12 Nisan 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

12 Nisan 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OCLP BİTENLER Cemil Bengü “Hayırlısı ile bir devretsem" Ankarada ve İstanbulda evvelâ bir te- mizleme ameliyesine lüzum — vardı. Ankarada Genel Merkez, Eren-Bir- gen hizbine karsı, diğer hizbi müteşeb bis heyet olarak vazifeye getirmişti. Ama, elde mevcut delegeler Eren- Bir- gen hızbının taraftarlarıydı Onlar- la bir il kongresine gitmek intihar Müteşebbis heyet — evvelâ, 946 Demokratlarından müteşekkil bir. delegeler kadrosunu vücuda ge- tirmek zorundaydı. İstanbulda hareketler En karışık teşkilât İstanbuldaydı. a da müteşebbis heyet bir takım ılçelerde temizlik yapmak ve hizipleri supurmekle meşguldu Da- ha ziyade "hizip dışı", iki tarafı an- laşmaya sevkedebılecek şahıslar başa getiriliyordu. Eminönü ilçesi Dr. Ali Esat' Birola verilmişti. Bu Eminönü ilçesi, İstanbuldaki D. P. hizipçiliği- nin müşahhas misaliydi'. Taraflar dai- 30 bin, 1954'de 10 Un reyle C.H yi geçen Eminönü 1957 'de 2 bın fark— la seçımlerı kaybetmişti. Aynı şekil- de Beşiktaş, Bakırköy Üsküdar ilçelerinin de elden geçırılmesıne lü- zum vardı. İstanbuldaki iki meşhur hızıp, lâ- kaplarıyla Sarolistler ve Köprülücü- erdi. Köprülücüler seçımlerde en ağır darbeyi yemişler, aday dahi gös- terilmemişlerdi. Firuzan Tekiller, Fuad TUrkgeldiler, Zeki Rıza Sporel- ler açıkta kalmışlardı. Hizbin fiili lideri Necmi Ateş de milletvekili de- ğildi. Buna mukabil Sarolistler de dağıtılmışlar, bizzat Dr. Mükerrem Edirneden aday gösterilmişti. . Böylece iki taraf ta zarara uğramıştı. 6 ti. Şimdi İstanbulda hu iki hizip, müşterek bir cephe kurmaya ve par- ti içi İstanbul seçimlerini vurmaya çalışıyordu Karşılarındaki rakip "it- alı" adı verilmiş olan Cemil Bengüydü. Ama Cemil Bengü, İstan- bul D. P. il başkanlıgından fazla memnun gorunmuyordu eçileme- yen bakanlar" arasında aslan payım Mümtaz Tarhan almıştı. Prof. Gök- türk de Milli -mniyet hizmetinin ba- şına getirtilmişti. İkisinin de makam arabası vardı. Cemil Bengüye üvey evlât muamelesi yapılmıştı. Mümtaz Tarhan sendika kapatmış, Prof. Gök- türk de Milli Emniyet hizmetinin ba- kendisi de Meclis müzakerelerinde ayağa kalkıp kalkıp az mı bağırmış- tı. Bu bakımdan Cemil Bengü verilen işi "hayırlısıyla tamamlama başka Ur yere atmaktan başka İhtiras taşımıyordu. Böylece. Büyük Kongrenin yapı- lacağı sözü bile D.P. içinde Ur hare- kete yol açmıştı. Bu hareketin bere- ket getirip getirmeyeceği Önümüzde- ki günlerde anlaşılacaktı. C. H. P. Rahata alışanlar âdise başkentte, Ankara Palasın Büyük Meclıse bakan kapısı önün- de cereyan etti.' Meclisin bütün top- lantı günlerinde olduğu gibi o gün de, kaldırımların üzerinde bir me- raklı kalabalığı toplanmıştı. Mecli- se giren mılletvekıllerı seyredılıyor— du. Meclisin kapısında Ur p me- muru duruyor ve mılletvekıllerı ge- çerken selâm veriyordu. Kalab lık- tan biri, yanındakini dürttü u polisi görüyor musun" İş- bızım Demokrasinin 1 numaralı duşm nı bu. Adam seçim bolgesınden iyi niyetle dolu olarak geliyor. Bir de bakıyor ki, kendisine selâm duruyor. burada polisler bile Bir caka, bir azamet. Tabii alışıyor. Alışınca da, kımıldatabilirsen, kımıldat.'." sırada Meclise gırmekte olan, Ur C.H.P. milletvekiliydi ve söz ona matuftu Doğrusu istenilirse, bu lâ- fa hak vermemek imkânsızdı. Bir çok . P. milletvekili, kendisini bir rehavetın kollarına terketmeye mü- ayya gorunuyordu "Meclis İçi hu- susi faaliyetler" tesirlerim icra et- meye başlamıştı. Bir kooperatif ku- rulacaktı. Eee, herkes ev sahibi olu- yordu da, milletvekillerinin başlan kel mıydı C. H. seçim sıra-, sında Bir çok vaadde bulunmuştu. Doğruydu, bunların bir kısmı uzun, titiz hazırlık devresi iste ler— di. Fakat, milletvlekili maaşlarının indirilmesi gibi bir diğer kısmı, ha- zırlık devresinden ziyade iyi niyet ve teşebbüs bekliyordu. Halbuki bir ta- kim C. H. P. illerin, partilerinin ke- sin vaadine, taahhüdüne rağmen bu maaşları kısmaya — yanaşmadıkları, "ancak geçiniyoruz" diye sızlandıkla- rı maalesef hakikattı.Partinin parti disiplinini göstermesi ve bu yolda sü ratle karar alması lâzımdı. Buna mukabil, daha ayağın tozuyla yapı- lan, bir kooperatif teşkil etmek ol- muştu. Şimdi milletvekilleri arsa işiyle, harç işiyle, demir İşiyle ciddi şekilde meşgul olmaya başlamışlar- di! "Günü gün etmek" politikasının şampiyonları gün geçtikçe — çoğalı- yordu. Aslına bakılırsa o politikanın salikleri için milletvekilliği, dünya- nın en güzel, en hoş mesleğiydi. Dışarda kalanlar ma C H. P. ye rey vermiş olan- ar, böyle düşünmüyorlardı. C.H. P. den daha fazla faaliyet istiyor- lardı ve Grubun ateşinin ne bağırıp çağırmakla, ne de kooperatif mesele- , lerinde gayret göstermekle tezahürü- 'nü bekliyorlardı. Çalışmak lâzımdı, ve C. H. P. Grubu gerektiği kadar çalışmalıydı. Yalnız Grup değil, parti de tatmin edici bir faaliyet içinde değildi. C. H. P. Grubu Evvelâ can, sonra canan AKİS, 12 NİSAN 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: