nat vermeye hakkı yoktur. Çünkü mukavelesindeki kayıtlar sarihtir" diyordu. Acaba bütün hiddeti bun- an mı ileri geliyordu? Yoksa ken- disini unutarak toplantı yapan arka- daşlarına "ben de varım" mı demek istiyordu? Orası anlaşılamadı. Maç arefesinde İstanbula gelen İkinci Başkan, gazetelerde çıkan beyanatı— nı antrenöre tekrarladı. Kendi emrin- de çalışan bir antrenörün daha na- zik kelimeler kullanmasının icap et- tiğini, Türkçesi zayıf olmaktan başka hiçbir kabahati bulunmayan Sze- kelly'ye anlattı. Maçın cereyanı Mıthatpaşa Stadım çamurdan kur- tarmak için Stad müstahdemi kum ölçüsünü o kadar fasla kaçır- mıştı ki saha Florya plajına dönmüş- tü. Bu durumda futbol oynamak esa- sen imkânsızdı,. Her iki Sis- temlerini bu anormal sahada tatbik etmelerine imkân olmıyacağını anla- yınca işi şahsi kabiliyetle halletmek yolunu tuttular! Bir veya iki gol atıp müdafaaya çekilmek İlk devre mü- cadele içinde geçmiş, fiziki yapı İti- bariyle Fenerbahçeden Üüstün olan Beşiktaşlılar zaman zaman hücum insiyatifini ellerinde tutmuşlardı. Sa- rı - Lacivertli müdafaanın canlı oyu- nu Beşiktaşlılara gol yapma fırsatı bırakmadı. İkinci devre de usun müddet mütevazin bir şekilde cere- yan etti. Fenerbahçeliler maçın bit- mesine ancak 20 dakika kala haki- miyeti ellerine aldılar ve bu. arada penaltıdan bir gol kazandılar. Sonra a Canın attığı ikinci golle galibiyeti sigortaladılar. Kalite itibariyle va- satın çok altında geçen maçın 2-0 Fe- nerbahçe lehine kapanması gerek ta- raftarları ve gerekse çok — müşkül durumda bulunan idarecileri mem- nun etmeye kâfi geldi. Böylece Fe- nerbahçe zorlu bir maçı lider Galatasarayı şılaşmadan bir gün evvel Mithadpa- şa stadını dolduran seyirciler Gala- tasarayın Kasımpaşa karşısında dök- tüğü terleri hayretle seyretmişlerdi, Ligin enerjik takımı Kasımpaşa, o- unun başından sonuna kadar raki- bine nisbetle daha derli toplu oyna- mış ve en azından hak ettiği beraber- liğe Turgayın çok güzel oyunun neti- cesinde ulaşamamıştı. İlk 20 dakika- lık zaman içinde Güngör ve Metin vasıtasiyle 2 gol kazanan lig lideri, daha sonra bir sabun köpüğü gibi sönmüş ve hakimiyeti Kasımpaşalı- lara kaptırmıştı. Kasımpaşa hücum hattı, sağ acık Zühtü hariç,, o kadar bozuk ve dağınıktı ki Eğer Nureddin ve Metin ellerine geçirdikleri fırsat- ların sadece bir veya ikisini kullan- mış olsalardı, — Galatasarayın puvan kaybetmesi işten bile — olmıyacaktı. Lâcivert - Beyazlı takımın büyük ra- kibi Galatasarayı bir defa daha böy- le bozuk gününde yakalama şansı el- bette zayıftı. Haftanın diğer lig maç- lan da sporseverler tarafından alâka 4 gördü. Zaten görmeyeni yoktu ya.. u maçlarda Beyoğluspor tahmınler hilâfına Emniyeti 2-1; İstanbulspor da aynı kuvvette ve aynı puvanda bulunan Beykozu 2-1 mağlup etmeye muvaffak —oldular. Son — haftalarda toparlanan ve eski kuvvetini bulan Adaletin, Vefaya mağlup olacağı doğrusu hiç kimsenin aklından geç- memişti. Top, tahmin yazısı yazan- lara yeni bır azızlık daha yapmıştı.. Yeşil - Beyazlılar sonunculuk müca- delesinde Adaleti 1-0 yenerek-bir ba- samak ileri fırladılar. Aynı durum- daki rakiplerden birinin sahadan pu- van kurtararak ayrılması diğeri için kapatılması ço ç bir mesafe olu- yordu. Profesyonel lıgın ilk devresi bu hafta yapılacak olan Fenerbahçe Emniyet, Galatasaray — İstanbulspor maçları ile sona erecek. Lider Sarı- Nankör Amatörler!. M elburn olimpiyadlarında hürriyeti seçen 3 sporcusu geçen "hafta bir uçakla San Franslsko'ya — geldiler. Demir Perde gerisi merale ketlerin bir iftihar vesileleri