YURTTA OLUP BİTENLER Başbakan adayı Menderes Kendi yarattığı müşküller içinde çu, güç halle telefona geldi. Hava- dis şuydu: "C. H. P. Grubu Başkan Vekili, Başbakan Adnan Menderesi ziyaret etmişti". tçu, bunun as- li olmadığını bildirdi. Günlerden be- ri rahatsızdı ve sokağa dahi çıkma- mıştı. Gazeteci "Peki, böyle bir mü- racatınız yok mu?" diye sordu. Ha- yır, yoktu. Fakat Barutçunun muha- tabı gene ısrar etti : “— Biz, bu şekilde bir müracaat yapılmış oldugunu yazsak — olmaz Faık Ahmet Barutçu, kendisine has gevrek kahkahalarından birini - Olur! Olur ama, yalan olur". İs tanbul gazetesinin, -bu, bir baş- ka İstanbul gazetesiydi-, Mmuhabiri gayesinin havayı yumuşatmak oldu- ğunu söyledi. İktidar çevrelerıyle te- mas etmişti. Onlar muşama is- tiyorlardı. Amma, Cumhurbaşkanı— nı tebrik etmeme hâdisesi yok mu İşte onun üzerinde pek duruyorlar— dı. Ne olur, Muhalefet bu işi yapı- verseydi. Hattâ hazırlık için, mese- lâ; D. P. Grubu Başkanı Hayrettin Erkmen, Barutçuyu pek âlâ ziyaret ederdi. Böylece anlaşmazlık ortadan kâlkar ve normal çok partili rejime geçılebıhrdı Faik Ahmet —Ben Asya gribiyim. Kimseye hastalık geçirmek istemem" dedi ve 6 Gruba geliyor telefonu kapadı. Fakat gariptir, ertesi gün, bahis mevzuu İstanbul gazetesi — Ankara muhabirine atfen mutedıl C. H P lilerin Başbakana mü olduklarını futursuzca 1lan edıyordu Grup sıkıştırınca da]larm mahiyetini araştı- ranlar vabı D. P. Meclis Gru bunun © hafta başında neşrettiği son tebliği okuyunca buldular. D. P. Mec lis Grubunun yapacağı çalışmalar, İktidar organları tarafından pek ca- kalı şekılde ılan edılmıştı İlk önce, Gru Muhalefete bir cevap verılecegı bıldırılmıştı Müteakiben Grup toplantıya çağırılmıştı. Top- lantıda "Muhalefetin seçimlerden ön- ce, seçimler esnasında ve umumiyet- le teşebbüs, hareket ve nıyetleri" akkında görüşmeler yapıp karar varılacaktı. Fakat ilk toplantıdan sonra, sadece Grup seçimlerinin ya- pıldıgı açıklandı.. Asıl toplantı, erte- e bırakılmıştı. Ertesi günkü toplantı hakkında Zafer sekiz sütun- luk bir manşet çekti: Başbakanın izahatı tasviple karşılanmıştı! Haki- katen neşredilen tebliğde "Muhtelif hatiplerin söz aldığı toplantıda Baş- vekil Adnan Menderesin Grubu vir eden ve iki buçuk saat devam e- den etraflı kon umumi tasvip ve alkışlarla karşılanmıştır deni- diyordu. Fakat müzakereler gene bit- memiş ve celse gene ertesi güne bı- rakılmıştı. Hem de. "neticelere va- rılmak üzere.." Artık herkes, Gru- bun dehşetengiz kararlara varması- na intizar ediyordu. İktidar organları müthiş — makaleler — neşretmiyorlar mıydı? Havadis takrir-i sükündan, idam sehpalarından bahsediyor, "kim olursa olsun" herkesin ipe çekilebilece ğini hatırlatıyordu. İşte Muhalefetin İktidara yanaşma gayreti içinde ol- duğuna dair muhabirlere — uçurulan haberler de bu sıraya tesadüf etti- rilmişti. Ama haftanın başında Pa- zartesi gecesi radyo dinleyenler hay- retten kendilerini alamadılar. Grup toplanmış, 19, adar müzakere etmiş, "neticelere varmak üzere" cel- se Perşembe gününe talık edilmişti. Ne tasvip lâfı, ne alkış sesi. Dağ, doğura doğura bır fare do- ğuruyordu. oğrusu ıstenılırse D. P. nin içini bilenlerin bunu beklemesi lâzım- dı. Genel Başkana karşı büyük bir itiraz dalgasının harekete — geçmiş olduğu anlaşılıyordu. Seçimlerin ne- ticesi hiç kimseyi memnun etmemiş- ti. Grup kendini yaralı hissediyor- du ve bunda hakkı vardı bedilen vilâyetler bir yana kaza— nılan yerlerde zaferin güç, hem pek güç şekilde elde edılebıldıgı belki pek çok kimsenin meçhulüydü ama, D. P. milletvekillerinin malü- muydu. Kat'i surette anlaşılmıştı ki, bugünkü gıdışle onumuzdekı ilk se- çimlerde n yuvarlanması mu- kadderdır Genel Başkanın hâlâ neti- ceden ibret almış görünmemesi, hâ- lâ "Muhalefet.. Muhalefet.." demesi, hâlâ sert tedbirler peşinde Meclise girmeye muvaffak Demokratları memnun etmiyordu. Bu haftanın içinde Ankaradaki Iktıdar çevrelerinde duyulan başlıca lâf "ne geldiyse başımıza bundan geldi" sö- üydü, "Bundan" kelimesi, sert ted- bırlere delalet ediyordu. Bak başkam Burhaneddin Onatın o ince ve titrek sesiyle yaptığı patetik ko- nuşmalar, tesirsiz kalmıyor değildi. Üstelik Burhaneddin Onat o şekilde düşünmekte yalnız değildi. Grubun kuvvetli bazı milletvekilleri de Ad- nan Menderesi intibaha davet ediyor- lardı. Iskat hakkına isyan Fakat Genel Başkana yakın çevre- lerin büyük hatası, meşhur Iskat Hakkını hortlatmaya teşebbus etme- leri oldu. Teşebbüs D milletve- killeri arasında derhal ve şiddetli re- aksiyona yol açtı. Iskat Hakkı şuy- du: Bir milletvekili partisinden istifa eder veya ihraç olunursa milletve- kili sıfatı kalkar. D. P. milletvekil- leri bu teklif kabul edildigi takdirde olacakları en ufak tereddüde mahal kalmayacak şekilde anladılar, Bu, Grubu kendisini meşhur Osman Kav- rakoğlunun maharetli eline kayıtsız şartsız teslimi demekti. Bir defa tek- lif Anayasaya aykırıydı; Meclisin ha- kimiyetim yok edip Genel Merkezin AKİS, 16 KASIM 1957