29 Aralık 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

29 Aralık 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

politikası asla aynı kalmamıştı. Bu, başlıbaşına bir kusur değildi. Ama acaba değişiklikler — menfaatlerimize tamamiyle uygun muydu? unu an- lamak için sadece, bizim değil, alâ- kalı diğer devletlerin de görüşlerin- deki değişikliklerin hangi istikamet- âe olduğuna bakmak lâzım geliyor- u. Türk politikasının gelişmeleri umhuriyet Hükümeti 24 Ağus- tos 1955'e kadar, bir "Kıbrıs meselesi "nin mevcudiyetini kabul et- medi. Daha doğrusu, bu meselenin mevcudiyetini alenen kabul etmedi. Yunanlılar dünya ölçüsünde propa- a yapıyorlardı, Yunan devlet adamları ateşli beyanatta bulunuyor- lardı, Kıbrısta bombalar patlıyordu, Makarios "Enosis"in alemdarı vaziye tine geçmişti,. Kıbrıslı Rumlar yay- gara koparıyorlardı. Bütün bunlara karşı Cumhuriyet Hükümeti, Rüştü Zorlunun tabiriyle sukut" muhafaza ediyordu. Türk ba- sınının ikazlarına Ankara kulakları- nı tıkamıştı. Kıbrıs meselesi mi? Bu da neydi ? İşte Cumhuriyet Hükü- metinin görüşü buydu! Ada Uzerinde hak iddia etmiyorduk, Adadaki Ekal- liyetimizin durumu ile alâkadar ol- muyor, onların haklarını niyetinde olduğumuzu — bilmiyorduk. İngilterede idam cezasının kalkıp kalkmaması hususunda ne kadar va- ziyet alıyorsak, Kibrisin mukadderatı mevzuundaki — vaziyetimiz de ondan ileri değildi. Bu iş, İngilterenin iç işiy: Nitekim Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 1954 yılındaki toplantı- sında Yunanistan Kıbrıs meselesinin gündeme alınmasını talep ettiğinde Türkiye teklifin aleyhinde — bulundu ve Teşkilâtın, aza memleketlerin iç 1şler1yle alâkadar olmaması gerekti- ği tezini müdafaa etti. Sonradan, 27 —Ağustos 1955'de Londra Konferansında Cumhuriyet Hükümetini temsil etmek üzere İn- gütereye giden Fatin Rüştü Zorlu orada tertiplediği bir basın toplantı- sında 24 Ağustos 1955'e dar olan politikamızı şöyle izah etti: "Türkiye asil bir süküt muhafaza etmiştir. Normal diplomatik kanallardan a- zimli kararım alâkalı devletlere bil- dirmiş ve tezini Birleşmiş Milletlerde savunmuştur”. Bundan anlaşılan, a- çıkça vaziyet almayan Cumhuriyet Hükümetinin bilhassa — Yunanistana, bu meseleyi açmamayı tavsiye, etmiş bulunduğudur Yunan devlet adamları nın 1955'e kadar Cumhuriyet. Hükü- metinin mesul şahsiyetlerine, bu hu- susta zaman zaman teminat verdik- leri de bilinen hakikatlerdendir. Yu- nan devlet adamları Türk devlet ma- kamlarına Kibrisin — Yunanistana il- hakı mevzuunda koparılan gürültüle- ri resmen reddetmemelerini bir iç litika icabı olarak kabul ettirmeye muvaffak olmuşlardır. Fakat diğer taraftan ışı körüklemeyi ihmal etme- mişlerdi AKİS,29 ARALIK 1956 korumak, Liman lokantasında nutuk umhuriyet Hükümeti Kıbrıs mevzuunda açıkça ilk vazıyetını 24 Agustos 1955'de aldı. O gün Baş- bakan Adnan Menderes Lıman lokan- tasında meşhur nutkunu söyledi. Nu- tukta, bütün Türkler tarafından dik- kate alınmaması İmkânsız bir açıkla- ma vardı: Kıbrısta Yunanlılar Türk- ler aleyhinde bir katliam hazırlıyor- lardı. Türkiye buna müsaade ede- mezdi. Başbakan icap ederse Adaya Makarios Siyah — hayalet asker göndereceğimizi üstü kapalı şekilde belirtti. Açıklamanın hakikat olduğu şartıyla, Cumhuriyet Hükü- metinin görüşü milletçe tasvip edil- di. Kıbrıstaki ırkdaşlarımıza zarar verilmesini kabul edemezdik. O nu- tukda, hislere hitap ettiği sonradan anlaşılan bu beyanın kenarında poli- tikamızın ne olduğu hususunda tek YURITITA OLUP BİTENLER bir cümle vardı: "Londraya gidecek olan heyetimiz, statükonun muhafa- zasını asgari şart olarak müdafaa e- decektir". Konuşmanın geri kalan kısmı "Bu ne biçim hükümettir ki bir kasaba papazına devlet —muamelesi yapacak kadar egılıp bükülmekte- dir" tarzında polem Böylece statukonun muhafazasının Cumhuriyet Hükümeti için asgari şart olduğu ilk defa olarak mesul bir hükümet adamı tarafından ifade edildi. Statüko, Adayı İngilterenin bir parçası sayıyordu Azami şart olitikamızın biraz daha sarahat kesbetmesi, Londra Konferansi sırasında oldu. Asgari şartımız, sta- tükonun devamıydı. Ya, azamisi? 27 Ağustos 1955'de Fatin Rüştü Zorlu Londrada Zafer gazetesinin muhabiri- ne bir beyanat verdi ve bunu açıklar di. Cumhuriyet Hükümeti delegesi- nin sözleri şuydu: "Türkiye bu kon- feransa herhangi bir pazarlık yap- mak için gelmemiştir.... İngiltere hü- hümeti Kıbrıs üzerindeki hükümran- lık haklarından fedakârlık yapacak- î)al bun ancak Türkiye lehine yapa- Demek ki o tarihte Cumhuriyet Hükümeti için kabul edilebilecek iki şık vardı: Ada ya İngilterede kalır, ya da bize iade edilir.. Bunu Fatin Ruştu Zorlu 1 Eylül 1955 tarihinde Londra Konferansında daha etraflı şekilde izah etti. metinin noktai nazarı hakle Kıbrıs halkı için Self Govern- ment'den evvel müstakar bir huzur ve sükün devresine — ihtiyaç vardır. Şiddet hareketlerinin önlenmesine, Kilisenin — siyasete — karışmamasına mani olunmasına lüzum vardır... Bir gün Kıbrısta mevcut — şerait değişe- cek ve. hava yukarda söylediğim gibi Muhtar idareye müsait bulunacak olsa dahi, birbirinden bu kadar fark- li olan iki ayrı cemaatin yaşadığı böyle ufak bir toprak parçasında göz önünde tutulması gereken ana mese- lenin ekseriyet veya ekalliyet mulaha zalarına değil, her iki gruba da ta Anadolu Ajansının Bir Tavzihi Akis Dergisi yazı İşleri Müdürlüğüne Akis Dergisinin 22 Aralık tarihli sayısında "Niçin uydururuz bun- ları" tan asılsız bazı iddialara tesadüf olunmuştur. dadır. 1 — Anadolu Ajansının bir temsilcisi, başlığı altında intişar eden yazıda Anadolu Ajansını da hedef tu- Bunların cevabı aşağı- Nato Nazırlar konseyi top- lantısının devamınca Parisde hususi Muhabırımız sıfatiyle vazife gör- müştür. Ha olunması asılsız bir isnattır. Uusi Figaro, edılmıştır Nitekim bu ikat "bu merkezde iken derginizde hayyel" diye tavsif Muhabirimiz tarafından verılen La Croix ve Le Monde gazetelerindeki neşriyat bahis mevzuu aynen va Muhabirimizin "Mu- haberde başlıca Le akidir. Ve derginizde bunun şTI aksine ileri sürülen iddiaların hiçbir asıl ve esası yoktur Bu tavzihin basın kanununun 19 uncu maddesi hukümleri daire- sinde yayınlanmasını rica ederiz. Anadolu Ajansı

Bu sayıdan diğer sayfalar: