MENDERES V.İ BEKLERKEN Menderes V, — kabinesini Millet o güzel kabineyi deres kendı beklerken Menderes 1.'i ne kadar sı nden başka onaltı kişiyi bir a la isin karşısına çıkmıştı - al, hatırlamamanın imkânı mı nasıl ümidle karşılamıştı. Adnan Men- araya getirmiş ve mükemmel bir program- Heyecanlı günler, çoşkun er.. Bu. sevinç, un, o on işiden sadece altı tanesi Menderesin yanında, onun izı'ndedır Bir tanesi Tanrının rahmetine fena günleri görmeden, bir tanesi görüp mücadelesini yaptıktan sonra kavuşmuştur. İki sabık Bakan, Genel Başkanın ideal — arkadaşları f lerde Menderes I. kabinesini bir sembolle ifade etmek isteyenler mutlaka Samed Agaoğlunun çehre- sini seçeceklerdir. Samed Ağaoğlu' İlk D. P. hükümetinin Başbak:; muavini ve son ükumetının. Çalışma Bakanı. Her iki devirde de, Genel Başkanın ideal arkadaşı. Yalnız ilkinde birinci sınıf ideal ar- kadaşı, simdi ikinci sınıf ideal ar- adaşı. Ya arada? Yani kabinede vazife almadığı devirde? Ha o za- man mı? O zaman, "diktatoryaya gidiyoruz" diye feryad eden. Fevzı Lütfi Karaosmanoglunun ideal ar. daşı... evzi Lütfi Karaosmanoğlu!. Ko- lay inanan, herkesi kendisi gribi| samimi bilen, hislerine -yani, , biri bakıma vicdanına- bağlı bir ınsan Ama, bir kere inanmaya görsün. Kırmızı plâkalı bir Buick değil, Kral Suudun altın tokmaklı otomo- bili dahi onu tuttuğu yolda sonuna kadar mücadeleden ayıramaz. Genel let Bakanıdır. 1954 den sonra ise, antidemokratik kanunla- ra karsı ilk, ama ilk bayrak açan milletvekilidir ve bugün Menderesin karşısındadır. FIk D. P. kabınesının Adalet Ba- kanı. D. P Cumhurbaşkanı olmak için gırmıştı Adalet Bakan- lığında karar kıldı. O D.P. ki, patılması için Temyiz Başkanı sıfa- tıyla Halil Özyörükün Cumhurbaş- kanı İnonuye yaptığı yazılı tavsi- fuzdur. Menderes I. kabine- sının halâ Menderesin yanında kal- mış ender azalarından biridir. İhti- mal ki D. P. Genel Başkanıyla fik- ri bakımdan son denece iyi anlaş- ması, bunun başlıca sebebidir. İspat hakkının islâm dinine de aykırı ol- duğu fetvasının altında imzası bu- lunmaktadır. enderes |. hukumetının kında daima "nur 1çınde yat- sın" denilecek Milli Savunma Baka- nı. Daha Hür. P, yoktu; daha Mu- | halefet kuvvet bulmamıştı; daha D. P. Grubunda ciddi bir mukave- met başlamamıştı. Refik İnce kud- retli Genel Başkanın karşısına geç- mekten geri kalmadı. Zira görmüş- tü ki, seçilen yol kendısının kudsi- -inandığı yol san hakları gerçekleşsin diye döğüş- müştü. Yoksa, Ahmed gitsin Meh- med gelsin, hele ' 'ah, ben geleyim" diye değil... ir adam, zaman Zzaman, D. P. Grubunda hattâ Mecliste kalkar ve gidişe muhalefet eder. Bu, Men- deres I. hükümetinin İçişleri Ba- kam —Rükneddin — Nasuhioğludur. Kırmızı rey verdiği de vahidir. Kendisini tarif etmek için şöyle, bir O formül kullanılabilir: " nin içinde, Menderesin karşısında Zi- ra, D. P. yüksek çevrelerine halen hakim — zihniyetle bağdaşamadığı muhakkaktır. Ne var ki, Edirne milletvekilidir ve bir başka Edirne milletvekili Dr. Sarol, Ööteki ise bi- zim başyazarın arkadaşı -hapisha- 1 neden. Manyastır Hani bir adam vardır, -Zafere gö- re-, nasılsa Kurucu oldu diye, beş para etmediği halde Menderes kabinelerine — alınmıştır.. Hani bir adam vardır, Zafere göre-, ömrü başarısızlıklarla doludur. Hani bir adam vardır, Zafere göre-, zerrece kıymeti yoktur. Prof. Fuad Köprü- lü! Menderes I. hukumetının Dış İşleri Bakanı.. D. P. nin Muhalefet yıllarında 2, Iktıdar yıllarında 3 numaralı şahsiyeti. Bir — -millete göre-, namuslu adam.. Bugun mü nerede? Herkes biliyor, canım.. Halıl Ayan! Şu topraklar üzerin- de bir te mse yoktur ki Menderes I. kabınesının Maliye Ba- kanının dürüstlüğünden şüphe ede- bilsin. Adnan Menderesin, o makam için en başarılı seçimi, işte budur. Halil Ayana partizanlığı anlata- mazdınız. Halil Ayana enf]asyonun faziletini anlatamazdınız. yanı her mahallede onbeş milyoner yetiştirmekle Türkiyenin kalkın- mış sayılacağına ikna etmenin im- kânı yoktu. Zavallıcık öldü. İktidarın yeni eni Milli Eğitim Bakanı olarak Av- Başbakanı ni Başmanı seçmıştı Bugün Avni yazmanın kendisi için tamamıyla imkânsız hal aldıgım gördüğünden dolayı yazı ahi azmamaktadır. Zira farkındadır ki, beyaza beyaz, siyaha siyah dedınız mi, D. P. şid- detle alınmakta, yazıyı tecavüz, kü- für, hatta ihanet saymaktadır. Ee, ne yapalım, Avni Başmanın tabiatı da siyaha beyaz, beyaza siyah d. meye manidir! AKİS, 16 KASIM 1957