DÜNYADA OLUP BİTENLER da görüşmek ve toplulukta kendisi için yeni destekleyiciler kazanmak- tan başka birşey olamazdı. Bilindiği gibi, Bırleşmış Milletler Üyeleri ara- sında Doğu blokuna dahil değilse bile müzahir birçok devletler mesela bir kısım Arap devletleri ile tarafsız As- ya devletleri- vardı ve bunların bü- yük bir kısmı, silahsızlanma mesele- sını görüşen özel konuşmalara iştirak etmiyorlardı. İşte Birleşmiş — Milletlerdeki si- lâhsızlanma meselesi tam bu safha- da iken, geçen haftanın başlarında, Genel Kuruldaki Rus temsilcilerinden Kuznetsov, Sovyet Rusyanın bundan böyle teşkılatın sılahsızlanma mese- lesi ile ilgili komisyonlarının çalış- malarına iştirak etmiyeceğini açık- ladı. Birdenbire verilen bu karar, si- yasi çevrelerde belirtildiğine — göre, Genel Kurulu romyko'nun istediği cinsten yeni bir silâhsızlanma komis- onu kurmaya zorlamak içindir ve hiç şüphesiz, ikinci Rus Sputnikinin verdıgı cesaretle alınmıştır. Gene si- yasi çevrelerde belirtildiğine Rus sun'i peyklerinin başarı ile yüzünde dönüp durmaları, Sovyetlere harp gücü bakımından hiç degılse Batılılarla aynı seviyede olmak im- kânını sağlamıştır. Bu bakımdan, ar- tık Ruslar silâhsızlanma konusunda mutlaka bir anlaşmaya varmak zo- runda değildirler ve bundan böyle, bu konuda bazı blöfler yapabilirler. Kal- dı ki, yeni Sovyet jestlerinin hakiki birer blöf olup olmadığını anlamak da artık eskisi kadar kolay değildir. Gökyüzüne kendi sputnikini sal- katli hareket etmek zorundadır. A.B.D. Tehlike çanları merika Devlet Başkam Eisenho- wer, geçen haftanın ortalarında, bütün Amerikanı radyo ve televizyon istasyonları tarafından yayınlanan çok önemli bir konuşma yaptı; Bu konuşma, değil memleketinde dünyada ilgi ile karşılandı Zira Ei- senhower, bu konuşmasında, sputniklerinin atılmasından hasıl olan durum üzerinde izahat ve- riyor ve Batılıların bundan böyle ta- kip etmeleri gereken yolu gösteriyor- du. Amerikanın en yüksek kademeli idarecisinin söylediğine — göre, Sov- yetlerin sen Zzamanlarda güdümlü mermi ve feza yolculuğu alanında el- de ettikleri başarı Birleşik Amerika- nın Sovyetler Birliğine karşı askeri alandaki ÜUstünlüğünü kaybettirmiş değildi. Ancak, son Sovyet başarıları, Amerikalılar için gelecekteki ilmi araştırmalara büyük ehemmiyet ver- mek Zzaruretini hasıl ediyordu. Eğer Amerika, karşısında bulunan bu acil zarureti nazarı dikkate almazsa, 18 Başkan Eisenhower Sesiniz iyi gelmiyor önümüzdeki yıllarda ilim — alanında çok geri kalabilir, çok güç durumla- ra düşebilirlerdi. Başkan Eisenhower, sözlerine, bu durum karşısında ilk yap 1lacak şe- yin dost ve müttefik memleketlerle fikir teatisi olduğunu söyleyerek de- vam etmişti. Filhakika, bu dost ve müttefik devletlerin herbiri şimdiye kadar ilim alanında bir takım başa- rılar kazanmışlardı. Meselâ İngiliz- ler radar reaktörleri ve enfraruj şu- aları konusunda dikkate değer ça- lışmalar yapmışlar, Almanlar füze- leri icat etmişler, İtalyanlar radyo ve telsiz telgraf sahasında keşifler- de bulunmuşlar, Fransızlar radyo aktivite üzerinde yeni buluşlar ge- tirmişlerdi. Bu devletler, şimdi de, bütün guçlerıyle yeni — meseleler ü- zerinde uğraşıyorlar ve Amerikan alimlerine yardımı dokunacak bilgi- lere ulaşıyorlardı. Durum böyle iken, sırf iç güvenlik endişeleri ile, dostlar