DÜNYADA OLUP BİTENLER zerine Mansfield'li zenci çocuklar bu yıl da okula gitmekten vazgeçmek zorunda kalmışlardı. Clinton'da olanlar B andan Mansfield'de bu karı- şıkhklar olurken, — diğer yandan Clinton'da da gurultuler çıkıyordu. Clinton, Tennessee eyaletinde, Knox- ville şehrine kırk kilometre kadar u- zakta bulunan bir kasabaydı. Bu ka- saba öyle büyük kasabalardan sayıl- mazdı. Ancak 4000 kişiyi barındırı- yordu. Bu 4000 kişinin 350 kadarı da zenciydi. Zenci çocuklarının beyazların de- vam ettiği okula gidip gidemeyecek- leri Clinton'da da bahis konusu edil- mişti. Hakim Robert Taylor'un ver- diği karara göre, Clınton bu yıl A- merikan Yükse Mahkemesinin 17 Mayıs 1954 tarihli içtihadına uymak zorundaydı. Başlangıçta bu karar Clinton'da soğukkanlılıkla karşılan- mıştı ve hatta, okula kayıtları yapı- lan oniki zenci çocuğu, geçen pazar- tesi sabahı, beyazlarla aynı sıralarda oturarak dersleri takibe başlamış bulunuyorlardı Bunlardan birinin ilk günün akşamı evde de soyledıgı gi- bi, ışler yolunda gidiyor"d Ancak yolunda giden ışlerın çığı- rından çıkması gecıkmedı - Perşembe sabahı, Clinton'a, New Jersey'den Washıngton lu bır avukat geldi. Bu avukat, -ismi John Kasper'di-, koyu bir zenci düşmanıydı ve beraberinde bir de çapulcu alayı getirmeyi unut- mamıştı. Çapuldu alayının görevi bel- liydi: Yoldan geçen zencilere çürük domates atmak. Bereket versin ki ne Clinton idarecileri, ne de hakim Tay- lor kuru gür ultuye pabuç bırakacak cinsten insanlar değillerdi. Çapulcu- lar dağıtıldı ve Kasper, mahkemenin kararına — saygısızlık suçundan, bir sene hapse mahküm edildi. g r bu hâdiseleri müteakip Clin- ton'a bu sefer de Alabama'dan birzi- yaretçi gelmeseydi, işler tekrar yo- luna girmiş sayılabilirdi. Bu seferki ziyaretçinin ismi de Asa Carter'di. Asa Carter tıpkı John Kasper gibi koyu bir zenci düşmanıydı ve Ala- bama Beyazlar Konseyinin de başka- nıydı. Carter, Clinton'a varır-varmaz Amerikan Yüksek Mahkemesinin al- dığı karara ve — siyahlarla beyazlar arasındaki ayrılıkları kaldırmaya ça- lışanlara saldıran bir konuşma yap- tı. Carter konuşmasını ve kütleyi he- yecanlandırmasını biliyordu. Kısa bir zaman sonra kasabadaki bütün zenci düşmanları ayaklanmıştı. Yoldan ge- çen arabalar durduruluyor, dükkân- lar yağma ediliyor, pencereler taşla- nıyordu. 200 kişilik bir grup da Be- lediye Başkanının evine yönelmişti. Belediye Başkanı Lewallen zenciler- le beyazlar arasındaki ayrılıkların a- leyhindeydi ve söylenildiğine — göre, Kasper'in mahküm — edilmesinde en önemli rolü oynamıştı. Ancak, yukarda da — söylediğimiz gibi, Clinton — idarecileri kararlı in- sanlardı. Heyecana gelen halkın da- 16 ğıtılması ve ortalığın yatıştırılması için birkaç saat yetmişti. Clinton'un ufak zencileri bu yıl da okula gide- bileceklerdi. Sonu şüpheli yol Mansfıeld'de ve bitenler ne bu kavgaların ilkiydi, ne de sonuncusu olacaktı. Daha geçen seneler içinde Emmett Till öldürülmüş, Lucy is- mindeki zenci kızı Alabama Üniver- sitesi kapısında taşlanmış; Mansfi- eld ve Clinton olaylarının, hemen er- tesinde de yeni karışıklıklar çıkmak- ta gecikmemişti. Zenciler ve beyaz- lar kavgası... Bu Amerika'nın ezeli kavgasıydı. 