DÜNYADA OLUP BİTENLER rabistan sultanının teşebbüse geçme- sinden sonra Suriye birden buna şid- detle muarız olduğunu söylüyor ve Suuddan İsrarla teklifini Birleşmiş Milletler müzakerelerinin sonuna bı- rakmasını istiyordu. Suriyenin bu ani fikir değiştir- mesinde Rus parmağı aramak müm- kündü. Zira, Suriye - Türkiye anlaş- mazlığı konusunda yapılacak Birleş- miş Milletler müzakereleri Rusyaya bir kere daha tarafsız — devletlerin şampiyonu rolünü oynamak imkânı- nı verecekti. Bundan başka, Suriye- nin aynı hareketinde Mısır telkininin payı olduğu da söylenebilirdi. Orta oğuda durum gün geçtikçe Su- udu Arap blokunun lideri yapa- cak şekilde gelişiyordu. Bu ise Mısı- rın önderlik iddialarının sonu demek- ti. İşte bunu dikkate alan Mısır ba- sını geçen haftanın sonunda — Kral Suuda karşı şiddetli bir kampanya açıyor ve Suudi Arabistan Melikin- den teklifini geri almasını istiyordu. Sovyet Rusya ve Mısırın telkinle- riyle Suriyenin arabuluculuk teklifi- ni reddetmesinden sonra, Orta Doğu buhranının çözüm yeri yenıden Bir- leşmiş Milletler Genel Kurulu oluyor- u. Batılıların, Birleşmiş — Milletler Genel Kurulu müzakerelerine gelme- den önce kendi aralarında bir fikir birliği kuracakları ve Rusyanın kar- şısına tek bir cephe halinde çıkacak- ları düşünülmüştü. Nitekim geçen haftanın sonlarında Washington'da buluşan İngiliz ve Amerikan yürütme organları başkanlarının başlıca gö- rüşme konularından birini de bu me- selenin teşkil ettiğine şüphe yoktu. 20 Ancak Eisenhower - MacMillan gö- rüşmesinin sonunda yayınlanan res- mi tebliğde meselenin — başlıbaşına bir Orta Doğu siyaseti meselesi ola- rak değil de Doğu ile Batı arasında- ki münasebetler çerçevesi içinde ele alındığı görülüyordu. Tebliğde belir- tildiğine göre, her iki hükümet baş- kam da bütün NATO üyeleri arasın- da ilmi ve askeri alanda yapılacak daha sıkı bir işbirliğinden başka, Tür- kiyeye yöneltilen Sovyet tehditlerinin NATO üyelerinden birine yapılacak silâhlı bir tecavüzün diğer üyelere de tecavüz addedileceği yolundaki pakt ükmünü ve vecibesini daha ehemmi- yetli kılmış olduğu hususunda da tam bir anlaşmaya varmışlardı. Bu şüp- hesiz yerinde bir müşahede idi ama rta Doğu meselelerine esastan şifa bulacak bir reçete olmaktan da çok uz Orta Doğu buhranları artık yeni- den çıkmayacak şekilde izale edil- mek isteniyorsa, başta Amerıka İn- giltere ve Türkiye olmak üzere bu bölge ile ilgili Batılı devletlerın Or- ta Doğu siyasetlerini yeni baştan gözden geçirmeleri ve Arap devlet- lerinde artık açıkça ortaya çıkan mil- liyetçilik ve ademi müdahale cere- yanlarına göre yeni baştan ayarla- maları kaçınılmaz bir zaruretti. Demir Per de Yıldönümlerinin ertesinde G eçen hafta boyunca, bütün Ma- caristan'da, sakin olduğu nis- bette boğucu bir hava hüküm sürdü. Siyah elbise giymekten — menedilen "Daily Mail'den 8.7.1957' — BAKIN... ELLERİNDE KAN VAR aos dar Diken üstünde Macarlar içlerindeki matemi gizi>' mek mümkün olmadığı için bütün hafta yaşlı gozlerle dolaştılar ve et- raflarına elemi bakışlarla baktılar Mezarlıklara gıtmeler de enedil- mişti, dualarını evlerinde yaptılar Fabrikalara, işyerlerine devam etti- ler. Ancak alınan verim dıger hafta- ların yarısı kadar bile olmaı ütün Macaristan'ı bir haf bo- yunca normal hayatlarından başka bir yaşayış tarzı içine atan, hazin bir yıldönümüydü. Bilindiği gibi, Ma- car ihtilâli bir sene önce patlak ver- miş ve gene bir sene önce bugün- lerde Ruslar tarafından kanlı bir şe- kilde bastırılmıştı. O zamandan bu yana köprülerin altından çok sular akmış, fakat Macarların yaraların- dan akan kanları temizleyememişti. Kadar hükümetinin bütün gayretle— rine rağmen halk bir türlü Rus sün- gülerinin getirdiği rejime alışama- mıştı ve hürriyet havası — istemekte israr ediyordu. Polonyada lonya'ya gelince, Polonya da geçen hafta içinde bir yıldönümü yaşıyordu. Dogrusu istenirse Polon- yalıların — yıldön Macarlarınki gibi acıklı bir yıldönumu değildi ve son günlerde bazı yenı gelişmeler olmasaydı halk â bunu büyük bir sevinçle kutlayabılırdı Filhakika, geçen yıl — bugünleri Polonyalılar başlarına Gomulkayı getirmişlerdi. mulka o sıralarda Polonyada 1li- beral bir idarenin sembolü olarak gö- rülüyordu ve onun iş başına gelmesi Rus tahakkümünden kurtulmaya a- tılmış ilk adım sayılmıştı. Ancak Rus tahakkümünden kurtulmak iste- AKİS, 2 KASIM 1957