de, oralarda profesyonel sporun bu- lunmayışıydı. Fakat birçok Ma- car sporcusunun Melburn'dan gelmeyişi, Budapeştenin "Mal Nap" gazetesini baklayı ağzından çıkarmaya mecbur et- ti. " Mai Nap". spordaki muvaf- fakiyetleri için kendilerine villa- ları hususi otomobiller hediye e- dilen sporcuları nankörlükle it- ham Gazete daha da ileri giderek, dünün spor kahramanlarının ge- riye dönmeyişlerini, son hâdise- ler dolayısıyla Macaristanın ar- tık onlara bol keseden dolar ve otomobiller vermeye devam ede- mıyecegmı anlamalarına atfet- mekte Kırmızılı takımın İstanbulspor mani- asını aşacağı hakkında şimdiden bir- şey söylemek imkânsızdır. Çünkü İs- tanbulspor, Kasımpaşaya nisbetle da- ha ağır basan bir takımdır.. Fener bahçenin ise, Beşiktaşa 1-0 lık bir ga- libiyetinden başka ligde mühim bir başarısı olmayan Emniyete puvan kaptırması zayıf bir ihtimaldir: Ligde değişiklik mi? aber hafta içerisinde — duyuldu. Halbuki Federasyon azaları Bi- rinci profesyonel ligin 8 takıma indi- rilmesine Temmuz ayı içerisinde yap- mış olduğu bir toplantıda karar ver- miş bulunuyordu. O günden bu yana gizli tutulan bu karar, birden patlak verince puvan cetvelinde 9 uncu ve 10 uncu yeri işgal eden, daha doğru- su yukarda bulunup da aynı yere düşmek tehlikesine maruz kalan ta- kımları bir endişe sacdı. İtiraz edil- di, "Doğru olmaz" gibi iddialar orta- ya sürüldü. Ama Federasyon kara- rında ısrar ediyordu. Bakalım bu ha- va liglerin sonuna kadar devam ede- cek mi? Güreş Emre'nin istifası elburn dönüşü sert tenkitlere muhatap olan Güreş Federasyo- nu" Başkanı Vehbi Emre -istifa edece- ğini açıklamış, fakat tarihini bildir- memişti. Geçen hafta koltuğuna dos- yasını sıkıştırarak Ankaranın yolu- nu tutan Vehbi Emrenin dosyasında bir de istifa istidası vardı. Beden Terbiyesi teşkilatındaki — dostları ile görüştü ve istidayı Milli Egıtım Ba- bu Emreye bir hafta lık zaman bıraktı. Kendisi ile bu müddet sonunda tekrar gelip konuş- masını istedi. Bu hadise bilhassa İs- tanbul basınında muhtelif şekillerde tefsir edildi. Emrenin istifasının ka- bul edilmeyişini tenkid edenler çok- tu. Ama lehte neşriyat yapanlar da mevcuttu. Bu satırların yazıldığı sı- ralarda Vehbi Emrenin durumu ta- vazzuh etmiş değildi. - İstifası alâkalı Bakan tarafından kabul edilmemiş ol masına rağmen, geçen hafta Güreş Federasyonuna talip olanların isim- leri sıra sıra ortaya döküldü. Bu i- simler içerisinde öylelerivardı ki, in- san hayret içinde kalıyordu. Atletizm Moran istifa etti eçen hafta Milli Eğitim Bakanı Ahmet Özel'in önüne ikinci bir is- tifa mektubu daha geldi. Bu Atletizm Federasyonu Başkanı Naili Moruna aitti. Naili Moran, Melburn Olimpi- yadlarına atlet — gönderilmemesine itiraz etmiş, bu işin uzun -müddet mü- cadelesini yapmıştı. Fakat muvaffak olamamıştı. Alâkalı şahıslar Oiimpi- yadlardan döner dönmez istifasını verdi. Vehbi Emrenin aksine olarak Bakan, Federasyon Başkanının istifa- sını kabul ediverdi. Acaba buna se- beb ne idi? Sızan haberlere göre Na- ili Moran'ın polemik yapması ve U- mum Müdür ile açıktan açığa müca- deleye girişmesi teşkilât tarafından iyi karşılanmamıştı. İşte bunun neti- cesi olarak istifası kabul ediliyordu. Fakat Naili Moran daha evvel de yaptığı konuşmalarda: "Ben Fede- rasyondaki vazifemden ayrılabilirimi Ama hiçbir zaman hak bildiğim şey- leri müdafaa etmem için bu ayrılık bir sebeb teşkil etmez," demişti. Mü- cadeleye hazır okluğunu bildiren sa- bık Federasyon Başkanının bundan sonraki tutumu, merakla beklenmeğe değerdi. AKİS,29 ARALIK 1956