10 Okuyucu mektupları Partiler hakkında ürriyet Partisi, sizin iddialarınız itilâfına bu memlekette işbirliği mevzuunda samimi davranan yegâne partidir. C.H.P. ne yaptıkları tek- lifler ortadadır. Mükemmel esaslar ihtiva eden Hürriyet - Partisi tebli- çinen mecmuanızda izah eder niz? Bu taklitler ve bu teklifi ya pan Hürriyet Partisi ile alay ede- ceğiniz yerde C.H.P. nin tutumunu tenkid etseydiniz daha iyi olmaz mıydı? Mecmuanızın ni tak- viye etmekten' başka gayesi olma- dığı son neşriyatınızla anlaşılmış. bulunuyor, hem de gayri kabili te- vil olarak Şevki Adalı - İstanbul * Götlerinizin nihayet açılmış ol- masından dolayı sizi tebrik e- delim. Meşhur Hür. Partinizin han- gi ellerde bulunduğunu başladığınızı görüyorum. man kurucular bence, ölü doğan ço- cuklarına can verebilmek için ne yapacağını bilmeksizin duvarlara çarpan bir ana vaziyetin- dedirler. Tarafsız AKİS'in bulutlar üstünde olduğunu görüyor, fakat o- n yere kendi kendisine inmesini bekliyorduk. Sizin Hür. Partilile- riniz şu bizim meşhur Kırşehir ka- nununa imza basanlar değil de, kimlerdir? Şakir Doğuak - Kadıköy * Yaşaym' Hür. P. nin işbirliği bahsindeki tutumunu mükemmel şekilde belirtmişsiniz, şelim"den menfi mana çıkarmak i- çin İnsanın hakikaten bulutların üstünde olması gelir. Bari Hür. P. mensupları partilerinin a- dını değiştirip "Umuru Evliya Par- tisi" yapsınlar. O zaman kelamları- nı, hiç kimse münakaşa edemez. Ünal Kocadağ - Beyazıt * Demokrasi tarihimizin muhakkak ki 1 numaralı kahramanı olan İs met İnönüden müstehzi bir edayla "başkent politikacısı" diye bahset- meniz sadece ayıptır. Unutmayınız ki eğer o olmasaydı bugün Demok- rasi olmaz, o politikadan — çekilse Demokrasinin onuncu yılında bu. lunmazdık. İsmet İnönü "başkent politikacısı" değil, Türkiyenin tek "Devlet adamı"dır. Küçük politika yapmaması onun kusuru değil, me- ziyetidir. Küçük politikayı — niçin yapacak? Tekrar Cumhurbaşkanı olmak için mi? Gülerim size.. Cum- hurbaşkanı olmayı o kadar istesey- di. Cumhurbaşkanlığını en asından tehlikeye sokacak bir rejimi eliyle mazdı. Bugünkü, halimiz çok partili rejime nasıl geçtiğimizi size İspat atmıyor mu? Fikret Tümer - Beyoğlu yada mevcut mukavelename. Noter- den tasdikli bu mukavelenamenin gi- riş maddesini beraberce okuyalım: "Istanbul Ayaspaşa Tulın Apartma- nında mukim Dr. errem Sarol ile İstanbul Laleli Koca Ragıp Paşa Cad. Pastel Apartmanı rada mu- kim Atıf Sakar Ve Yıne Istanbulda Işık Apt. 4 numarada mukim Ahmet Oğuz Akal aralarında aşağıdaki şart- larla hususi bir ortaklık kurul muş- B sonra Temyizin Oğuz Sarolun ortagı diye bahsedilmesini Sarolun senetli, mukaveleli ortağı—. d 1r. II — Oğuz Akal ıthalatçılıga giriş- miştir. Işte size 22/7/1 tarihli Si- cillii Ticaret gazetesi. Bu ga tede A- rarat adım taşıyan Ve 1thalatçılıkla uğraşacak bir kurulduğunu okuyacaksınız. — 30/7/1954 tarıhınde Oğuz Akal bu şirketin 250 bin lir, hk Hıssesı ni satın alıyor. İşte Sıcılh Ticaret gazetesının 16/11/1955 tarih- li nüshası. Onda da aynı Ararat şir- ketinin Meclısı İdare Reisliğine O- ğuz Akalın getirildiğini okuyacaksı— nız. Bir de Alka şırketı var; Oğuz kalın şirketi. Alka ile Ara— ratın kardeş mues_seseler olduğunun fotoğrafla tesbiti. İki şirket bir dük- kânda ça lışıyor Yaptıkları iş, kapı— larında yazdı : İthalât. Bundan ümid ederim kı muh erem heyetınız— de Oğuz Akalın ithalâtçılığa girişip girişmemiş olduğu hususunda