DÜNYADA OLUP BİTENLER Richafd Noui Kahramanlığa hayranlık ha iyi anlayacaklar ve daha mühimi kukla hükümet kahraman Macar hal- kına reva gördüğü zulümde devam etme cesaretini iyice kaybedecekti. Ingiltere Bir rüyanın sonu Suveyş hadıselerı lngıltereyı 1945'- den ten beri dev ir rüyadan uyandırdı. Ingıltere artık büyük bir devlet değildi, mukadderata bo- yun eğmek lâzımdı. Süveyş hadise- leri, XIX. asır arslanının artık dişleri- nin döküldüğünü açıkça göstermişti. Muazzam masraflarla Atom silâhla- rı imal etmesine rağmen, Nâsırı ye- nememişti. Petrol ve dolar bulabil- mek için büyük amcanın elini öpmek zorundaydı. Büyük sevdalardan- vazgeçmek za- manı gelip çatmıştı. Şu 51 milyon nü- fuslu ufak ada, ayağım — yorganına göre uzatmalıydı. Atom silâhlarına tahsis edilen masraflar azaltılmalıy- 'ya karşı gırışılen taahhüt- ler hafifletilmeliydi. usyaya karşı kendini tek başına müdafaa edemi- yeceğine göre, müdafaa yükü Ame- rikanın üstüne atılabilirdi. Malaya'- da komünistlere karşı girişilen hare- kete Avustralya ve Yeni Zelanda'- nın — iştirakları — arttırılmalıydı. İn- giltere Hong Kong ve Libyadaki as- keri de azaltabilirdi. Kıbrıs çıkmazından kurtulmanın da bir yolu bulunmalıydı. Endonezya Sukarno'nun başındaki dert zak Doğumla — diktatörlüğe pek hevesli Cumhurbaşkanı Sukarno, 16 bu haftanın başında Endonezya'nın bütün bolgelerınde orfî idare ilân et- ti. Esas Endonezyada son aylar zarfında huzursuzluk gözle görüle- cek dereceye varmıştı. Halk reza- letlerden ve nüfus ticaretinden şika- yetçıydı Hesapsız yatırımlar, Endo- nezya nın takatin aşmış, bıçak kemi- ğe dayanmıştı. Halk ayaklanmak i- çin işaret bekliyordu.- Nitekim ge- çen hafta Albay Simbaton, hiçbir ciddi mukavemetle karşılaşmaksızın Sumatra' 'da sivil rivermişti idareyi eline geçi- Kauçuk plantasyonları ve zengin petrol yataklarıyla çok büyük bir ehemmiyete lâyık olan Sumatra'da asilerin duruma hâkim olmaları Su- karno'nun iki ayağım bir papuca koydu. Endonezya halkının çok bü- yük bir kısmı kalben asilerin tara- fındaydı. Endonezya'nın coğrafi rumu -küçük ve dağınık adalar- bir teminini çok zorlaştırıyordu. Fakat Cumhurbaşkanım — telâşa ve örfi idare ilânına sevkeden asıl se- beb bu değildi. İsyanlar, eski Cum- hurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Hatta'nın tekrar ışbaşına getirilme- sini istiyorlardı. Halka göre Muham- med Hatta'nın işbaşına gelmesi re- zaletlerin, nüfuz ticaretinin ve artık bir dert haline gelen hesapsız yatı- ranların sonu demek Sukarno için ise, Muhammed Hatta'- yı işbaşına getırmek iktidara veda mek demekti. Sukarno'nun şimdi- lık böyle bir niyeti yoktu. Fakat is- - töğüğĞüğüüğdüüğdüğüüğ dıuıoooooonıı:;ıoouıoooooooho İ kl değildir!? HUYVEA A AA Sukarno Sathı — mailde yanın önüne geçmeye de Örfi idare- nin kâfi geleceğine inanmak da pek zordu. Geçen hafta Endonezyanın ve dik- tatörlük heveslisi Cumhurbaşkanı- nın durumu buydu. Cildiniz kösele Bebi Hassastır ve bilhasser traştan- evvel ve sanra iHinoli bir ha#hiıı muhtaçtır. Muntazaman m NİVEA kullanmakla didıllhi iyilik yapmış ve örkeğe haz gerginliğini sağlamış olursunuz. (Gergin ve dürgün cildli arkekleri, kodınlar çok beğenirler!) ö000000000ÜD0Ü Kü ıı:aıuoısiı»ııhuooooı Cildin yakin vamar|şrrırmıdarti ölan Eucerti yalımız KRLĞ NİIVEA'da «ardur Bucetit cildin. derinliklünime ' Üiter we içErden tötir şg#. | yörnçl ! N wer Höraretmti AKİS,29 ARALIK 1956