MALİ SAHADA Richards heyeti Görülmemiş bir elçi Geçen haftanın sonunda, Cuma günü öğleye doğru, Kavaklıdere- deki Amerikan Büyük Elçiliği bina- sının basın toplantılarına tahsis edi- len ikinci kattaki yeşil boyalı küçük salonunda ayakta urmak için bile yer kalmamıştı. Gazetecilerin Eisen- hoyver'in şahsi temsılcısı büyük Elçi Richards'a büy ehemmiyet atfet- tikleri anlaşılıyordu, gazeteciler elin- de 200 milyon dolarlık bir kese taşı- yan Amerikalıya bu paralarla neler yapacağını sormak için sabırsızlanı- yorlardı., Richards ve beraberindeki heyet birgün önce Ankaraya gelmiş ve ayağının tozunu silmeden Başba- kanlıkta Adnan — Menderesin riyase- tindeki resmi şahsiyetlerimizle uzun süren bir görüşme yapmıştı. Kapalı kapıların arkasında neler konuşuldu- ğunu gazeteciler aşağı yukarı tahmin edebiliyorlardı. Esasen — neşredilecek resmi" tebliğin satırları arasından, gö- rüşmelere mevzu teşkil eden nokta- ların neler olduğunu çıkarmak ta mümkündü. Gazeteciler, Eisenhower doktrini hakkında geniş selahiyetlere sahip bir temsilciyi ele geçirmişlerdi. Mese- le şimdi güzel suallerle onu konuşma- ya mecbur etmekti.. Yalnız bir nokta vardı ki, gazeteciler o ihtimal akılla- rına geldıkçe yüzlerini ekşitmekten Kendilerini alamıyorlardı: Suallerini sormak için kendilerine sıra gelme- mesi ihtimali.. Zira bu nevi toplantı- larda sual sormak değil de, uzun kal- kınma nutukları atmak itiyadında 12 ile Başbakanlıkta yapılan müzakerelerden görünüş Müjde, bu toplantıda verildi olduğu herkes tarafından bilinen bir başmuharririn gazetecilere tahsis e- dilen koltuklardan birine erkenden yerleşip karargahını kurduğu kimse- nin gözünden kaçmamıştı. — Bereket bu başmuharrir ne sual sormak, ne de nutuk atmak için söz almadı ve basın toplantısı, adından başka herşe- ye benzemekten kurtuldu. Gazeteciler Amerikanın Orta Doğu Avrupa plânından hangi memleketle- rin faydalanacaklarını merak ediyor- lardı. ZıraAmerıkanınOrtaDogu keli- mesiyle çok geniş bir sahayı kastet- tikleri biliniyordu. Cezayir, Tunus, Sudan bu bölgenin içine gırebılıyordu Hatta Yunanistan bile bir Orta Doğa memleketi —olduğunu, — binaenaleyh plândan hissesine düşeni alması la- zım geldiğini iddia ediyordu. Richards cevaplarında "Eskimoların bile bu yardımdan — hisse istiyebilecekleri" nüktesini yaparak, yardım görecek memleketlerin hangileri olduğunu A- merikanın tâyin edeceğini — söyledi. Amerika 'Orta Doğu- , bölgesinde en ufak bir arazi parçasına sahip olanla- rın bile dahil olacakları 18 memleket tesbit etmişti. Bu 18 inemleket, mil- letlerarası komünizme karşı cephe almak şartıyla Eisenhower plânına dahil olabileceklerdi. Büyük Elçi 200 milyon dolaşın çok az, zamanın mah- dut ve bölgenin çok geniş olduğuna gizlemiyordu. Bu 200 milyon 18 mem- ete bölününce yardımdan adam başına düşen miktar devede kulak- tan ibaret kalacaktı. Ama ne var ki mühim olan para değildi, Amerika bu bölgedeki memleketlere milletler- arası komünizmin bir tecavüzüne uğ- radıkları takdirde, isterlerse bütün kuvvetleriyle yardım edeceğini vaade - diyordu. Bütün mesele bu vaada i- nanmaktı. Gazetecilerin merakını uyandıran ikinci bir nokta Eisenhower plânının tatbikatında Batı dostu Bağdat Pak- tı üyeleriyle, Bağdat Paktına düş- man memleketler arasında bir tefri- kin bahis mevzuu olup olmadıgı idi.' Richards bu suali son derece 'kaça- mak bir şekilde ve yuvarlak sözlerle savuşturmaya çalıştı. Nasıra da, ka- bul ettiği takdirde, atı. dostu bir memleket kadar —belki de daha fazla- yardım yapılacağını itiraf etmek is- temiyordu Suali soran gazetecinin ısrarı üzerine, '200 milyonun tevziin- de tek olçunun komünizme karşı mü- cadele arzusunun izharı olduğunu söylemek zorunda kaldı. Diğer alâka çekici bir sualin mev- zuu Bağdat Paktıydı...Dulles bu yılın başında Temsilciler Meclisi önünde Bağdat Paktından hiç de medihkar olmayan bir şekilde bahsetmişti. Bü- yük elçi acaba bu — mevzuda ne dü- şünüyordu ? Richards bu suali de bir nükteyle savuşturdu: "Dulles, benim patronumdur. Amerikan politikasının gelecekteki gelişmeleri benim bilece- ğim 'iş değildir". Halbuki geniş selâhiyetli Buyuk El- çı basın toplantısından bir gün önce Başbakan ' Menderese — Amerikanın Bağdat Paktının. Askeri komitesine katılacağı müjdesini — vermişti. Bun- dan, başka Amerika, Bağdat Paktı memleketlerinin müşterek ekonomik projelerini finanse edecekti. İranı Türkiyeye baglıyacak bir demiryolu şebekesinin inşası Türkiye, — İran ve Iraktaki karayollarının birleştiril- AKİS, 30 MART 1957