30 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

30 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Daniel Gelin Ne çare.. Jean Gabin de bu trajedi kahramanı- nı canlandırmaktaki ustalıgiyle haklı bir şöhret kazanmıştı Fakat bu film- ler belli bir çağın, belli şartların mahsulüydü. Nitekim savaşla birlik- te ortadan kayboldu. Savaştan sonra işe ancak bir film, Rene Clement'ın çevirdiği ve yine Gabin'in oynadığı u grilles-Firari — Aşık", Carne-Prevert eserlerine yaklaşabil- di. Geçen hafta gösterilen "Les A- mants de Tage - Sonsuz Aşk" Carne -PreVert'in yarattıkları — kendilerine mahsus âlemin soluk ve zayıf bir kop- yasıydı. Üstelik, Clement'in filminde- ki mevzuu, kuçuk farklarla tekrar- lıyordu: "Firari Aşık"ta abin, bir kıskançlık buhranı sonunda karısını ürür; "Sons Aşk"ta savaş dö- nüsü, karısını aşıgının kollarında ya- kalayan Daniel Gelin aynı hareketi tekrarlıyor. Gabin polisten yakasını kurtarmak için italya'ya kaçıyordu, Gelin daha talihli çıkıp beraat edi- yor. Ama, o da başına gelenleri unut- mak için Portekiz'e gidiyor. Gabin İ- lyada Fransız asıllı bir kadınla (Isa -Miranda) sevişiyordu. Gelin bir İngiliz lordundan dul kalan genç Fransıza (Françoise Arnoul) âşık o- luyor. Verneuil, Gabin'in arkadaşı küçük kızın yerine "Sonsuz Aşk"ta küçük bir oğlan geçirmeği bile ihmal etmemiş. "Firari Aşık"ta Gabin etra- fında polis tarafından kurulup gittik- çe daralan ağ nihayet onu sımsıkı ya- kalar. "Sonsuz Aşk"ta bir Scotlard Yard komserinin (Trevor Howard) kurduğu ağa Françoise Arnoul düşü- Verneuil'ün filmi kopyacılığındaki sadakatle birliktte Rene Clement ve AKİS, 30 MART 1957 senaryocu Zavattini'nin en büyük hususiyetleri olan büyük — müşa- hede kuvvetine ve sağlam tekniğe e- risemiyor. Daniel Gelin, Françoise Arnoul, Trevor Howard'ın usta oyun- "Sısler Rıhtımı", "Firari Aşık"ı gormemış bir seyirci- yi oyalayabilir. Fransada, bir Fransız rejisörü tarafından öbür — Fransız filmlerinin kopya edilmesi ise başlı başına büyük bir cesaret meselesidir. "Hint Güneşi" 947'de İngilizler Hindistandan çe- kilmek kararını vererek bütün dünyayı, bu arada da birçok İngilizi, hayrette bıraktılar. İngiliz İmpara- torluğundaki tasfiye hareketinin ilk ve en mühim adımı olan bu çekiliş kolay olmadı. Zira ortada halledilme- si gereken bir sürü mesele vardı. Bunların en çetrefili de Hindistan nü- fusunun en büyük kısmım getiren Hindularla Müslümanlar arasındaki anlaşmazlıktı. Çekilme anı yaklaştık- ça iki taraf arasındaki kanlı hâdise- ler de artıyordu. Neticede yarımada Hindistan ve Pakistan taksim edildi. "Hint nin mevzuu Hindistan tarihinin işte bu en civcivli günlerinde geçmektedir. Ama bu kaynaşma George Cukor'un fil- minde bir tema olarak değil sadece bir heyecan unsuru, hareketli bir de- kor olarak kullanılıyor. Üstelik orta- da Hindu-Müslüman çatışması diye bir şey yok. Anlaşılan, rejisör, hem Pakıstan hukumetının dış sahneleri ekmesi için kendine verdiği müsaa- deye karşılık olarak, hem de iki dev- let arasındaki şimdiki nazik durumu göz önünde bulundurarak Hindu-Müs- SİNEMA lüman çatışmasını bir yana bırakmış. Filmde bunun yerine, Hindistanı ele geçirmeye çalışan bir avuç komünist tedhişçinin tahrikleri anlatılıyor. Hindistan tarihinin bu miyetli hâdisesi nasıl tahrife uğruyorsa, İngi- lizlerin çekilmesiyle istikballerinin ne olacağı kaygısına kapılan melezlerin durumu da üstün körü geçiştiriliyor. Filmin geri kalan kısmı İngiliz ordu- sunda vazifeli melez Victoria Jones'- in (Ava Gardner); kendi gibi melez istasyon şefi Patrick Taylor (Bül Travers), Hintli Ranjit Kasel (Fran- cis Matthews) ve İngiliz albayı Rod- ney Savage (Stevvart Granger) ile olan aşk maceralarıyla doldurulmak- tadır. Cukor, üstelik bu aşk hikâyesi- ni de üstü kapalı bir cinsiyet mesele- si haline getiriyor. Film, üç ayrı "cinsi kudret'te erkek arasında boca- layan sonunda en kudretlisine boyun eğen kararsız bir melez kadının hikâ- yesi olup çıkıyor. Yerli Ranjit, yarı- hadım, effemine bir tip olarak tanı- tılıyor, onun karşısında tam aksi kutbu, Avrupalı erkeğin cinsi kudre- tini temsil eden sert, küstah Savage çıkarılıyor. Melez Patrick Taylor da ikisi arasında ortalama bir cinsiyeti temsil ediyor. Film de böylece kaçı- nılmaz sonucuna varıyor: İngilizler her ne kadar Hindistanı kaybediyor- larsa da albay Savage, melez Jones'ı elde ediyor. Anlaşılmayan bir cihet, bu cinsiyet dramım çevirmek için Pakistan'a kadar niye zahmet edildiğidir. langıçtaki birkaç topluluk ustalıkla kullanılan yerli tabii sesler bu sualin tatmin edici bir cevabı sayılamaz. Ava Gardner "Hint Güneşi"nde En kuvvetlinin hakkı 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: