tonun tatil edilmiş ve fikir hayatı- nın merkezi olan üniversitelerin de kapatılmış bulunduğunu bilmeyen yoktu Sir Nuri, "Iraka ait işlerin iyi yoksa fena mı olduğunu Na- sır degıl ben bilirim" deseydi, daha samimi davranmış olurdu. Fakat Nuri Said şimdi samimi olmaktan çok, iktidarda kalmak peşindeydi. Bunu temin için elinden gelen bütün gayreti gösteriyor, dost ve komşula- rının da yardımından mahrum kal- mıyordu. Amerikanın Bağdad Pak- tına iltihakı Nuri Saidi kurtarabilir- di. Bu haftanın başında Irak Başba- kanı tarafından Amerikaya yapılan pakta girme davetinin saiki de bu li- mitti, fakat merikanın — Bağdat Paktına, girmeye niyetli olmadığı da çoktan anlaşılmıştı. Bağdad Paktına Üüye — olmayan memleketlerdeki Nuri Said aleyhtar- lıiğı da gün geçtikçe kuvvetlenıyordu Nitekim yeni seçimler iş- başına gecen Ürdünün Mısıra taraf— tar parlamentosu, Iİrak Kralı Fay- sal'a Nuri Saidi kovmasını, Bağdad Paktından da çıkmasını isteyen bir mesaj gönderdi. Irak parlamentosu- nun cevabı, Ürdün'ün 15 inci Irak vilâyeti haline getırılmesını derpiş eden 15 imzalı bir kanun teklifi oldu. Diğer Arap şefleri, Nuri Saidi A- rap halkının gözünden iyice düşüre- cek olan bu fırsatı kayırmadılar. Bunun üzerine Bağdat gazetelerin- de çıkan bu haber, gene Irak tarafın- dan yalanlandı. Ama Bağdadta bası- nın kontrol — altında bulundugunu herkes biliyordu. O haber Irak kümetinin cevazı olmaksızın gazetelere girmiş olabilirdi? Buna mukabil korkak kahraman Naşır _da, , Memleketinin içinde hu- DiEr e CB Süt Ve Alkol lkol istihsalinin kısılmasına A isyan eden Fransız bağcıları ve pancarcıları Süveyş hadisele— rini şöyle tefsir ettiler "— Sütçü Mendesın siyaseti tahakkuk etmekte ve gayelerine erişmektedir. FFransayı dünya- nın en çok alkol ballanan mem- leketi olmakla itham eden milli şerefi lekeleme kampanyası, Ce- zayirdeki asilerin değirmenine su getirdi. Ağızlarına içki koy- mıyan müslüman halk, alkolden aptallaşmış bir Fransanın vesa- yeti altında kalmayı elbette İs- temiyecekti. Diğer taraftan al- kolün benzine karıştırılması a- leyhindeki siyaseti, pancardan alkol ıstıhsalını durdurdu. Birik- miş alkol stokları, litresi 12,5 kuruştan harice satıldı. Bulun- duğumuz durum şudur: Fransa bugün akaryakıttan mahrum- dur, iktisaden felce uğramak tehlıkesıyle karşı karşıyadır. u, acaba burnundan uzağı görmemenin mi, 'yoksa bir iha- netin mi neticesidir?" zur sahibi değildi. O da, süngülerin ucunda oturuyordu. Buna komik cakasına diyecek aslanı korkunç hezimetinin Mısırlılar tarafından unutulmadıgını biliyordu. Yaptığı, bu fikirlerin açığa vurulma- sını önlemek için baskısını arttırmak- li Gizli harp devam ediyordu. En zi- yade Suriye ve Irak'ın durumları na- ziktğ. Zira Suriyede Iraka, Irakda, Şu Nuri Said Paşa ve Albay Nâsır Yarışa çıkanlar AKİS,29 ARALIK 1956 DÜNYADA OLUP BİTENLER riyeye taraftar unsurlar ziyadesiyle mevcuttu. İki taraf da bir hükümet darbesinden korkuyor, hem de has- mının devrilmesi için çalışmaktan ge- ri kalmıyordu. Her iki memleket de bir sıkı yönetim havası içinde yası- yordu. Suriyede Iraka taraftar hü- kümet adamları tevkif ediliyor, hü- kümet yeniden teşkil edilerek milli birliğin kuvvetlendirilmesine — çalışı- lıyordu. Irakda talebelerin tevkifine davam ediliyordu. Ferman polisindi. Irak ile Suriye arasında bir fark vardı: Suriyede hükümetin siyasetini desteklıyenlerın sayısı İraktan çoktu. aplar arasındaki bu nüfuz mü- cadelesının Orta. Doğuyu sulha ka- vuşturma 1ş1n1 büsbütün güçleştirdi- ği muhakkaktı Macaristan Mr H yerine Mr Nixon Macar işçilerinin grev hareketi ge- çen haftada mana ve heyecanın dan hıçbır şey kaybetmeksizin devam ediyordu. Fabrikaların Rus askerleri tarafından İşgali, onların çalışmaya başlamasına kâfi gelmemişti. İşçiler bu rejim altında çalışmak istemiyor- lardı. 100 bin maden işçisi ortalıktan kaybolmuştu. Işçı liderlerin — tevkifi mukavemet azmini kırmamıştı, Ka- dar, ne yaparsa yapsın, ipleri Rus- lar tarafından çekilen aciz bir kukla olmaktan ileri gidemiyecekti. Birleşmiş Milletlerin Rus askerle- rinin Macaristandan çekilmesini ta- lep eden 10 uncu kararı neticesiz kal- mıştı. Rus dostu Hindistan delegesi Menon'un Mr. H'ın Moskova ve Ma- caristana gitmesi hususundaki ısrar- li taleplerine bile cevap verilmemiş- ti. Amerika, Macaristanla — yakından ilgilendiğini göstermek istiyordu. Mr. H reddedildiyse, hiç değilse başkan yardımcısı Nixon — Avusturyaya gi- Macar ududunu dolaşabilir «t multecılerle temas edebilirdi. bu sebeple geçen haftanın so- nunda Nixon, 140 bin mültecinin Ma- caristan hududunu aşarak Avustur- yaya sıgındıgı Andau — kasabasında bulunuyordu. Nıxon mültecilere tahsis edilen bir dans. salonunda çorba içti. ve mül- tecilerle sohbet etti. Nixon herhalde kahraman Macar halkının kendi hal- lerine bırakılmaması — hususundaki kanaatları epeyce kuvvetlenmış ola- rak Washington'a dönece Kadar'ın Birleşmiş Mılletler temsil- cilerinin — Macaristana erim reddetmesi karşısında rak Macaristanda — bulunan tarafsız memleketler elçiliklerinin temsilcile- rinden müteşekkil bir Birleşmiş Mil- letler heyeti kurulabilirdi. Macar hü- kümeti halen memleket içinde bulu- nan temsilcileri kapı dışarı etmeye herhalde kolay kolay cesaret edemi- yecekti. Bu şekilde dünya efkârı Ma- caristanda olup bitenleri, tarafsız müşahitlerin tuttuğu ışık altında da- 15