dı Konser Işıyle uğraşan bir müesse- , bir mevsimin konserlerini nasıl duzenlenmesı gerekeceği hususunda iyi bir örnek nihayet Konservatuvar Mudunyetı tarafından verilmiş olu- yordu. Opera Bestekârlar, dikkat! O nümüzdeki Ocak ayında Milano'- nun meşhur musiki yayınevi Ri- cördi, 150 yaşında olacak. Bu müna- sebetle Rıcordı tek perdelik bir lirik opera için mü üsabaka açmış bulun- maktadır. Kazanan bestekâra Uç mil- yon liret (resmi kurdan aşağı yuka- rı beş bin lira) ödenecek ve eseri 1958-59 mevsiminde La Scala'da oy- nanacak. Her milletten bestekâr bu müsabakaya iştirak edebilir. Yaş haddi yoktur. ltalyanca müsabaka- nın resmi dilidir. Bununla beraber başka dilde operalar da -librettola- rının İtalyanca tercümesi de bera- ber gönderilmek şartiyle- müsabaka- ya girebilirler. Gönderilen operaların hiçbir yer- di icra edilmemiş ve hiçbir müsa- bakaya girmemiş olması şarttır. E- serler en geç 31 Temmuz 1958 ta- rihinde Ricordi'ye yollanmış olmalı- dır. Bestekârlar asıl adlarım kulla- namazlar. Takma isimle müsabakaya girmeye mecburdurlar. Ricordi, bilhassa opera sahasında ihtisas yapmış bir yayinevidir. Ros- sını Bellini, Verdi, Donizetti, Pucci- Menottı gibi bırçok ünlü operacı- nın partisyonları, Ricordi — tarafın- dan yayınlanmıştır. Ricordi ilk defa olarak böyle bir müsabaka açmakla beraber bu fikir yeni değildir. Mila- nolu bir başka naşir, Edoardo Son- zogno. geçen asrın sonlarında opera müsabakaları açmış, hattâ bunlardan birini Mascagni'nin meşhur "Caval- leria Rusticana"sı kazanmıştı. Puc- cini de, "Le Villi" adlı operasıyla Sanzogno nun Mmüsabakalarından bi- rine girmiş, fakat eser Jürinin eline geç vardığı için nazara' alınmamıştı. AYLIK EDEBİYAT DEBGİSİ Kasım sayısı sayfaları artmış olarak yepyeni bir şekilde çıktı. Örnek sayı isteyiniz Abone olunuz Sayısı 28 Kr.. Yıllık abone 8 liradır, Haberleşme Adresi: Posta Kutusu : İ93, ANKARA AKİS, 16 KASIM 1957. KİTAPLAR HANGİ PARTİ KAZANACAK? (Aziz Nesinin mizahi hikâyeleri, Düşün Yayınevi Mizah Serisi 18, Ye- ni Matbaa 1957. - İstanbul, 96 sayfa, 200 kuruş.) izah edebiyatımızın dev yazarı Aziz Nesin, kolay kolay akıl al- mıyacak bir' gayret içinde hemen ay geçmiyor ki yani bir mizah kita- bı ile karşımıza çıkmasın. "Hangi Parti Kazanacak ?" hemen seçimle- rin arifesinde yayınlanan son kitap- larından biri. Son kitabı demege insa- nın dili varmıyor, zira pek mümkün- dür ki son kitabı laflarını yazdığı- mız anda Aziz Nesin yeni bir kitabı- nı daha piyasaya çıkarmış olabılı Cemiyetimizin hicvim yapmakta bü- yük bir başarı gösteren Azız Nesın son kitaplarından Hangi Parti Ka- zanacak? ta onsekiz hikâyeyle kar- sımıza çıkıyor. Hemen hepsi daha evvel mizah mecmualarında yayın- lanmış olan bu hikâyelerin muhak- kak ki en başarılısı kıtaba adım ve- ren Hangi Parti Kazanacak? başlı- ğim taşıyanı. Aziz Nesinin hikâye furyası için- de dikkati çeken bir nokta var: Ya- zar, mevzu , yazdıkça a- çılıyor. En umulmıyacak meseleler- den hikâye mevzuları çıkarıyor. An- cak mevzu bulmakta hiç guçluk çek* miyen Aziz Nesine son zamanlarda alabildiğine yazmaktan olacak, dil bakımından bir ağırlık çöktü. Za- man zaman kaleminden bırbırını tut- maz cumleler, gelişi güzel sıralanı- vermiş kelime dizileri çıkıyor. Aziz Nesin de bilir ki mizah, edebiyatın en fazla edebi kabılıyet isteyen dalla- rından biridir. Aziz Nesinde bu ka- biliyet pek fazla olmakla beraber bu- nun sulistimali