tarafından Amerikalılardan çok da- ha önce hâlledilmiş meseleler üzerin- de bir kere de Amerikada araştırma- lar yapmak suretiyle boşuna para ve emek sarf etmeye ne lüzum vardı? Bu bakımdan, Birleşik Amerika ile dostları arasında ilim sahasında bilgi teatisini Önleyen hukuki engel- lerin kaldırılması lazımdı. Nitekim Eisenhower de, yaptığı konuşmada, ilmi sırların Amerika dışına çıkma- sını önleyen hükümler ihtiva eden Mac Mahon kanununun kaldırılması için pek yakında Kongreye bir kanun tasarısı getireceğini söylüyordu. Bundan başka, gene Eisenhower'in söylediğine göre, İngiltere Başbakanı ile yapılan Washington görüşmeleri sırasında, NATOya dahil bulunan ü- ye devletlerin ilim lemelerini sağlamak üzere, bir ilim araştırma merkezinin kurulması hu- susunda da mutabakata varılmıştı. alanındaki iler- Amerika içi tedbirler aşkan Eisenhowere göre, Ameri- kanın ilim alanında Ruslara nis- betle geri kalmasının sebebi sadece dost ve müttefik devletlerle 1şb1rlıgı yapılmaması eğildi. kada ilim çalışmaları bir sısteme baglana— mamış, dağınık kalmıştı. Hava, deniz ve kara kuvvetleri âlimleri çalışma- larının sonuçlarını birbirlerinden sak- lıyorlar, üniversitelerdeki araştırma merkezleri buluşlarını diğerlerinden gizliyorlardı. — Yaptığı aşkan Eisenhower, kadaki ilmi araştırmaları merkezileş- tirmek hususunda da bazı kararlar olduğunu — açıklıyo senhower in söylediğine, göre, “Birle- şik Amerika Başkanına ilmi ve tek- nik sahalarda yardım etmek üzere, yeni bir müşavirlik ihdas edilmişti. Bu göreve ilk getirilen şahıs Mas- sachusetts Teknoloji Enstitüsü Mü- dürü Dr. James Killian'dı ve vazife- si Birleşik Amerikanın ilim sahasın- a kalkınmasını sağlayacak tedbir- lerin alınması için tesbit edilecek programa nezaret etmek ve sarfedi- len gayretleri ayarlamak olacaktı. Bundan b Birleşik Amerika Savunma Bakanlıgında güdümlü ve balistik mermiler ile meşgul olan da- irenin başkanına da Savunma Baka- nına tanınan yetkilerin aynısı tanı- nacaktı. Bu suretle de bundan böyle vuku bulacak idari gecikme ve ak- saklıkların önleneceği sanılıyordu. İyimserlik güzel şeydir... T elevizyonda yaptığı - konuşmada ilim alanındaki başarısızlığı gider- mek için alınacak milli ve milletlera- rası tedbirleri açıklayan Eisenhower, konuşmasının sonunda, Doğu ile Ba- tı arasındaki kuvvet — muvazenesine temas etmeyi de unutmamıştı. Baş- kan, bu arada, Birleşik Amerikanın yakın zamanlarda ilim ve — askerlik sahasında çok büyük başarılar kay- dettiğini söyliyerek elinde bulunan yeni silâhlardan misaller de getirmiş- ti. Başkana göre, Sovyetler Birliği ta- rafından gökyüzüne, fırlatılan sput- niklerin önemi inkâr edilemezdi ama bunların Amerikanın üvenliği ile doğrudan doğruya bir ilgileri yoktu Hür dünya ile komünistlerin askeri kuvvetleri arasında bir mukayese ya- pılınca durum Batılıların lehinde gö- rülüyordu. Ancak bu sözlere Başka- nın kendisinin bile inandığını san- mak hayli zordu. Aksi halde, Ameri- kanın son günlerdeki telaşını ve ne den yıllardanberi ilk defa Batılılarla ilmi işbirliği yapmak lüzumunu duy- dugunu izah etmek çok güç olacak- Şu sırada hür dünyaya düşen iş, komunıst blokunun kuvvetini inkâr etmek değil, bu kuvveti bilip ona gö- re daha sıkı bir işbirliğine girişmek- . Bu bakımdan, bütün Batılılar, en AKİS, 16 KASIM 1957