YURTTA Millet Ethem Menderes Bir çiçekle yaz olmaz! Huzur için Bu — hafta AKİS, gene bir iyi haber- e sayfalarını açabiliyor. İstan- bul'da tevkif edilmiş olan dokuz su- baydan dördü, bu satırların okundu- ğu sırada aılelerıne hürriyetlerine Vazıyettedırler Tan ve yüz başı Bedridir. i Kurmay Albay Cemal Kurmay Albay İl Kurmay Yüzbaşı Kâzım Özfirat ve onlarla beraber Samet Kuşçu Harbiyenin soğuk duvarları arkasın- adır ama, kapı aralandığına — göre onlar hakkında da- adaletin — munis elinin yakında harekete geçmesi kim- seyi şâşırtmayacaktır. Böylece artık ziyadesiyle maruf diye anılacak 0- an "1957 seçimleri sonrası hâdise- nden bir sayfa daha kapatılacak k temenni edilir, ki çekilenler, çekenler tarafından unutulacaktır. Bütün temenni bunların bir daha tekerrür etmemesinden ibarettir. * leri" Fakat bu hafta, başka bir hâdi- senin daha yıldonumudur Gene su satırların okunduğu sırada, cuma gü- nü; bir diğer mahküm hurrıyetınden Oldugunun yıldönümünü idrak ede- cektir. Bu. Paşakapısı Cezaevi sa- kini Ratip Tahir Buraktır. Ratip Ta- bir Burak, bir yıl önce 11 Nisan gü- nü işinden alınmış ve demir parmak- lıkların gerişine bırakılmıştı. Sanat- karın daha çekecek, dört ayı vardır. 4 OLUP Cezası ancak Ağustosun 9'unda bi- tecektir. Gönül ne kadar istiyor ki bir şefkatli el onu, baharın bu güzel günlerinde Paşak apışından çekip al- sın Ve gün ışığına kavuştursun "Ca- nım, dört ay bir şeyi kalmış" diye duşunmek kabildir. Ama hürriyetten bir tek gün edilmenin, o taş duvar- lar arasında bir tek gün kalmanın ne demek olduğunu bilenler — şüphe yok ki başka türlü düşüneceklerdir. Hem bu, herkesi öylesine sevindire- cektir. ki.. Ratip Tahir — Burak, eğer zama- nını doldurarak çıkarsa, 9 Ustos günü ancak dört bin hralık bir ceza Ödeyerek serbest kalacaktır. Ratip Tahir Burakın dört bin İirası değil, dört kuruşu yoktur. Gerçi o- nu- sevenler, onun hayranları bu pa- Mükerrem Sarol Edirnede atman soluk rayı iki saat içinde bulabilirler. Ama dört bin lirası bulunmayan, fakat 15 aylık bir hapis cezasına gıik demeden katlanan Ratip Tahir Buraktan el- bette ki genç nesillerin — öğrenecek pek çok şeyi vardır. KİS, muhtemelen önümüzdeki hafta da bir iyi haberle sayfalarını alabilecektir. Buna dair ilk ' müjde- yi. UNIVERSITE başlıklı yazıda bu- lacaksınız. Bünye tahavvülleri. eçen haftanın sonunda bir gün, Ânkaradaki D el Merke- zinin telefonu. çaldı. Basri Aktaşı a- rıyorlardı, Basri Aktaş. Kastamonu milletvekiliydi. Ama ondan da mü- BİTENLER himi, D. P. teşkilâtını en iyi bilen adamdı, Partinin Muhalefet yılların- daki Gecici Başkanlık sekreterliğini yapmış, teşkilâtın bürokrasisini he- men tek başına çekip çevirmişti. İk- tidara gelindiğinde evvelâ Başbaka- nın hususi kalem müdürü olarak ça- lışmış, geçen devrede de Kaştamo- nudan aday gösterdin seçilmişti. Ta- lihi bu devre de yaver gitmişti. An* cak Basri Aktaş, Kastamonu gibi "D P kalesi" nde dahi payıyla kazanıldığını müştü. Şimdi Genel Başkan kendisini gene parti işleriyle vazifeli kılmış- D in bir çeki düzene ih- tıyacı bulundugu sırada Adnan Men- deresin de i Aktaşa ihtiyacı var- dı. Nitekim Basri Aktas. Ge- nel Merkezine gelip calışan yegane "mütehassıs" halinde Telefonun obuı' ucundakı bir. ga- aferın nasıl kıİ riyle zeteciydi. Ankara muhabirleri, tıpkı 1946-1950 arasında olduğu gıbı baş- ları- sıkışınca "Basri bey i arıyorlar- dı. Gazetelerde Büyük Kongrenin he- men önümüzdeki yaz avlarında yapı- lacağı yazılıyordu. Haber doğru muydu ? Haber doğru değildi. Büyük Kong- renın sonbahardan evvel toplanması- a filen imkân yoktu. Meselâ Anka- rada mahalli kongreler, iki — aydan önce başlayamazdı. İstanbulda da, ya- pılmış olan kongreler hükümsüz ad- dedilecek ve hepsine yeni baştan gi- rişilecekti. Sadece İzmirde, işbaşın- a olan heyet, mahalli kongrelerde se- çilmiş bulunan il kongresi delegele- rinden memnundu. O bakımdan, il kongresine hemen gidebilirdi. Fakat Necini Ateş Hiızipzede! AKİS, 12 NİSAN 1958