tered- düdün zerresi kalmamıştır. III— Otarıhte lisans almak çok güçtü u kim bit cek" Şu bilebi- lir, bu bılebılır Ama hiç kimse o ta- rihin tktised ve Ticaret Vekılmden daha iyi bilebilir mi? O halde lütfen, dinleyiniz: "Sayın Metin Toker, 18 Eylül 1956 tarıhını taşıyan mek- cak mazur göreceğinizi ümid ederim. Benden, 1953/1954 yılında İktisad ye Ticaret Vekili bulunduğ muddet Zarfında ithalâtçılığın guç olu 1 ve lisans almanın mi arzetmediğini ket şartlarına uygun düş- meyen tatbikatından aalese evvelâ 22 Eylül 1952 tarıhınde libe- rasyonu f'ıılen terketmiştir. Vekaletim esnasında dış ticaret ışlerıne dair çı- arılan kararnamede, harici ticareti- miz bilhassa ithalât yonunden ayıt- lar altına alınmıştı. O kadar ki ka- rarnamenin yedek arça gibi ancak muayyen miktarı uret arzedecek emteanın dahı erbest olarak ıthalını derpiş eden mü, o gün bugün VİZ dısponıbılıtelerımızın devamh mu— saadesızlıgı karşısında bir türlü yü- rürl mıştır. Ve o tarihten bu yana daıma ıthalatımız artan güç- lükler ve kayıtlar altında cereyan edegelmiştir. Bu bakımdan, sorduğu- nuz tarihlerde lisans tedariki elbette Muvaffakıyetlerınızı diler, sıhhat nizin deva amı temennisiyle saygıları— ım" mı sunarı . İmza, reis beyfend ? İmza: Fethi Çelıkbaş. Bahis mevzuu devrin . İkti- veren vekâletin başı Artık bir tered- düt olabilir mi Bu vaziyete gore sıhhatınden şup— he caiz olmayan bir hakik ar: Mükerrem Sarolun Turk Sesı gazete— sindeki ortağı Oğuz ns al- manın çok güç olduğu bır devırde it- halâtçılığa girişmek cesaretini termiştir. Bunun aksi, yukardakı de- liller karşısında iddia olunabilir mi? Hayır! Temyiz Ceza Daıresının bu ha kikatin ifadesinden Dr. Sar itiba- rını kıracak, şohretıne zarar verecek e gibi 1malar çıkarıyor, sizce de, meçh uldür. Ama savcıya ve mudahıl vekiline gore bu hakikatin neşri. Dr. Sarolun sıfatım suiistimal ile ortağı- na lisans temin ettiği manasına gel- mektedir. reis beyfendı çeğer böyle u ç tağı Oğuz Akalın lisans almanın çok güç olduğu Ur devirde ithalâtçılığa girişmesi Dr. Sarolun sıfatım suiisti- mal ettiğinin deliliyse, böyle bir du- ©o g. ç n yem var: Ben e edilmemi sizden iste yeceklerıne Ü- yük Millet Meclisine müracaat etsin- er, bu durumunun -ki yukardaki de- liller karşısında hakikaten mevcudi- yetinden şuphe edilemez- bir suiisti- malin işareti olduğu kanaatini söy- lesinler ve eskı Devlet Vekili hakkın- yeni Meclıs tahkikatı talep etsin- ler. Yok, böyle bir durum Dr. Saro- lun sıfatını suııstımal etmesini icap ettırmıyorsa sizden benim beraatımı istesinler. Ama bunun dışında, Dr. Sarolun a- vukatının bir yandan, ilk iddialarım rirken "İnsan ayatı, i de- rağın bir evlâdıdır. haysiyet fani ınsanın bedıy et 1çınde manevi hüv iyeti ile yaşamasını tem i imlere muvekkılımın şe— ref namus ve haysıyetım teslim edi- " dem a da mevcudiyeti butun delıllerıle ortada bulunan bir durumun yazılmasından o müvekki- linin şeref namus ve haysiyetinin mahvolduğunu ileri sürmesi aklın a- lacağı bır şey değildir. Şımdı herkes bılıyor ki Oğuz Akal Sarolun ortağıdır, Oğuz Akal ıthalatçıhk yapmaktadır, o tarihte lisans almak çok güçtü. Bunun ifade ettiği tek mana Dr. Sarolun sıfatım suiistimal ile ortağına lisans telifin ettiği ise, bundan bana ne? İşte Dr. Sarol, işte Oğuz Akal, işte alâkalı merciler.. Ben yalan mı yazmışım" Hayır! Ben suııstımal dem boyle bir ma— de bizzat yüksek mahkemenizdir, zi- AKİS, 20 EKİM 1956