1950 kayıtlarına — göre, Birleşik — Devletlerinde, 15 zenci bulunmaktaydı. Bu, Clinton'da olup mevzuda çıkan Amerika milyon aşağı yu- bu zencilerin büyük payı vardı. Zenci ler o sıralarda, tarlalarda, boğaz tok- luğuna ve kölelik rejimi altında ça- lıştırılıyor, bu çileyı dayanamayıp ölenlerin yerine daha gençleri, daha yenileri getiriliyordu. Bugün Birleşik Amerika'da bulunan zenciler, bu çi- lekeş zencilerin evlâtlarıydı. Kuzey, daha başlangıçtanberli, zen- cilerin köle olarak çalıştırılmalarına taraftar görünmemişti. XIX asrın tam ortasında güney ile kuzey ara- sında patlak veren kanlı iç harbın sebebi de buydu. Harbin sonunda gü- neyliler yenildi, fakat gene de kuzey- lilerin dediğini kabul etmediler. Kö- leliğin kalktıgını iç harbin sonunda, sadece kâğıt — üzerinde yazılıyordu Güneyliler, bir türlü, daha dün yan- larında esir olarak çalıştırdıkları si- " DD ı Zencilere' mahsus okul Hem de Birleşik Devletler nüfusunun demekti. Gene aynı yıl yapı- lan istatistiklere göre zenci nüfusun milyon kadarı güney eyaletlerine yerleşmişti, Mississippi ahalisinin X 50'si. Güney Carolina ahalisinin X 45'i, Alabama ve Georgia ahalısının 9o 35'i, Virginia ahalisinin & zencıydı Kuzey eyaletlerine yerleşen zencilerin sayısı ise beş milyonu geç- miyordu. Bunlar da, kuzeye, 1914 yı- lından sonra göç edenlerdi. Birleşik Devletlerdeki bu zenci nereden, ne zam, gelmişlerdi? — Bilindiği Amerika'da yaşayan 15 milyon zen- cinin ataları, güneyde müstemleke i- darelerinin — kurulm maya — başlandığı günlerde, Afrika'dan — getirilmişlerdi. Onsekizinci asrın ortalarında Ameri- ka'nın güney kısımlarının zengin pa- muk tarlaları haline — getirilmesinde karı. 90 10'u kadar "hürriyetin beşiği"nde! yahlara kendilerininkilere eşit hak- lar vermeye yanaşmıyorlardı. Kanlı iç harbin üzerinden yüz se— ne, geçmesine rağmen, bugüne kada guneylılerın bu — zihniyetinde hıçbır değişiklik yoktu. —Güneylilere göre. zenciler tabiaten geri bir ırkın insan- larıydı, efendi olmaya lâyık değil- lerdi, aşağılık ve köle — yaratılmış- ardı. Kendilerine hürriyet verildiği gün ne yapacaklarını şaşırırlardı. Elle rine para geçtiği Zzaman bu parayı yatıracakları şey içkiydi: Bu insanla- ne oy verme, ne beyazlarla aynı okula sinemaya, tiyatroya gitme, ne de aynı otobüse binme hakkı verile- bilirdi. Oy verdikleri gün meyhanecile- ri iş başına geçirirler, beyazlarla ay- nı okula gittikleri gün de erkek ço- cuklara bıçak çekmesmı, kızlara da kötüleşle düşüp kalkmasını — öğre- tirlerdi. Beyazlarla bir arada bulun- AKİS, 15 EYLÜL 1956