İlk değişiklik una rağmen Majestenin hüküme- i 1955 sonbaharında Kıbrıs me- selesini görüşmek üzere Türkiyeyi ve Yunanistanı — Londr. Konferansına çağırdı. Sadece bu, başlı başına, İn- gilterenin artık Kıbrıs meselesini sa- dece ve sadece İngilterenin iç işi say- madığının de facto deliliydi. Gerçi hu- kuki mazeret — Konferans Vesılesıyle beyan edildi, ama hadisenin mânası Majestenin — hükümetinin goruşunde 6B* değişiklik olduğunun deliliydi. Konferans sırasında Majestenin Dış İşleri Bakanı MacMillan kelimelerin üzerinde future—Önceden kestirilebilecek bir istikbalde" Kibrisin statüsünde, Kıb- rıs üzerindeki İngiliz hakımıyetınde bır degışıklık olmayacağını beyan et- .154'deki "Kıbrısta hakimiyetin de- gışmesı dıye bir mesele bahis mevzuu maz" tezi ile 1955'deki "Önceden kestirilebilecek bir istikbalde deği- şiklik olmayacaktır." tezi arasında- ki fark dağlar kadar büyüktü Müteakiben illan Konferansı hakkında Avam Kama- rasına izahat verirken Self Determi- nation bahsinde Üç tarafın durumunu şöyle izah etti: "Yunanlılar bu yıl ve- ya bir, iki sene içinde; Türkler asla biz bir gün dedik". 5 'Aralık 1965 t rihindeki o celsede İşçi mılleçvekılı Brackway Bakana itiraz etti. İddia- sına göre Majestenın Sayın Bakam "bir gün" değil, "asla" demişti. Ba- kan ıddıayı reddettı Londra Konfe- ransında "Sel overnment'i verelim, İdari Muhtarıyet yürürse İlerisi için Şelf Determination'ı düşünürüz" de- mişti. MacMillan Majestenin hükü- artlar altında Determınatıona geçılebılırdı ilk defa o mmon citizens- hip— Muşterek Vatandaşlık mefhu- munu da ortaya Aynı gün bu meselede Lennox-Boyd hükümetin görüşünü izah etti. Bildirdiğine göre Self Determination prensıbının Kıbrısta asla tatbik edil- memesi lâzım geldiği. Majestenin hü- kümetinin görüşü değildi. Ancak bu- nun tatbık güçlükleri vardı m Kamarasının 5 ve 14 Mar 1956 tarıhındekı celselennde de aynı hususlar aynı şekilde izah olun İkinci adım Bahardansçnra yaz geldi. Haziran sonunda İngiliz basınınıtakip e- denler hemen bütün gazetelerde ısrar- lı şeklide Kıbrıs meselesinin ele alındı- ğını gördüler. Basın, Kıbrısa dair bir lânın mevcudıyetını açıklıyordu. Plânda Self Determination bir mühlet sonunda kabul ediliyordu. Gazeteler 10 veya 15 seneden bahset- tiler. Bunun üzerine İşçiler Avam Kamarasının 12 ve 19 Temmuz tarih- li toplantılarında hükümeti sıkıştır- dılar. Böyle bir plân var mıydı? Ma- jestenin hükümeti- adına bizzat E- den ve Slewyn Lloyd hükümetin bey- nelmilel gizli müzakereleri açıklaya- mayacağını bildirdiler. Fakat ikisi de AKİS,29 ARALIK 1956 Lennox - Boyd Lütfen — hayır — deyiniz!"” iddiayı tekzip etmeğe yanaşmadı. 19 Temmuz 1956'da Selwyn Lloyd "Self Determination yolunda yeni bir adım atılmıştır" dedi. Bu adım ne olabilir- di? Son adımda İngiltere' "Önceden kestirilemeyen bir istikbal”e gelmiş- ti. Bunun bir adım ilerisi "önceden kestiril e bılen bir ıstıkbal değil miy- di? Selwyn Lloyd'a göre Türkler iti- raz etmışlerdı Ingıltere Türklerin Karamanlis Beynelmilel — açıkgöz YURTTA OLUP BİTENLER İtirazını nazarı dikkate almak zorun- daydı. Ancak Majestenin hükümeti- nin — "Pozisyon"u degişmemişti 12 Temmuz 1956 da Eden de "değişiklik ve gerileme yoktur" demişti. Majes- tenin hükümeti Avam Kamarasının 14 Eylül 1956 tarihli toplantısında aynı şeyleri beyan etti. O gun Lord- lar Kamarasında da Kıbrıs işi bu çerçeve içinde görüşüldü. Bu sırada İngiltere, Yunanistan, Türkiye ve Amerika arasında nor- mal diplomatik kanallardan fikir mü- badelesi yapılıyordu. Taksim fikri A am Kamarasının 1956. yazın- daki toplantıları dan da alâka çe larda William Yates, ve Patric Maidland milletvekilleri yo -muhtelit bir hal teklif ettiler. Bu, i iydi. 19 Temmuz 1956 muhafazakâr Türkiye ve Yunanis- tan arasında, nüfus nisbetine göre taksimi teklıfînı ortaya attı. Tekli- fe göre ihtiyari mübadele kabul edi- lecekti. Buna mukabil İngiliz üsleri, İngiliz arazısı olarak (Cebelıtarık gi- Kondomin- Elliot Adanın bi) kalac Lennox-Boyd fikri' red- detmedi. Sadece Adanın Amerika- Kanada veya Hindistana benzetile- miyeceğini — söyledi. elwyn Lloyd da İşçi Griffiths'e karşı "Niçin Türklerin de Self Determination hak- kına sahip olduklarını İşçiler kabul etmiyorlar" diye sordu. Buna muka- bil Eden 12 Temmuzda Taksim Veya Kondominyon düşünülüp — düşünül- mediği sualine bazı beynelmilel te- masları teferruatı ile açıklayamaya— cağım söyleyerek mukabele etti. İşçiler ise Adanın bütününe, ekal- liyetlerin haklarım koruyacak bir S Determination verilmesini isti- yorlardı Bunun başlangıcı geniş bir Self Government idi. Ada belli tarih- te Dominyon haline gelmeli, sonca kendi mukadderatım bizzat tâyin et- meliydi. Yani Commomvealth'de mi kalır, yoksa başka bir devlete iltihak mı eder, orası kendi bileceği işti. Bir kaç bale adımı Majestenin hükümeti yeni ve son durumunu geçen haftanın orta- sında A Kamarasında 'açıkladı. Konuşan Müstemlekeler Bakam Len- nox-Boyd idi. Kıbrıs için bir Anaya- sa hazırlanmıştı. Anayasa Radcliffe plânının esaslarım — ihtiva ediyordu. Tasarı izah olunduğunda görüldü ki Majestenin hükümeti geçen yazdaki durumundan gerilemiştir. — Bunun, Şüveyş macerasıyla alâkası açıktır İngiltere Kıbrıs üzerindeki hakları- nı zevahiri de koruyarak muhafaza etmek istemektedir. -Bu, Türkiyenin son derece Jlehinde bir vaziyettir- Fakat 150 sene evvelki Anayasa e- saslarına göre hazırlanmış tasarının kabul edilebileceğini sanmak sadece safdilliktir.