Çözülemiyen düğüm Beşıktaşlı Ahmet'in Fenerbahçeye geçişi Fenerbahçe kulübü ikinci başkanı Osman Kavrakoğlu ile Fut- bol Federasyonu Başkanı Hasan Po- latı sık sık karşı karşıya getiriyor- du. Her iki idareci arasındaki konuş- malar bazen samimi geçiyor bazan da hava birden sertleşiyordu. Nitekim geçen hafta gene böyle oldu. Takım- lar sahaya çıkarken, sahanın kıyısın- da idarecilere ayrılan yerde Hasan Polat ve Kavrakoğlunun, sert bir söz düellosuna tutuştukları görüldü. Yan larına sokulan gazeteciler bu konuş ma hakkında malümat elde edemedı— ler: Her iki idareci de — susuyordu. Bu konuşmadan sonra gazetecilerin Ahmet'in nasıl oynatıldığı — sualini Hasan — Polat şöyle cevaplandırdı: "Ahmet hakkında Federasyonumuz nihai kararım vermiştir. Bu mevzuda birşey söylemek bize düşmez. Fener- bahçe bundan sonraki şikâyetini bi- ze değil. İstişare heyetıne veya Devlet Şürasına yapmalıdır." Münakaşalı konuşmada — Kavrak- oğlunun vüksek sesle mukaveleyi ni- ye fesh ettirmiyorsun?" dediği duyul- muştu. Gazeteciler Kavrakoğluna bu hususta ne düşündüğünü sordular. O kısaca sunu dedi: "Evet duyduğunuz doğrudur. Ahmet Beşiktaş kulübü ile askerken mukavele imzalamıştır. Bu usulsüzdür. Federasyonun verdiği karar ne olursa olsun, Ahmetin hak- kını aramaktaki enerjimiz hiç bir za- man azalmıyacaktır Diğer maçlar eride bıraktığımız haftanın Cu- martesi günü Galatasaray Ka- sımpaşa ile karşılaştı. Sarı-Kırmızı- lılar bu maçta bir lig şampiyonuna yakışacak şekilde oynadılar ve müs- bet not aldılar. Dinamolar karşısında ki neticeler kulüp taraftarlarını en- dişeye düşürmüştü. Ama Kasımpa- şayı 3-0 yenmeleri bu endişe ve te- reddütleri ortadan kaldırmaya kafi geldi. İki maç yapmak üzere geçen hafta İzmire giden Beşiktaş ilk ma- çında İzmirsporla 2-2 berabere kal- mış, ikinci macında ise — Alayı 5-0 gibi farklı bir şekilde mağlüp etmiş- ti. Lig maçları arifesinde büyük ta- kımların yaptığı hususi maçlar, hem yaklaşan liglerin havasını kızıştırı- m de meraklıların fikir edin- sağlıyordu. Basketbol Taşlı galibiyetler eçen hafta başında 19 Mayıs Sta- dındaki açık basketbol sahasının yanından geçenler, oradaki hummalı faaliyeti görüp merak edenler, Şam'- da yapılacak dünya ordulararası şam- piyona için ordu takımımızın, İzmir- de yapılacak Fuar Kupası basketbol şampiyonası içinde Ankara Genç karmasının hazırlanmakta olduğunu öğrendiler. Aslında Ordu takımının hazırladığını kimse iddia edemezdi. Silâhli kuvvetler arasındaki şampi- yonayı Kara Kuvvetleri takımı İIs- AKİS, 15 EYLÜL 1956 yor, he mesini Galatasaray — Kasımpaşa maçı Şampiyona yakışan tanbuldaki elemanlarını getirmeye lüzum görmeden kolayca kazan- mıştı. Dünya şampiyonasına katılıp katılmayacağımızı kimse bilmediğin- den çalışmalara ancak hareketten birkaç gün önce, yalnız Ankaradaki oyuncuların 1ştırak1yle başlanabildi. Galatasaray ile Avrupa — turnesinde bulunan Yalım ve Tomaidis hareket- n bir gün önce Ankaraya geldiler. Yılmaz ile Altan'ın da takıma ilti- hakları böyle olmuştu. Velhasıl dün- ya şampiyonasına katılan voleybol- cülerimizden hiç bir şey beklemiyor idiysek Ordu takımımızın ferden kuvvetli, fakat hiç — hazırlanmamış takımından da pek çok şey bekle- miyorduk. Şampiyonaya katılan Su- riye, Amerika, Mısır ve Hollanda'dan yalnız sonuncuyu yenmeleri lazımdı. Fakat renklerimize karşı Olan büyük bağlılığımız ve milli — heyecanımız, Şamdaki 5.000 kişilik belediye saha- sında aleyhimize bağırıp duran halk karsısında galeyana geldi. Seyirci- leri şaşkınlık içinde bırakarak aylar- danberi bu turnuva için hazırlan- makta olan Mısır ile Suriye'yi takı- mımız rahatça yendi. Ekibimiz Şama ulaştığında onla- rı bir sürpriz bekliyordu. Suriyeli or- ganizatörler fikstürü kendilerini ve Mısırı en avantajlı bir duruma koya- rak tanzim etmişlerdi. Bizi ise ilk ge- -ede turnuvanın favorisi — Amerika karşısına koymuş, o gune kadar alı— şılagelen kur'a usulünü bir çırpıd ve tam şark idarecisi zıhniyçtı ile or- tadan kaldırıvermişlerdi. Itirazları— mız bir işe yaramadı. İlk e eki- bimiz ilk devre başabaş bir oyun çıkar dığı kuvvetli Amerika takımına ye- nildi. Bu mağlübiyet ve seyircilerin bir. - oyun aleyhimizdeki devamlı tezahüratı o- yuncularımızı kamçıladı. Birbiri pe- şisıra Suriye, — Mısır ve Hollandayı ezerek yeniverdik. Bütün turnuva boyunca Suriyeli ve Mısırlı hakemler aleyhimize çalışıp dudular. Seyirci- lerin aleyhimizdeki taşkın hareket- lerinden her an çıkması beklenen ha- dise Mısır maçında patlak verdi. Mı- sır maçı bizi sevmeyenlerin mağlü- biyetimizle memnunluk doyabilecek- eri son ihtimaldi. Fakat 5.000 çıl- gin seyirci maçın sonuna doğru bek- lediklerinin gerçekleşemiyeceğini an- layınca oyuncularımızın başına şişe, taş atmaya başladı. Bu arada Suri- yeli hakem tarafından haksız olarak oyundan çıkarılan bir oyuncumuzun Üzerine hücum edenler de oldu. Fa- kat hadise Amerikalı hakemin dira- yeti ile yatıştırıldı. Ordu takımımı- n bu ÇOK büyük başarısı yurtta oldugundan bir kat daha fazla kolonim z arasında büyük memnuni- yet uyandırmıştı. Şam elçimiz oyun- cuları birer birer tebrik etti. Yur- dun dört köşesinden sporcularımıza tebrik telgrafları yağdı. 1956 Dünya ordulararası şampiyonasında ikin- ci olan takımımız bu satırları okudu- ğunuz sırada yurdumuza dönmüş bu- lunacaktır. Güreş Beynelmilel turnuva eçen haftanın başında Serbest ve Greko-Romen Takımımız geniş bir kafile ile Macaristan, Yu- goslavya ve Almanyada milli temas- lar yapmak üzere yurdumuzdan ayrılmıştı. Bu kafileye — Federasyon 33