YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Yeni bir münhal Bu haftanın başında iktidarla ya- ttın temas sahibi çevrelerde bir haber dolaştırıldı:. Nedim Ökmenin Büyük Millet Meclisi Başkanlığı için adaylıgı duşunuluyordu Kim düşünü- yordu? ul! Haber, daha iyi ya- yılsın dıye bu çevrelerın yayın organ- larından olan teşekküllerin bultenlerı— 3 ne bile geç Haberin bu eviden kaynakları goz önünde tutulursa ik- tidar ileri gelenlerinin eski Maliye Bakanını desteklemeleri gerekirdi. ma, daha evvelce kulaktan kulağa dolaşmış olan bir rivayetle bu bir- leştirilince, hatıra bazı taktikler ge- liyordu. Bütün nca, siyasi çevrelerde lâf bıttıgınde konuşmaya iştirak edenlerden bir Yahu, Kopmluden ne haber?" dıyor ve yani bir mevzua geçiyordu. Fakat Köprülüden hiç bir haber yoktu. Yakınlarına bakılırsa eski Dı işleri Bakanı bazı D.P. li milletvekil- leriyle temas halindeydi. Fakat bu D.P. milletvekilleri kimlerdi ve kaç kişiydi; meselenin mühim tarafı buy- du. Kurucu profesör yaz aylarında Akbıyıktaki — şatoya benzer evinde kalmıştı. Hakikaten ziyaretler yap- mış, ziyaretler kabul etmişti. Ama bunların, bir mühim mana ifade etti- ğine inanmak kolay değildi. Rivayet- lere bakılırsa Köprülü, Kasım ayında faaliyete geçmeye kararlıydı. Ancak bazı berber dükkânlarında "Bu gün peşin, yarın veresiye" levhasının asılı bulunduğu hatırdan çıkarılma- Buna rağmen, Kasım yak- Mechs Başkanhgı malıydı. laştığından 1ç1n Muammer Çavuğoğlu | Nefes — darlığı AKİS, 20 EKİM 1956 Kurucu Profesörün, adı kendiliğinden ortaya çıktı ve alâka da topladı. Fa- at alâkanın büyük 'bir kısmı "Adnan Menderes, Hocayı tekrar kendi tara- fına çekmek için Meclis Başkanlığına onun tayinini destekler" spekülasyo- nundan doğuyordu. Vaziyet bu iken Nedim Ökmenin Meclis Başkanlığı i- çind düşünüldüğü rivayeti etrafı karış- tırdı. Meclis Başkanlığına hem Fuad Köprülünün, hem de Nedim Ökmenin KAHVE YERİNE NASİHAT G eçen haftanın sonunda cuma akşamı Ankara radyosunun köylüye hitap eden saatlerinden birini dinleyenler için artık "kahve meselesi" diye bir mese- le kalmamıştır. Bu saatte, kah- venin kuyruğa girilmeksizin na- sıl tedarik edilebileceği mi an- latıldı? Hayır! Ama bundan çok daha mühim bir hikmet söylendi ve... kahvenin niçin i- çilmemesi gerektiği izah olun- du. Bıldırıldıgıne göre biz mil- letçe ' apartman yaptırmakta o- lan bir aile" gibiydik. Spiker gayet ciddi sordu: "— Bee, apartman yaptır- makta olan bir ailenin mensup- ları hiç kahve içerler mi?" Spikerin köylü muhatabı ce- vap verdi: Amma yaptın ha, hiç i- ılşerler mi? Elbette ki içmez- Bunun üzerine o'da bir daha -apartman bitinceye, yani meş- hur kalkınma sona erinceye ka- dar- kahve içmemek hususunda söz verdi. Tamamile tatmin ol- muştu. . Ya dinleyiciler? İhtimal ki onlar, bunca nasihatin üzerine, evlerindeki kızlarına seslenmış— lerdır — Kızım, kafam şişti, kah- veyi apartman yaptıranlar iç- mesinler.. Yap bana bir az şe- kerli.. Şu radyoda da bir yer buluve namzetliklerini koymaları bahis mev- zuu olamazdı. Eski Dış İşleri Bakanı ile eski Maliye Bakanının yakın te- masta oldukları - bilinmiyor değildi. Beraberce aynı makam için namzet- lik koymak, alınacak reyleri ikiye bölmek demekti. Zira her ikisine de rey verecek olanlar birdi. O halde du- rum neydi ? Hakikat şuydu ki, aslında devam eden bir kulis faaliyetiydi. Geçen yıl bu neviden makamlara Adnan Men- Ethem Menderes 0006'dan 0010'a derese karşı muvazene teşkil edebi- lecek şahsiyetlerin seçilmesine itina gosterılıyordu P. Gr Başkanlı- ğı Burhanettin Onat, Adnan Menderesin namzedi diye bilinen Tev- fik İleriye karşı seçilmişti. General Fahri Belen gene Adnan Menderesin namzedi diye bilinen Refik Koralta- nın karşısında o kadar çok rey almış ti. Hele Başkan Vekilleri, hep "mu- halif zümre"nin temsilcileri olarak itibar görmüşlerdi. O kadar değişikliğinde — Şem'i Ergın ile Esad Budakoğlu bakan olunca Bilhassa A- gâh Erozan Refik Koraltanın adayı olmadığını söylemek suretile kendi- sini seçtirmeye muvaffak olmuştu. Gerçi sonradan. -Dr. Burhaneddin Onat hariç-, herkes kendisini yeni şartlara uydurmuştu ama ne de ol- sa o tarihte “muhalif zümre"nin ha- kim vasiyette bulunduğu ve partiyi lidersizlikten dolayı kaybettiği orta- daydı Eğer Fuad —Köprülüler, Ne- im Ökmenler şimdiki vaziyetlerini bir yıl evvel almış bulunsalardı vazi- başka şekilde inkişaf edeceği Bugün ise lıderlık yapabılecek şa- hıslar vardı da, "muhalif zümre" or- tadan kaybolmuştu Bu bakımdan D. P. grubuna Genel Başkanın hakim olduğu muhakkaktı ve seçimlerde | numaralı faktör onun mülahazasın- dan ibaret kalacaktı. Parti içi karışıklıklar ütün dış görünüşe Tağmen D.P. nin içten içe kaynadığı biliniyor- du. Grubun Genel Başkana karşı tu- tumunun geçen sonbahara nisbetle değişmiş bulunmasına rağmen vazi- 15