hakimiyetini hükümran kılıyordu. Daha mühimi, demek ki Genel Mer- kez Gruba guvenemıyordu' Yani D. P. milletvekilleri o kadar az mı iti- mad telkin ediyorlardı? Hem, belki Muhalefetten İktidar saflarına geçe- cek ver Somuncuoğlu gibi kıy- metler olabılırdı' Bu transferlerı da- ha işin başında imkânsız kılmak re- va mıydı? Iskat Hakkı duyulur du- yulmaz D. P. içinde sanki bir hidro- jen bombası patladı. Hava, — Genel Merkezin bu tasarısına karşı gene müsait değildi. Daha geçen sene mil- letvekilleri anlamışlardı ki Iskat Hakkının kabul edildiği gün, kendi- lerinin Genel Merkez ve Genel Baş- kan nezdinde zerrece kıymetleri, e- hemmiyetleri kalmayacak, en uf ak i tiraz hakları bulunmayacaktı. Ee, in- sanlardan ipi kendi boyunlarına biz- zat geçirmeleri de beklenemezdi ya.. Kabine meselesi â4 stelik ortada bir de kabine mese- lesi va . sözcüleri bütün seçim kampanyası boyunca nisbi tem- silin aleyhinde bulunurlarken, Tür- kiyenin hükümetsiz kalamayacagını kabine buhranlarına tahammül e Ama iş- meyeceğini bildirmişlerdi. AKİS, 16 KASIM 1957 te, hukuken, tıpkı Fransada olduğu gibi Türkiyede bir hükümet mevcut değildi. İşin daha garibi, bu hafta- nın ortasında bir. hükümet teşkili için mutad görüşmeler de Ankarada yapılmıyordu. Herkes bir tahmin or- taya atıyordu. Bir kısım D. P. liler Perşembe günkü Grup toplantısında Menderes V. hükümetinin ilânını bek- liyorlardı. Bu ihtimal, bir diğer kısım D. P. liler için varid gorulmuyordu Evvelâ Grubun temayülünün kat'i şekilde belli olması lâzımdı ki Ge- nel Başkan mesai arkadaşlarını, ve programını tâyin edebilsin. kımdan, hükümet buhranının biraz daha devam edeceği ileri sürülüyor- du, bu sıradadır ki Ankarada, haftanın ortasında bir haber sürat- le yayıldı. Adnan Menderes, parti- sinden gelen itirazlar karşısında hü- kümeti kurmaktan vaz geçebileceği- ni de ima etmişti. Gerçi . Genel Başkanının kendisine Sabık Başba- kan dedirtmekten nasıl nefret ettiği- ni bilenler buna fazla ihtimal vermi- yorlardı ama, Adnan Menderesin za- man zaman küsmesi de meçhul de- ğildi. Böyle küsme anlarında D. P. Genel Başkam Aydındaki çiftliğine YURTTA OLUP BİTENLER kapanır, bin rica ile yeniden Ankara- ya dönerdi. Partiden bazı ideal arka- daşları hakkında yükselen itirazların Genel Başkana yeniden böyle bir tak- tiği kullanmak lüzumunu hatırlat- mış olması pek de gayrı mümkün de- ğildi. Zira hakikaten bir çok Demok- rat milletvekili, Partinin başına ge- lenlerin suçunu bu ideal arkadaşla- rına, Menderesi sertliğe teşvik edeni bakanlara yüklüyorlardı. Milletce sempatik bulunmayan tiplerin şu ye- ni devrin eşiğinde Menderes kabine- sine alınması tekrar bir vesilesi olacaktı. Milletvekilleri, tıp- kı meşhur 1955 sonbaharında oldu- ğu gibi, gene "Adnan bey iyi ama, etrafım değiştirsin artık" dıyorlardı ve bunda büyük bir hakikat payının bulunduğunu, Adnan Menderes hak- kında kalplerinin bir köşesinde yer muhafaza etmiş olanların inkârına imkân yoktu. Seçimlerin neticesi or- tadaydı. Israrın faydası olmayacâk- 1 D. P. nin yeni Meclis Grubunda r çok "ministraole" şahsiyetin, bu- lundugu şüphesizdi. "Huzuru mutad zevat" politikasına bir son verme- nin zamanı gelmiş de, geçmişti bile.. Bu haftanın sonlarına doğru D. P. Meclis Grubunun celâdet gösterece- ği ve dizginleri eline alacağı ihtima- li bir güzel ümit olarak Ankara si- yasi çevrelerinde soylenıyordu Her halde bilinen, D.P. s Grubunun gözlerini Muhalefetten zıyade iktidara dikmiş bulunduguydu Demokrat mil- letvekillerinden çoğu anlamışlardı ki memlekette huzuru veya huzursuzlu- ğu tâyin edecek olan Menderes ve hükümetidir. Muhalefetten hakiki haberler,. Muhalefetin hiç de korkunç niyetler içinde — olmadığını belirtiyordu. Muhalefet, yapılanlarla âdil. esaslar dahilinde tamirini, son- ra da istikbal için teminat verilmesi- ni talep ediyordu. Bunlar fiilen ,ya- pıldığı gün, mesele — kalmayacaktı; Ama C. H. için de taktiklere baş- vurmak netice vermeyecekti. Bu, a- laturka kurnazlıktı. İki taraflı taviz S u satırların yazıldığı sırada D.P. 5 hakkında esaslı malümat sahibi bu- lunanlar bir anlaşmaya varılacağı ka- naatindeydiler. Menderes karşılıklı tavizler vereceklerdi. Gene Merkez Iskat ından tamamile vaz geçecek, yeni sert tedbirler al- mayacaktı. Fakat sert eda muhafa- za edilecek ve o tutumda Grup Men- deresi yalnız bırakmayacaktı. Buna mukabil Genel Başkan beşinci hükü- metini kendisi kadar Gruba da sem patik gelecek, ifrad taraftarı olmak la tanınmamış — milletvekillerinden kurmayı kabul edecekti. Böylece Menderes IV. kabinesinin "huzuru mutad zevat" faslınadahil Bakanla- rından birkısma hükümet dışı edile- cekti. Bundan sonra da, Butçe müzake- relerine kadar hükümetin ' 'çatık kaş” politikası takip etmesi hiç kımseyı şaşırtmayacaktı. Fakat "çatık kaş"