15 Eylül 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

Z A B Lübnan Colette'in ölümü Geçen hafta içinde, Beyrutta bulu- nan bir kaç Türk meşhur Ekselsi- yor otelinin garsonlarından birine ge- ce nerede eğlenebileceklerini sordular. Hava sıcaklığını muhafaza ediyordu. Zengin halk çoktan limanı bırakmış, dağa çıkmıştı. Onlarla beraber şeh- rin kabareleri ve barları da yukarla- ra taşınmıştı. Artık Cebeldeki meş- hur sedir çamlarının altında, nefis bir manzara seyredilerek eglenılıyor— du. Dağ, ışıklar içindeydi. Doğrusu istenilirse bunda fazla hayrete mucip bir cihet de yoktu; zira koca-Beyru- tun nefes alınabilecek tek yeri, bu eylül başında, dağdan ibaretti. Ekselsiyor otelinin, hemen her 1i- sanı konuşur gorunen garsonu Türk turistlere dağdaki bir kaç eğlence yerinin ismini verdi. Oralarda çok hoş vakit geçirebilirlerdi. Numaralar muhteşem, müzik güzel, mahal ki- bardı. Zaten Beyrut. Orta Şarkın Pa- risi değil miydi? Dünyanın en iyi grupları daima Lübnandan geçiyor- du. Garson bir kaç meşhur kabare artistinin adını saydı. man Türk- lerden birinin hatırına dilber Colet- te geldi. Demokrasimizin büyük hay- ranlarından olan Colette de, Istan— buldan Beyruta gitmemiş miyı di? rsonun yüzünün bir anda degış— tiği hıssedıldı Sanki ortaya, söylen- memesi gereken birisim atılmıştı. La- fi çevirdi, başka mevzulara geçti, ge- cenin serinliğinden bahsetti. Halbuki aksine, gece hiç de serine benzemi- yordu. Türklerin garibine gitti. Co- lette'in adı, muhataplarına niçin ür- küntü vermişti ? İçlerinden biri, tek- rar ısrar etti. Colette!.. Hani streap- tease yapan sarışın, ince bir Fransız kızı? Zambella adını taşıyan - bir trupla beraber seyahat ediyordu. Bir kaç ay evvel Beyruta gelmiş olmalıy- dı. Colette!.. Colette Jerry!.. Garson, hayal meyal hatırlarıma gibi yaptı. Evet, öyle bir kız vardı galiba. Fakat Zambella'lar ayrılmış- lardı. Hem, Colette'i arayacak yerde dağdaki kabarelerden birine gitmek çok daha akıllıca işti. Streap-tease yanan ne dilberler vardı. Dünyanın en güzel kızları dağdaydılar. Garson, yeniden bir kaç eğlence yeri adı saydı. O gece öyle geçti. kingenliği kimsenin — gözünden kaç- mamıştı. Ortada bir esrarın bulun- duğu aşikârdı. Hakikaten de bir es- rar vardı. Zira dilber Colette bundan bir kaç ay evvel Beyrutta zehirlene- rek ölmüştü ve hadise tam şekliyle aydınlanmış değildi. Garsonun çe- Dramatik telefon muhaveresi B ay evvel bir akşam, sahil- dekı otellerden birinin küçük o dasından, üzerinde sabahlıktan baş— ka bir şey bulunmayan genç bir ka- AKİS, 15 EYLÜL 1956 I TA dın Habib adındaki arkadaşını tele- fonla arıyordu Habib, Beyrutun yaş- 1 ve zengin çapkınlarından biriydi. Telefon eden, Colette idi. Genç kadın arkadaşına, 'kendisini o gece mutla- ka görmesi gerektıgıni söyledi. Sesi adeta titriyordu, heyecanlıydı. Saat, akşamın dokuzuna geliyordu. Habib, Ekselsiyor oteli- nin altındaki "Cave du Rio" kaba- resinde çalışıyordu. Odasında ne işi Yaşlı çapkın, duğunu bildirdi. maalesef meşgul ol- Hakikaten, başka bir randevusu vardı. Oradan ancak gece yarısı kurtulacaktı. Colette'e o zaman gelebileceğini söyledi. Fakat dansoz ısrar edıyo du. Dilber Colette | Su yolunda kırılan testi — Habib, dedi, seni bu