olsa olsa yazarına za- rar getirir. Kalemi ile ekmek kazan- manın zorluğunu kabul etmemeğe imkân yok. İmkân yok ama bu da demek değildir ki çırpıştırılmış hi- kâyeler ve evcibalâsına — yükselmiş bir şöhret sayesinde okuyucuyu, he- le mizahın yanında illâ ve illâ edebi sanatlara geniş yer ayrıldığım gör- mek isteyen okuyucuyu yabana at- mak ve önüne ne konursa okuyacak olan okuyucuya sırt dayayarak de- vam edip gitmek bir şöhreti llâniha- ye yaşatır. Artık Aziz Nesinin buna dikkat etmesi gerekmektedir. Şöh- retse şöhrete, para ise kapışılan ki- tapları sayesinde, paraya kavuşmuş- sonra çalakal em hi- kâye karalama furyasına bir son vermeli ve mizahı bır parça daha cıddıye alarak, adıma yarına kalma— nı Bağlıyaı ak eserlerin Üze egılmelıdır Aziz Nesih, sırf para ıçm sırf şöhret için harcanıp gidecek bir kıymet değildir. Onun bu memleket edebiyatına daha kazandırabileceği pek çok şey vardır. Aziz Nesinin ise bu yola girmesi için, zaman çoktan gelmiştir, de geçmek üzeredir, YİRMİSEKİZ (Adnan Akkorun şiirleri, Üniver- site Matbaası, 1957 . Ankara. 32 say- fa 60 kuruş.) S air kitabının başına koyduğu kı- sacık önsözde şöyle diyor: "Ç - lakalem bir şeyler yazdım. Şiir di yası, şiir anlayışı, şiir hakikati. Bun- ları öğrendiğim zaman zekâ se relerınden birini daha keşfetmiş ola- cağım. Hevesle kimbilir anlayamadı- ğım, muammasına belkı bır şeyler kattım. Yeryüzünde hiç kim senin dünyası yoktur. Biz kendımızı, insanlara tanıtmaya çalışmalıyız." Bu önsözün ışığı altında otuziki say- falık kitapçıktaki yirmidokuz şiir de- nemesini okudugunuzda önsözden çı- karamadığınız. mânayı — büsbütün kaybediyorsunuz. Zira bu yirmido- kuz şiirin, Şiir dünyasına getirdiği yeni hiç bir şey yok. A'dnan Akkor genç bir şiir heveslisi olmaktan öte- ye geçemiyor. Şiirlerini serbest na- zımla yazmış. Ama bir çok şiir he- veslisi gibi Adnan Akkor da serbest nazmı daha kolay bir yol diye seç- miş. Tabiatiyle de yanılmış. Zira za- hiri görünüşüyle pek kolay olan ser- best nazımla şiir yazma işi aslında heceden de aruzdan da ötede sabırlı bir çalışma, kuvvetli bir teknik ve şiir kabiliyeti isteyen bir nazım tarzıdır. Bu, böyle olduğu ıçındır ki günümüzde serbest nazımla şiir ya- zan ve şair geçinen' yüzlerce insan olduğu halde bunların içinde "iyi şair" sıfatına hak kazanabilenlerin sayısının bir elin parmaklarının sa- yısından da az oluşunun sebebi bu- dur. Adnan Akkor ise elimizdeki ki- tabına gore degerlendırılecegıne go- şai sıfatının - yakınları bile uğrayamamaktadır. POLİTİKA SANATI (Politikada — muvaffakiyetin sırları) (Halit Tanyeli ve Adnan Topsa- kaloğlunun denemeleri, Yaprak Ya- yınları, Politika serisi: 1, İstanbul Matbaası, 1951 - İstanbul, 64 sayfa 150 kuruş ) Seçimlerin hemen arifesinde neş- redilen 64 sayfalık "Politika Sa- natı" adlı kitap, daha kapak kompo- zisyonunu bakınca insanda ister iste- mez Dale Carnegie'nin kitaplarının bir kopyası ile karşılaştığı intibamma varıyor. Bir zamanlar Türkiyede pek revaçta olan, ama hıç kimseye fayda- nn doku nd uğu görülmeyen Carne- gie'nin kitaplarının kötü bir kopyası olmaktan öteye gidemiyen "Politika Sanatı" da tabiatiyle bir zamanlar Carnegie'nin kitaplarına bel bağla- mış, onlardan birşeyler ummuş insan- larda müsbet bir intiba uyandırmı- yor. Ancak kitabın sayfalarım karış- tırdıkça seçim arifesinde ve para ka- zanmak için çıkarılmış şişirme bir e- ser havasını yaratan bu kitabın ufak 31