12 Nisan 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

12 Nisan 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M u s Konserler En iyisi ( ıeçen hafta önemli bir musikişi- nas, İstanbulu ziyaret etti. Piya nist Haris Henkemans, bu mevsim İs- tanbul halkının dınledıgı piyanistle- rin hepsinden üstündü. yazık ki Ankara, bu kaliteli icracıyı dinleye- medi. Bu yıl İstanbula gelen yabancı sanatçıların hepsi, kültür merkezle- rinin aracılığıyla, Ankarada da çal— mışlardı. Oysa, Henkemans'ın elin den tutacak böyle bir kültür teşkıla— ti yoktu. Hans Henkemans bilhassa Mozart ve Debussy uzmanı olarak tanınıyor- du; zaten İstanbul konserlerinde de, en büyük başarısını bu bestecilerin ve Ravel'in musikisinde — gösterdi. Mozart'ın bir Gluck temi üzerine K 455 varyasyonları olsun. La Majör piyano konçertosu olsun, piyanistin yumuşak tuşesi, düzenli tempoları, hassa olağanüstü tekniği — sayesinde duyurucu icralara kavuştular. Bu tek- nik ve tuşe asıl, Debussy ve Ravel'in eserlerinin çalmışında en tesirli ne- ticelerini veriyordu Tıptan musikiye Hans Henkemans'ın bir Hollandanın ileri önemi de, gelen bestecile- de tefsir edici sanatçıların nın- birleştiriyordu. 1913 yılındadog— muştu. Tıp tahsili yaparken bir yan- dan da r ile ano ve Willem Pijper ile bestecilik çalışıyordu. 1- kinci ünya —Savaşından sonra dok- torluğu bırakıp kendini tamamen mü- Debussy'nin eserlerinin çoğunluğunu ve Mozart'ın birçok eserini plâğa — kaydetmiş ve “Philips-Epic" marka üstün- Bundan başka da aynı marka üstünde piyasaya çıkmıştın Bir Mo- zart uzmanı olarak her yıl Salzburg Festivaline katılmaktadır. Besteci o- larak' birçok mükafat almış, bu ara e m a n konsertosu 1953'te P r o f Van der Leeuw mükâfatını kazanmış, arp könsertosunu da 1956'da Amsterdam Cöneertgebouw orkestrasının şefi Eduârd van Remum'un 25'irici yıl jübilesi münrlsebetiyle aldığı bir sipa- ris üzerine bestelemiştir. İleri azlığı ans Henkemans gibi büyük bir pi- aniste İstanbul halkının göster- diği ilgi tuhaftır, ondan çok daha aşağı derecelerde -piyanistlere göste- rilenden daha azdı a beraber İstanbulun konser piyasasını yakın- dan tanıyanlar, konser müşterileri- nin musiki dışı sebeplerle. gişeye git- tiklerini biliyorlardı. Henkemans konserlerinde salonun yan yarıya boş olmasının sebebini bir yandan ra- mazana, öteki yandan Henkemans'ın 32 Yaşı yetmiş ama işi — bitmemiş musevi veya beyaz Rus olmamasına verenler vardı. İkinci konserde vuku bulan bir hadise işe, anecerlerinin sahne adabıyla ılgıla meselelere dik- kat etmeleri gerektiğini gösteriyordu. Piyanist, ikinci bir ek parça çalmak için sahneye çıktığında dört tane ha- demenin piyanoyu sahne gerisine sü- rüklediğini Ama halkın alkış- ları dinmek bilmiyordu. Bunun üzeri- ne piyanist iskemlesini aldı ve kulise doğru yürüdü. Piyano 1lütfedilip bi- raz sahneye doğru itildi ve ünlü pi- yanist, ek parçasını on cıkta çaldı. Çalarken, Saray Sinemasında verilen diğer., birçok onserde olduğu gibi. sahnede kediler dolaşıyordu. Bütün bu olup bitenler hem —sanatçıya hem halka, büyük bir saygısızlıktı. OKUYOR Düello âdise, Ohampi-Elysees tiyatrosun- [—] ü ü oynıyacaktı. O- yundan önce 72 yaşındaki Marguis de Cuevas perdenin önüne çıktı. Bütün nişanlarını takmıştı Halka şöyle hi- tap etti. "Bır mektup aldım. Kum- panyamın, balesini ürri- Fransaya değil, tek bir adama kızgınım. Oyun devam e- decektir." Perde açılıp da markinin kumpan- yası "Siyah ve Beyaz"1ı oynamaya başladığı zaman, Cuevas'ın kızgın ol- duğu tek adam, locasında, hiddetten kuduruyordu. Bu adam. Paris opera- sının baş koregrafı, ünlü dans ustası, 53 yaşındaki Liüfar'dı "Siyah ve Beyaz" balesi, Paris Operasına ait olduğu için oynanmasını menetniişti. Perde — arasında if: Cuevas'ı halkın arasında gördü men yanı- mendilini a- Lıfar'm suratına fırlattı.. Bunlar olup biterken fotoğrafçıların — fleşleri yanıp sönü- yordu. Oyundan sonra Lifar, Cuevas'ı düelloya davet ettıgını bildirdi ve e fotoğrafçılar Cu— evas'ı evinde ziyaret ettikleri zaman onu, matizmalarının, geçenlerde kırılan bacağının ve iyi görmiyen gozlerının Verdıgı ımkan nısbetınde da düelloya hazırlanıyordu. gün sonra iki dans ustası, bir televiz- yon stüdyosunda da birbirlerine, rast- ladılar. Birbirlerine ağır lâflar söyle diler. İki ihtiyara kalsa, belki düel- lodan — vazgeçerlerdi. Ama şahitleri buna imkân vermediler. Cuevas'ın şa- hiidi. mebus Jean-Marie Le Peni mar- mye.şöyie dedi: "Liftarın şahitleriyle görüştüm, ikinize de düellonun nere- de olacağını bildirmemiye karar ver- dik! Sizleri. son dakika foraya götüre- (Bu sözler üzerine marki sa- rardı Hem. Amerikan sefaretinin, hem de Fransız polisinin muhalif olduğunu ileri sürerek raz etmek istedi Silide doğan Cuevas, Ameri kır hm uyruğuydu Fakat -Le Pen'in kararı keşindi. "Herhalde bir Fransız mebusu ile bir Fransız su- komediye —dönecek bir şeref ini halletmeye mecbur bırak- istemezsiniz Nihayet hafta sonuna. Lifar ile evas, Parise 80 kilometre kasjar malikânenin sinde karşılaştılar. Altı revip kılıç salladılar. İkisi de hafifçe yaralandı: Nihayet Cuevas düelloyu bıraktı Le Pen'in omuruna basın dayıyarak ağlamaya, başladı. Lafer ihtiyar markinin yanına geldi Ona sarıldı ve "barisacamı bıliyorum" sarıldı — ve “barışacağımızı biliyor- dum" AKİS, 12. NİSAN 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: