niye bir aktör, meselâ Muzaffer Ars- lan, bu rolü oynayamıyordu ? İki ak- törün aynı rolü oynamasına ne lüzum vardı? İlk provalarda Rejisör Meinicke'ye bunun sebebini soran bir aktörün al- dığı cevap, "Bu sene Münich festiva- linde, Norveçliler "Per Günt"ün gençlıgını ve yaşlılığım iki ayrı aktö- re oynatmışlardı. Çok mükemmeldi. Zaten rol çok ağırdı. Bir aktör için zorlu" oldu. Bu cevap üzerine akan sular dururdu. Madem ki Norveçliler oynamışlardı, biz neden oynamaya- ım? Meinicke eseri sahneye koyaca- ğı zaman Per Günt'ün gençliği 1çın Muzaffer Arslan'ı düşünmüştü. Yaş- lılığını önce Talât Artemel'e verdiler. Fakat o kabul etmedi. Per Günt'ü oynarsa gençliğini de — oynamalıydı. O kabul etmeyince H. Kemal Gür- men'e rica ettiler, razı olmadı. Mah- mut Moralı zaten önceden reddetmiş- Meinicke, nihayet Hadi Hün üze- rınde durdu ve rol tevziatı lâvhâsın- dan Talât Artemel'in adı silinip Hadi Hün'ünkü yazıldı. Muzaffer Arslan ile Hadi Hün n fizik, ne boy ve ne de ses bakı— mından bırbırlerıne uymuyorlardı. Nitekim Hün de bunu düşünmüş o- lacak ki, hastalandığını bahane e- derek bir rapor aldı. Meinicke müş- kül durumda kalmıştı. Tam bu sıra- larda solveyg Tolünü yapacak olan Nedret Güvenç te provalarda bulun- ması lâzım gelirken İzmir'e, Cahide Sonku'nun filmini çevirmeğe gitmiş- ti. Rejisör çok müteessirdi, güvendi- ği dağlara kar yağmıştı. Fakat bu isi yapacaktı, son olarak kadroda "P Günt" rolünü — oynayabilecek san'atkârlar üzerinde bir daha du- ruldu ve Müfit Kiper seçildi. Kiper değerli, olgun, ayni zamanda cesur bir aktördü. Tiyatroya bu müş- kül zamanında yardım etmek onun için bir memnuniyet vesilesiydi. Fa- kat asıl mesele — seyircinin memnun olmasıydı. Böylelikle nihayet, Per Günt'ün yaşlılığını oynayacak — sanatkâr bu- lunmuştu. Piyesin diğer mühim rol- lerinden Solveyg'i — Nedret Güvenç, Aese'yi Şükriye Atay, Anitra'yı Al- tan Hanoğlu, İngrid'i Birsen ÖOzkara ve Yeşilli Kadın'ı Fatma Andaç oy- nayacaklardı. Tevziat umumiyetle beğenilmişti. Yalnız bir nokta üze- rinde duruluyordu. —Evvelki yıl Ar- temel'in jübilesinde Samiye Hün Ye- şilli Kadın rolünde, değişik bir kom- pozisyonda çok begenılmıştı Bu rol acaba niçin Samiye Hün'e verilme- mişti? Komedi kısmında Dram kısmının ilk piyesi belli ol- muştu, sıra Komedi kısmına gel- meliydi. Vâsfi Rıza geçen yıl Edebi Heyetin okuduğu komedilerin hiç bi- rini açılış piyesi olarak beğenmemiş- ti. Sonunda, en son okunan bir Ame- rikan komedısı üzerinde karar kılın- dı: Kaufmann ile Hart'ın Orhan cem kalemile dilimize çevrilen bu pi- yesin -adı -"George -Washington Bu AKİS, 15 EYLÜL 1956 Rejisör Meinicke Yaşlı bir Per Günt lâzım Evde Oturmuştu" idi. Eseri Vasfı Rı- za sahneye koyuyor, fakat kendisi oynamıyordu. Başlıca — rolleri Reşid Baran, Bedia Muvahhid, Hümaşah Göker, Suavi Tedü, Perihan Tedü, Nezahat Tanyeri, Gonul Ülkü, Tur— han Göker, Gazanfer Özcan, Zihni Küçümen, Rıza Tüzün ve Behzad Butak — oynayacaklardı. — Dekorları TİYATRO Turgut Atalay yapıyordu. Yakında tedavi için Almanyaya gidecek olan Reşid Gürzap'ın piyeste rolü yoktu. Aksaray Bölümünde ehir Tiyatrosunun üçüncü kolu Solan Aksaray bölümü bu yıl Ra- şit Rıza'nın idaresine verilmişti. Ra- şid Rızâ, tiyatroyu telif bir eserle aç- mayı istiyordu. Ama eline tutuşturu- lan piyesleri beğenmemişti. Bu sıra- da, Edebi Heyetin geçen sene kabul ettiği telıf bır piyes hatıra geldı Me- lih Vası n “Sam Rüzgârları" adın- daki pıyesı Raşid Rıza, "Sam Rüz- gârları" m okudu, beğendi ve hemen rol tevziatını yaptı. Şaziye Moral, Abdurrahman Palay, Nezihe Bece- rikli, Yaşar Nezihi Özsoy, Gül Gül- gün, Halük Sarıcı Şadıman Ayşın, Mualla Kaynak v Muhip Arcıman "Sam Ruzgarları nın bellı başlı rol- lerını paylaştılar. Şimdiye kadar "Aksaray Bölümü"nde bu kadar kuv- vetli bir kadro görülmemişti. De- mek ki Şehir Tiyatrosu telif piyesle- re artık ehemmiyet vermeye başlıyor e bu piyeslere Aksaray Bölümünün sahnesını tahsis ediyordu. Repertuar Telıf piyeslere — ehemmiyet verili- yordu, çünkü "Sam Rüzgârları" ndan başka, Tarık Buğra'nın "Aki- mülâtörsüz Radyo", Haldun Taner'in "Günün Adamı" R. Ahmet Seven- gilin "Kadınsız Dünya" ve Reşad Nuri Güntekin'in "Tanrıdağı Ziyafe- ti" adlı eserleri bu sene oynanacak piyesler arasında yer alıyordu. Ter- cümelere gelince: Jean — Anouilh'in "Öridis"i, Edith Wohrtnton'un "Ihtı—