gece mut- laka görmem lazım Anlamıyor mu- sun? Mutlaka görmem lâzım Habib meselenin ne oldugunu sOr- du. Fakat Colette söylemedi. Söyle- yemezdi: Telefonda olmazdı. Görüş- meleri şarttı. — Korkuyordu, Habib, gece yarısı geleceğini bildirdi. Zambella revüsünün yıldızı, Bey- rutta da sükse yapmıştı. Şehrin ta- nınmış simalarıyla çıkıyordu. Bunla- rın arasında, eski Cumhurbaşkanı El Houry nı oğlu Halil de vardı. "Cave du Roi". Beyrutun meşhur Gay-Para müessesesi tarafından işletiliyordu. Üzerindeki otel de aynı firmaya a- itti. Gay-Para Beyrut otelleri için mücadele eden şebekelerin en nüfuz- lusuydu Ölümle dirim arasında abib, gece yarısı otele geldi ve Colette'in odasına — çıktı. Kapıyı vurdu. İçerden ses gelmedi. Halbuki genç kadın kendisini görmek için ısrar etmişti. Habib tekrar vurdu. Hayır! Kimse cevap vermi- yordu. Colette'di bu! Kim bilir nere- ye, kiminle çıkmıştı. Habib genç dan- sözün uyuşturucu maddelere muptela olduğunu biliyordu. Beyrut ise bu iş- lerin adeta merkezi — vaziyetindeydi. Colette daha gelir gelmez uyuşturu- cu madde kaçakçılığı yapan kimseler- le düşüp kalkmaya başlamıştı. Bun- ların içinde şehrin çok tanınmış si- maları da vardı. Habib, geri döndü. Fakat ertesi gün öğleye doğru, Colette'in oda kapısına vuran hizmet- çiler de cevap alamadılar. düzeltmek lâzımdı. deki maymuncukla kapıyı açtı. Genç dansöz, üzerinden kaymış olan sa- bahlığıyla yatağında baygın yatıyor- du. Yarı çıplaktı. Hizmetçi evvelâ o- na koştu, nabzını tuttu. Atmıyordu. Kadının ölmüş olduğunu sandı. Der- hal haber verdi. Evet, Colette ölü gi- biydi. Fakat henüz ölmemişti. Hemen hastahaneye kaldırıldı. — Kaldırıldığı hastahane, şehrin şık, hususi hasta- hanelerinden biriydi. rada — tedavisine doktor dilber dansözle bizzat alâka- dar oluyordu. Midesi yıkandı. Colette fazla miktarda — uyuşturucu madde almıştı. Kaza mıydı, intihar mı? He- nüz belli degıldı Genç kadın, bir kaç saat,sonra kendine gelir gıbı oldu. Konuşmak istiyordu. Fakat hali yok- tu. Doktor da yorulmuştu. Vakit öğ- leyi çoktan geçmişti. Colette'in oda- sına bir hastabakıcı bırakıldı, doktor da istirahate çekildi. Tehlike atlamış- Ü, girişildi. — Baş İki saat sonra, baş doktorun oda- sına telâşla vuruldu. Colette ölmüş- tü. Doktor şaşkın kalktı. Ölüme se- bebiyet verenin ne olduğunu anlamak müşküldü. Zira genç dansöz sapasağ- lam bırakılmıştı. Midesi tamamile temizlenmişti. Gece aldığı uyuşturu- cu maddeler çıkarılmıştı. Doktor o- daya koştu. Evet dilber Colette öl- üştü. Otopsiye lüzum görüldü. Fakat o- topsinin neticesi ilân edilmedi. Hadi- senin bazı "nüfuzlu eller" tarafından kapatılmasına çalışıldığı anlaşılıyor- du. Gay-Para müessesesinde çalışan bir kaç dansözün daha böyle esraren- giz şekilde öldüğü biliniyordu. Onlar da uyuşturucu madde müptelâlarıydı. Onlar hakkında da kati bir neticeye varılamamıştı. Bir kaç gün sonra Beyrutta Colette'in Vucudunda arse- nik bulunduğu rıvayetlerı dolaşmaya başladı. Bazı r bu arseniğin, gizli bir el tarafından genç dansöze tehlikeyi atlatmasından sonra zikre- dildiğini ileri sürüyorlardı. Her halde mesele öÖrtbas edildi. Olan — zavallı Colette'e olmuştu. Ekselsiyor' daki garsonun bu isimden fazla hoşlanmamasının — sebebi, işte 11