KADIN Sosyal Hayat İftar ava kararmaya yüz tutmuş, if ar vakti yaklaşmıştı. Demirspor lokali önünde aynı anda beliren, ka- labalık, bu bakımdan telâşlı idi. Bir- birlerine saati soran hanımlar "top" u kaçırmış olmaktan korkuyorlardı. Hele Amerikalılar için bu hakiki bir mesele olmuştu. İftar saatim öğren mek için sabahtan faaliyete geçmiş- lerdi. Geçen hafta, çarşamba günü Türk - Amerikan Kadınlar Kültür Derneğinin aylık yemek toplantıla- rı “iftar” şeklinde — yapılmıştı ve ilk defa, kadınlar arasındaki bu yemek toplantılarına erkekler de iştirak e- diyorlardı. Başta Suzan Pamir ol- mak üzere, idare heyetinin — gönlü, böyle bir günde erkekleri evde — aç bırakmaya razı olmamıştı. Türk ailelerinin gözleri saatte lerken, Amerikalı aileler merakla if- tar sofrasını tetkik ediyorlardı. Oru- cun zeytinle bozulduğunu artık öğ- renmişlerdi." Sofraları süsleyen pey- nir çeşitleri de ramazan için peynir yokluğunun hiç olmazsa, lokallerde giderildiğini gösteriyordu. Hele mü- kellef iftar yemegını takiben or- taya gelen kahve, mis gibi — kokusu ile nice hasretleri söndürmüştü. Oruç bozanlar da, bozmıyanlar da gayet memnundu. Yemekten sonra oynatılan kukla, ramazan eğlencelerini hem Ameri- kalı, hem de Türk ailelerine tanıt- mış oldu. Reçel ve pasta yarısı on zamanlarda kadın faaliyetleri- nin merkezi haline gelen Demir- spor lokali geçen cuma gene heye- Jüri iş başında Parmağını canlı bir gününü yakıyordu. — Zevk- le giyinmiş zarif hanımlar, saat üç- ten itibaren lokali doldurmaya baş- lamışdı. Kimisinin elinde reçel ka- vanozları, kimisinin elinde pasta ta- bakları vardı. Kapıda» her — gelenin yakasına ismini ve soyadını taşıyan bir tanıtma kartı yapıştırılıyordu. Demirspor lokalinin büyü lonu baştan başa — dövizlerle — donatılmıştı, Ve masaların üzerinde enstitüler ta- rafından hazırlanmış Türk bayrakla- rı — vardı. Dövizlerin bir tanesinde "Usul bize nasıl zaman kazanacağı- mızı öğretir" diyordu. Bir diğerinde' "Medeniyetin temelleşmesinde en bü- yük vazife kadınların omuzundadır" Geçen yıl tertiplenen "Ah bir top atılsa!" AKİS, 12 NİSAN 1959 iftar sofrası yalayanlar ibaresi göze çarpıyordu, insanın oku- makla bıkmıyacağı bu güzel sözler yanında, sık sık şu reklam göze çar- pıyordu: "Eğer evine ve memleketi- ne daha faydalı olmak istiyorsan sen de Ev Ekonomisi Kulüplerine üye ol". Toplantı geçen sene Ankarada Türk Kadınlar Birliğine bağlı olarak kurulan ve Genel Başkan İstanbul milletvekili Nazlı Tlabarın ifada et- tiği gibi bir senede mantar gibi üre- yen Ev Ekonomisi Kulüpleri tara- fından tertip — edilmişti. Bu çay ve- silesi ile —Ankarada kurulmuş olan kulüplerin Üüyeleri birbirleriyle ta- nısmış Olacaklar, Basın bu onuda bılgı edinecekti. Çayda tertip edilen asta ve reçel müsabıksın — gelin- ce bu birçok maharetli ev kadınını takdire vesile olacaktı. Program Ağsı bir tesadüf eseri olarak o gün M.M. de çok heyecanlı bir günü. nü yaşıyordu. Kübalı meselesi vardı ve dört sözlü soru verilmişti. Bu, ga zeteci ve mılletvekılı hanımlarımızın toplantıya geç gelmelerine sebeb ol- muştu. Maamafih Genelbaşkan, top- lantıyı açmak üzere ereldi. Dinleyici- lerin sempatisini kazanan müteva- zı. bir konuşma yaptı ve sözü Ev Ekonomisi Kulüplerinin gayelerini anlatan Muallâ Akarcaya bıraktı. Ev Ekonomisi Kulüpleri bir senede ha- kikaten ümit verici bir şekilde geliş misti ve iyi bir istikbâl vadediyor du. Uyelerın hep bir ağızdan okuduk- ları "ant" da. zaten bu ümidi kuvvet- lendirmişti. Daha sonra iffet Halim Oruç, Kadın İsimli — şiirini okuduğu man da salonda sürekli alkış ses- lerı duyuldu. Bal tutan. Bu sırada jüri çok mühim bir va- zifenin halli ile meşguldü. Keh- 29