2 Kasım 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

2 Kasım 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER, şik Amerika Hükümeti uzun bir za- mandanberi, Yııgoslavyanın hareket- lerini büyük bir endişe ile takip etmekte ve bu devlete karşı takib e- deceği siyaseti yeniden gözden ge- çirmek zaruretini hissetmekteydi. Yugoslavyanın Doğu Almanya hükü- metini tanımasından sonra, Amerika- daki Yugoslavya aleyhtarı cereyan büsbütün — kuvvetleniyordu. hafta alınan haberlerden anlaşıldıgı— na göre, Washington, Yugoslavyaya yapmakta olduğu yardımı kesmek hususunda ciddi kararlar arifesin- deydi. Alman ticaretini ve — Amerikan yardımım kaybettikten sonra Yugos- lavyanın birden güç d ruma düşece- ğine şüphe yoktu. Alman ve Amerikan hukumetlerı işi daha ileri götürürlerse bu Yugoslavyayı büs- bütün Rusya nın kucağına atmak de— mek olurdu ki, bu bakımdan Batılı hükümetin de çok dıkkatlı davranması gerekiyordu. Fransa Mollet'nin ikinci imtihanı G eçen Salı sabahı Fransız Dev- let Başkam ile görüşen orta boy- lu, seyrek saçlı, gözlüklü bir politika cı, etrafını saran gazetecılere. "Bu ancak Sosyalist Partisinin başkanlıgındakı bir koalısyon hükü- meti — sona irebili diyo: “Fransanın bugün içine düştüğü güç durumu dikkat nazarına alan Sosya- list Partisi bütün geçmişi bir tara- fa bırakarak bu işe önayak olmak azmindedir. Bundan sonrası ancak diğer partilerin iyi niyetine bağlıdır" Fransız Sosyalist Partisinin bir aydanberi süregelen kal bine buhra- nım sona erdirmeye hazır olduğunu ve bundan sonra işin diğer partile- re kaldığını söyleyen politikacı, Sos- yalist lider Molletden başkası değil- di. Mollet, buhranın ilk günlerinde de Fransız Devlet Başkanı tarafın- dan kabine kurmakla görevlen- dirilmiş, fakat Cezayir meselesinde bağımsızların takındıgı uzlaşmaz ta- vır karşısında bu görevi yerine ge- tirmeye pek ısteklı örü Ancak buhran uzadıkça Fransanın durumu nazikleşiyor, ve ikti sadi durum hergün biraz daha kötü- ye gıttıgı gibi Bırleşmış Milletlerde Cez: esinin müzakere gü- nu yaklaştıkça bu mesele Fransa- daha büyük bir ağır- lıkla çokuyordu. Bundan başka, yapıcı çoğunluğu elinde tutan Sos- yalistlerin Ççekimserliği gün geç- tikçe b nın sebebi olarak da- ha çok göze batmaya başlamıştı. İşte bütün bu sebepler Mollet'in geçen hafta kendine yapılan teklifi kabul etmesine ve derhal yeni Fransız ka- binesini kurmak hazırlıklarına baş- lamasına sebep oluyordu. Kabineyi kurmayı başardığı tak- dirde Fransanın İkinci Cihan Sava- 22 Mareşal Tito İki camiden biri şı sona erdıgı gundenbeı'ı iktidara ge- len yirmi yirmibirincisi de oydu- Başbakanı olacak Mollet, ge- çen hafta açıkladığına göre, işbaşı- na gelince önce mail durumu düzelt- meye matuf bazı tedbirler almayı, sonra da Fransız Anayasasında bazı değişiklikler yapmayı duşunuyordu Bilindiği gibi, — Bour: ges Mau kabinesinin düşme: seb Cezayir Kanunu Cezayıre federal bır sistem getiriyordu ve Fransız Mec- lisinde Fransız Anayasasına muha- Guy Mollet Yenilgiden yenilgiye lif olduğu söylenerek şiddetli hücum- lara uğramıştı. Mollet bu meseleyi kökünden halletmeye karar vermış— ti. Eğer Fransız Anayasasında de- ğişiklik yaptırmaya muvaffak olur- sa Cezayir kanununun kabulü için en önemli engellerden biri ortadan kalkmış olacaktı. Ancak bu mese- lede Anayasaya aykırılık itirazının kanunun reddi için bir bahaneden başka bırşey olmadıgını unutmamak zayir kanununa muha- Hf olan zümre, bu aykırılık gideril- dikten sonra da takılacak başka bir nokta bulur, Cezayire nisbeten libe- ral bir statünün verilmesine enge olurdu. Üstelik, geçen hafta içinde bağımsızların ezayir — konusunda şimdiye kadar takındıkları tavırdan vazgeçeceklerini gosterır en ufak bir işaret bile olmadığına göre, Mollet'- nin ikinci imtihandan yüzünün akıy- la çıkabileceği ihtimalini şüpheyle karşılamak, yanlış sayılmazdı. Nitekim bu haftanın başında Mol- let Mecliste kurduğu kabine için güven oyuna baş vurduğunda bir de- fa daha yenilgiye uğradı ve Fransa- daki çıkmaz bir hafta boyunca da devam etti gitti. Suudi Arabistan Kral evleniyor G eçen hafta içinde, dikkatlerini bir an için Suriye olaylarından ka- çırmaya muvaffak olanlar, Orta Do- ğuda bundan daha iç açıcı bazı olay- ların cereyan ettiğini görerek sevin- diler. Bu iç açıcı olayların başında Suudı Arabıstanın yeni bir k gün, kırk gece“" lik düğünün arıfesın- de bulunması geliyordu. Filhakika, bazı ajanslar tarafından verilen ha- berlere inanmak gerekirse, Suudi A- rabistanın "“Büyük Sultan"ı — Suud pek yakında dünya evine girmek üze- eydi. Bu, "Büyük Sultan"ın dünya evi- ne kaçıncı girişidir, bunu tesbit et- mek kolay değildi. Kral Suud'un sa- rayında muhtelif ırk ve millete men- sup iki yuze yakın ge cariyenin bulunduğu biliniyor. ma bunlardan iltifatı şahaneye maz- har olanların sayısı bilinmiyordu. Bel- ki Suud'un kırk kadar çocuğu iltifa- tı şahaneye mazhar oldukları şüphe götürmeyen cariyelerin sayısı hak- kında bir fikir verebılırdı ar.. Kral Suud'un eferkı karısının kım olduğuna gelınce, lerinden anlaşıldığına gör! ferki talihli de bir Lubnanlı dılberdı İsmi Feriyal El Sulh olan bu genç kıs, Lübnan Başbakanı Sami El Sulh'un yeğeniydi ve Kral Suud bu güzele geçen haftalar içinde yaptığı Beyrut zıyaretı sırasında vurulmuş- Düğün ümüzdeki aylarda ve bmbır gece masallarını andıran bir dekor ıçınde yapılacaktı. "Büyük Sul- dostlarına kendisine saadet- ler dılemekten başka birşey düşmü- yordu. ajan haber- AKİS, 2 KASIM 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: