Azınlıktaki İktidar Doğan AVCIOĞLU Malüm seçim kanunu ve ma- lüm seçim ustalıkları... Neti- cede iktidar eski sahibinin e- linde kalmıştır Mantıklarını hislerinin emrin- de kullanan iki ufak parti, siyasi zekâ ve siyasi tercih mevzuunda uzun uzun düşünmeğe nihayet vakit bulabileceklerdir. Vatan sathına serpiştirilmiş bir iki reyi rol abilece- gım geç te olsa takdır edebile- ceklerdir... Geçel 400 küsur koltukla işbaşına gelen iktidarın da bu acı zafer- den alması lâzım gelen dersler ardır: D. P. Ba şk n ta- hayyul ettiği ezici ger- çekleşmemiştir. "Fitne" adı veri- len muhalefet tenkitlerine son mek bahanesiyle öne alınan seçımler, beklenen neticeyi ver- memiştir. Zira dün yurt içinde azınlıkta olduğu iddia edılen muhalefet bugun çoğunlukta- dır. çoğunluğu temsıl et- soyleyen D. P. iktidarı 400 küsur koltuğa rağmen a- halefet, çoğun- lu gun hıslerm tercüman oldu- ğundan emin, tenkitlerini şid- detlendirecektir. İki temel şi- kâyet mevzu lunmasını istiyecektir. Bu durumda ıktıdara takip edilecek iki yol kalmaktadır: Ya şıddet tedbırlerını ya çoğunluğun taraftar olduğunu reyleriyle ispat etti- ği ana dâvayı halletmek. İl ik yol huzursuzluğa, ikinci yol huzura götürmektedir. Fiat yükselmelerini şiddet tedbirleriyle önlemeye çalışmak beyhudedir. Milli Korunma Ka- nunu çıkartılmış, söz hürriye- ti kısılmış, fakat fiatlar yük- selmeye devam etmiştir. Oto- riter daraltılan halefet partılerı lehine tezahü- rüne mani olamamıştır. O halde huzur yolunu seçen iktidarın (1) enflasyonsuz ikti- sadi kalkınm; um (2) kalkınma bir hürriyet zamı içinde gerçekleştırılebılır hakikatlerini benimsemesi ge- rekmektedir Bu yapılmadıgı takdirde, iktidar huzursuzluk yolunu seç- miş olacaktır. Şiddet tedbirle- rini daha da arttıracaktır. u yolun sonu nereye götü- rür ? Şiddet ve huzursuzluk yoluna sapmadan evvel, iktida- abı üzerinde kendisinin, hem milletin hay- rına olacaktır. AKİS, 2 KASIM 1957 Adna Menderes, çalışma haya- tında daıma nizam intizamdan hoşlandığı halde hususı hayatında son derece dağınık bir insandır. Evde man ailesi erkânı ve hizmetçi- ler seferber olup Beyfendinin akşam çıkardığı terliği nereye koyduğunu ararlar. Ev içinde hemen daima da- gınık bır kılıkta gezer Tuhaf zevk- leri ır. â yemekte karnıya- rıkla tahın helvasım karıştırıp ye- mek onun için hiç te anormal birşey değildir. Ev hayatına pek düşkün ol- mayan Menderes, gününün çoğu zama nını daha ziyade dışarda geçirir. Si- garaya ve içkiye müptelâ değildir, ama kullanır. Bulunduğu meclisler hemen daima neşeli olur. Hoş fıkralar vkle — ve kahkahalarla dınler. Umumiyetle çok onuşur, az dinler. İnandığı fikrini den caydıgını gormek hemen hemen YURTTA OLUP BİTENLER başına gıdıyor, çıkarılan türlü müş- kilâta rağm u demokratik re- jim vaad eden Muhalefete veriyor, neticeyi dikkatle bekliyor ve reyine sahip çıkıyor. Dünyada benım ıçın, bundan büyük nimet olur Arkadaşlarından biri etti- mudahale Ama Paşam, İktidar sizin hakkınızdı" İsmet İnönü, elini onündeki ma- saya vurarak bir kahkaha t de fiyle soyledı, mil- let de o kadarı bana yeter C. H. P. Genel Başkanı uç gun- dür son derece faal bir hayat geçiri- yordu. Seçim gecesi, saat üç buçuğa kadar Parti Merkezınde kalmış, tül neticeleri takip etmişti. Her yerden gelen haberler, radyonun aksine, C. e seçmenin büyük bir tevec- cuh gosterdıgını bildiriyordu. Bu iyi İnönü seçim neticelerini dinliyor Günün en mesut adamı mümkün değıldır Son derece inatçı- dır. Ak dediği şey, kara bıle olsa, karşısındakını bun olduğuna i- mağa çalışır İnanır görünen- lere ıse bayılır. En samimi dostları bu tip insanlar arasından seçilmiş- tir. C.H. P. Galip sayılan mağlüp Bu haftanın ortasında “Hayatından en ziyade memnun İnsan kimdir?" dıye bır anket yapıl- saydı, muhakkak ki aralı yeri İsmet İnönü alırdı. C. H. P. Genel Başkam Çarşamba günü, — kendisini Çankayadaki evınde ziyarete gelen bir mezsiniz ne kadar iftihar duyuyorum, dedi. Mil- let son derece olgun şekilde sandık havadislerin yanında çeşitli şikâyet- ler birbirini takip ediyordu. Her yer- de seçmen kütükleri bir dert hafini almıştı. Ellerinde seçmen kartı olan on binlerce insan, vilâyetlerde oyla- kullanamamışlardı Bunların mu- azzam bir ekseriyeti C. H. P. men- subuydu. Buna mukabıl Demokratlar, kütüklerde isimleri bulunmadığı hal- de sandık başına gidebilmişlerdi. Saat ikide radyo İstanbul seçim- lerinin kati neticesinin — alındığını, oya iştirak nisbetini dahi bildir. ilân edince, . P. merkezinde her- kes şaşırdı. Nasıl olurdu? Daha be eş dakika evvel İstanbul teşkilâtı tasni- fin devam ettığın haber İ Aynı yolda kıymetini muhafaz. edıyordu, zira radyonun "kati netice" ilânından on iki saat sonra bile İstanbulda tasnıf devam ediyordu. Şaşmamak imkân 9