rikan hayat tarzı"nın, "Amerikan ailesi"nin bol bol propagandası ya- pılırdı. "Andy Hardy" serisi bu ba- kımdan stüdyonun en karakteristik eseri sayılabilir. Mr. Mayer bu ba- hıstekı düşüncelerini şöyle sıralıyor- du altı yıldır stüdyoda çahştım Sözümü can kulağıyla din- lemeğe alıştılar Irving Thalberg benim 1stemedıgım hiçbir filmi çevir- mezdi... Bir gün Andy Hardy seri- sinden bir film çevriliyordu: Andy- nin annesi Ölüyordu; Andy ise kapı- nın önünde eşikte, ayakta duruyor- du. İşittiniz mi, ayakta! Onlara de- dim ki: "Böylı e bir Amerikan çocuğu- nun, böyle br durumda diz çöküp dua edeceğini bilmiyor musunuz?" Nasihatimi dinlediler, Mickey Rooney diz çöktü. Filmin en büyük başarı sebebi de bu oldu... Filmi gördüm, gözyaşlarımı tutamadım. Bundan u- tanmıyorum. Gene göreceğim, gene ağlıyacağım... "Sh Boaf'ı seyret- tim, gözlerim yaşardı. Gözyaşlarım- dan utanmıyorum. Onüç defa seyret- tim, Onüçünde de ağladım. Ne gözya- şı, ne heyecan yarabbi!. "The Great Ca ruso" diye bir film yaptık; karım filmi seyrederken kendini tutamadı, ağladı. İşte duygu, işte Amerikanın kalbi...” Hükümet darbesi r. Mayer, kendisinin, ve seyircilerin zengin kaynaklarım harbin sonuna bol bol kullandı. Bu arada her üçü i- çin de durup nefes alma fırsatı ancak müzikallerle ortaya çıkıyordu. Esa- sen başlangıçtan beri stüdyonun en çok başarı kazandığı saha müzikal- i. Amerikan müzikali dendiği vakit akla önce M. ilmleri gelmekteydi. Harbten sonra, Mr. Mayer yeni gidişe ayak uyduramaz- ken, Arthur Freed'in prodüktörlü- gundekı muzıkaller Minnelli, Kelly, Donen gibi gençler sayesinde dikkati çekiyordu. FFakat devir değişmişti. Mr. Mayer'in Harpten önce bile mo- dası geçmış olan zihniyeti harpten sonra göze batacak bir şekil almıştı. .G prodüktörleriyle, — yıldızla- riyle ihtiyarlamış bir — görünüşteydi. arbin sonundaki sosyal değişiklik, harp içindeki geçici refahın bozulma- ğa yuz tutması televizyonun reka- beti M. G. öbür Hollywood stüd- yolarından daha çok sarstı. Holly- wood'un harpten sonra yeniden ken- dine çekidüzen vermek için genç is- tidatlara kapılarım açması, “yeni izen'e uym çalışması üzerine Mayer de 1948 de Irving Thalberg'in ölümünden beri açık kalan yere genç. lerden Dore Schary'yi getirdi. Fakat gençlerin yaptıklarına aklı yatmıyor- du. önem verdiği Amerıkan ai- lesının "Amerikan annesi"nin yani gö rünüşü Mr. Mayer'i yerinden fırlat- maya kâfi geliyordu, "Iyı yürekli, sıhhatli Amerikalı anneyı evinin için- de göstermiyorlar artık,'İnce. Müş- fik... Fedakarlıklar Aşk Hayır!" dıye bagırdı "Bunların yerine anne- nin çenesine atıyorlar!" Kendi çenesine bir yumruk attı. "Yaş- ailesinin AKİS, 16 KASIM 1957 h zavallı kadım merdivenlerden aşa- 1 yuvarlıyorlar." Kendim Amerikan bayrağına dogru attı. Annenın yap- tığı o güzelim tavuk çorbasını yüzü- ne fırlatıyorlar" Muhayyel bir çor- ba tabağım Arthur Freed'in suratı- na doğru attı. "Annenin ustune yürü! Ona vur! Bir de buna “"sanat" di- yorlar! Sanatmış bu!.." Mr. Mayer ne kadar kudretli olur- sa olsun, netice itibariyle Loew's Inc. in ücretli bir memuruydu. Asıl kud- ret, California'daki — stüdyoyu New York'taki yazıhaneden idare eden Loew's Inc. başkanı Nicholas Sc- henck'in elindeydi. Schenck ise artık yaşlı Mayer'i değil, genç Schary'yi tutuyordu. İkisi arasındaki 'iktidar SİNEMA mücadelesi, John Huston'un "The Red Badge of Courage - Kanlı Za- fer'i — çevirmesiyle başladı. Mayer, tasvibetmediği bu filmin çevrilmesini elinden geldiği kadar köstekledi. Ni tekim bu gayretler sonunda Huston'- un filmi kuşa dondu ye ticari başa rısızlığa uğradı. r. Mayer'in saltanatı da sona ermıştı 1951 Haziranında Mayer. kırgın bir şekilde M. G. M. den ayrılırken eskısınden daha büyük bir gayretle film çevi mege devam edeceğini söy- lüyordu. "Annenizi, çocuklarınızı çe- kinmeden götüreceğiniz filmler ç receğim...". Fakat 1951'deki Holly- wood harp sonundaki Hollywood bile değildi.