalı geçecektir. Müslü- man memleketler, Batılıların Cha- moun'u terketmesi karşısında uzun uzun düşüneceklerdir. Zaferin Rad- yo gazetesinde de yayınlanan bir makalesinde -ilk defa olarak, Ame- rika da dahil- Batılıların Orta Doğu- daki gafletlerinden ve bölgenin dis- lokasyonundan bahsetmesi, şımdıye kadar Bağdat Paktının musluman Ü- yelerini itidale sevkeden Cumhuriyet Hükümetinte de bu sefer içinin do- lu olduğunu göstermektedir! Maamafih Bağdat Paktının müs- lüman üyelerini için için kemiren endişeler fazla mübalâğa edilmeme- lidir. Endişelerini teskin için müslü- man pakt üyelerinin aklına — gelen yegâne fikir Paktın kuvvettendiril- mesi, yani Sam Amcanın resmen Pakta girmesi ve dolar — kesesini cömertçe açılmasıdır. Nitekim İran Şahı Washington'da bu fikri tekrar- lamıştır. Bağdat Paktını sadece müslüman devletlerden müteşekkil bir topluluk haline getirmek fikriy- se, Sir endisi aleyhındekı cereyanlara karşı paratoner gibi gö- rünse de ne Türkiyeyi cazbedecek- tir, ne İranı, ne de Pakistanı! Fransa Nabız yoklamaları Geçen haftanın sonuna doğru, bi- ri Cezayirden, diğeri Washing- ton'dan gelen iki adam Pariste kar- şılaştılar. Okyanusu aşan adam, ye- ni Fransız Başbakanı — General de Gaulle'ün dış siyaset hakkındaki fi- kirlerini öğrenmiye gelen Mr. Dul- les'ti. Dulles hava meydanında Fransız Dışışlerı Bakanı tarafından karşılan- r hafta evvel. Kıdemsiz hükü- met başkanının kıdemlinin ayağına gitmesi hususundaki protokol kaide- sine aldırmadan Paris yolculuğunu yapan İngiliz Başbakanını bile kar- şılamaya gidip gitmiyeceği hususun- da tereddüt edilen Başbakan de Ga- ülle, tabii ki hava meydanına gel- memişti. Dulles derhal Concorde civarın- daki Amerikan sefaretine gitti ve NATO Başkumandanı General Nors- tad ile uzun bir konuşma yaptı. Dı- şişleri Bakanının NATO ve General hakkında ilk elden taze — haberlere