BASIN sine "hava bulutlu" denmek suretile “ördeklik" izafe edildiğini ileri sü- ren safdilin vaziyetine içimizde düşe- cek kimse yoktur. "Hava bulutludur" demek havada bulut vardır demektir. O kadar! Ama Ördek Hasan, kendi- benzerlık gördüğü için manasına alır. Kendi bileceği iştir. Bir başkası, bu- nun şemsiye açılarak sokağa çıkıl- ması gerektiği, yolunda ikaz olduğu- u düşünür, şemsiye açar. Kendi bi- leceği iştir. Bir diğeri "havada bulut, sen onu unut" dendiğini sanır ve a- lacağının verilmek istenmediği zeha- bına kapılır. Kendi bılecegı iştir. Mi- salleri çoğaltmak kabildir. Her cüm- le, söyleyenin ,aklına dahi gelmeye- cek şekilde tefsire uğratılabilir. Bu tefsirlerin içinde Zzararlılar varsa,, söy- leyeni mahküm mu edeceğiz ? O tak- dirde söz söylemek imkânı kalır mı? Şimdi ben mudahıl vekili —mazur görsünler, yazılar"ı ele al- mayacağım ve sadece Temyizin son ilâmında suç ihtiva ettikleri -şimdiye kadarki duruşmalarda o hususlarda gerekli açıklamaları yapmadığım, ge- rekli delilleri sunmadığım için ola- cak- ileri sürülen üç yazıyı teker te- ker inceleyecek ve bunları neşretti- ğimden dolayı niçin mahkum edıle— yetini de tatmin edecek ve o keyiftin azaları bir masumun — kâfi vuzuhla hakikatleri ortaya sermediğinden do- layı mahküm edilmesine yol açmak- tan kurtuldukları için, üstelik vicda- nen müsterih de olacaklardır Kâğıt üzerinde devir Bu yazıyla bana- atfoluna dir? Savcının iddianamesini, n suç ne- müda hil vekilinin iddialarını, mahkemeni- zin kararlarını, Temyizin ilamlarını büyük bir titizlikle taradım. "Kâğıt üzerinde devir" başlıklı yazı dolayı- sıyla şimdiye kadar ben iki noktada suçlu gösterilmek istenmişim: A) Devlet Bakanı Dr. Sarola, Türk Sesi gazetesini devrederken muvazaa yaptığı isnadını ima etmek B) Oğuz Akalın Türk Sesi gazete- sinde Dr. Mükerrem Sarolun ortağı olduğunu soyledıkten sonra "Lisans almanın çok g olduğu bir devirde Oğuz Akal 1thalatç111ga başlamak ce- saretini göstermiştir" cümlesini neş- retmek suretile eski Devlet Bakanı- nın nüfuzunu suiistimal ettiğini ima etme Şimdi müsade buyurursanız, bu iki husustan, dolayı dünyanın hiç i mahkemesinin beni mahkum edeme- yeceğini huzurunuzda ortaya koya- yım": X A) Muvazaa isnadı: Evvelâ — "is- nad" ın manası nedir? "Bir hususu isnad etmek, bir kimsenin yapmadı- ğı, işlemediği hususlarla ittiham e- dilmesidir". Bu tarif benim midir? Hayır ı'eıs yüksek 24 Ekim 1955 tarihli kararınızdan aynen alın- mıştır? Temyizin bozma ilamında bu tarifi degıştırecek bır yenı delilden, bir lügattan, bir tezinden bahsedılıyor mu? Hayır O halde, tarif, değişmeyecektir. Peki muvazaa idedir? "Muvazaa, hakiki durumun üçüncü şahıslardan gizlenmesi, halk arasındaki naya göre de dolam baçlı yollara tevessül edılmesıdır Bu tarıf benim midir? beyfen o da muhterem a Vekilinindir. Temyizin bozma ilamın- - Hakimler Heyt(;: 1 Ehlivukufa havale da bu tarifi değiştirecek bir yeni de- Zç kı nan tarifi gene aynı kalacaktır. Gelelim, dosyanın içinde bulunan gazetecilerimizden" Atıf Sakara devrettiği, gazetenin ar- i ö . Tem- devir ilânının mevcudıyetını kabul zarurıd osyanın içinde bir de, 16/11/1954 tarihini taşıyan Türk Sesi gazetesi ardır O gaze etede şu satırlar okun- maktadır: "Son Zzamanlarda Devlet Vekili Dr Mükerrem Sarola karşı bir dergide başlayıp bir iki günlük gazeteye intikal eden sistemli ve maksadlı tecavüzler ile 1şte bu hazin kanunun tecellisine Eğer biz, düne sahibiyken kalmayan Mükerrem de olsaydık hedefinin yetlerini, asil hicaplarını, etmek yüzünden kuvvet ve cüre layan çıgırtkanlara tereddütsüzce la yık oldukları cevabı verir, bakanlığ mızı bir tarafa oyarak sadece va- tandaş sıfatıyla hareket etmekte te- reddüt göstermezdik. u gaze- tenin sahibi sıfatıyla yerme getırmek— te asla mahzur İnsan vekil olduktan sonra insan hakkım mı kaybedermiş? Fakat kendisi bi- zim ruh haletine mensup değildir. Ve makamının nefsine yüklediği ulvi ya- - semez " —a AKİS, 20 EKİM 1956