YURTTA OLUP BİTENLER Cumhurbaşkanlığı Gelmeye başlayan telgraflar Bu haftanın sonlarında Ankaranın n adamlarından ikisi Çankaya mahallesinin mektup ve telgraf müvezzileriydi. Köşke gelen mektuplarda ve telgraflarda gozle göriilen bir artına vardı. Gerçi Cum- hurbaşkanına ait olan —mektup ve telgraflar hususi muamele görüyor- du, ama gene de işin sonu posta me- murlarının sırtına biniyordu. Vatan- daşların Celal Bayardan istedikleri ne hususi meselelerinin halli, ne yar- dım, ne lutuftu. - Bu gibi mektupla- rın da sayısı yüksekti, ancak onlar evvelden beri gelirdi ve artma ondan neşet etmiyordu -. Cumhurbaşkanın- dan demokratik rejimin geriye götü- rülmesine müsaade etmemesi talep o- lunuyordu. Halk bir tehlikeyle karşı karşıya bulunulduğunu — hissetmişti. Celal Bayarı ikazı bu yüzden bir va- zife telâkki ediyordu. Cumhurbaşka- nına yurt seyahatlerinde de — böyle müracaatlar yapılmıştı. PHattâ bazı münakaşalar dahi olmuştu. Hisset- memek mümkün değildi: karşısındaki Cumhurbaşkanı dahi olsa vatandaş fikrini ve arzusunu açıkça söylemek- ten çekinmiyordu. Bu, on senelik de- mokrasi hayatımızın verdiği bir iti- yattan başka şey sayılamazdı. Sade- ce bu bile gösteriyordu ki Trejimi mutlaka muhafaza edecek bir nesil ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanına çekilen — telg- raflar içinde hakikaten alâka uyan- dırıcı olanları ve ibretle okunması gerekenlerı vardı. Bunlardan biri D. P. nin kalesi sayılan Eskişehirden geliyordu ve şehrin tanınmış avukat- larının imzalarım taşıyordu. Bunda şöyle deniliyordu: "Demokrasimizi geriletme yolun- daki alınacak herhangi bir tedbirin ağır vebal ve mes'uliyetine iştirak buyurmiıyacağınızı ümit ediyoruz, Bu gibi hallerin millet vicdanında yara- tacağı tepkının şıddetını takdırlerını- ze arze . Fevri hareket arzu larla re_ıımı soysuz aştırmanın ask mümkün —bulunmadığı — hakkındaki kat'i kanaatimize tercüman olmanızı ve milli bünyeyi huzursuzluğa götü- ren yolun hürriyet ve aklıselim ba- rajlariyle kapatılmasını istirham ey- eriz." Halkın sesi - Hakkın Milletin Cumhurbaşkanından bir şeyler bekledıgı aşikardı. Her- kes hissediyordu ki Hükümet Baş- kanının demokrası telâkkisi karşı- sında Celal Bayara bazı vazifeler düşüyordu. Rejimi geriye götürme temayüllerine karşı onun set çekme- si gerekiyordu. Millet bunu bıkma- dan ve usanmadan tekrar edecekti. elki de bu inanç, Demokrat Par- tinin iktidara geçmesinden sonra ilk okulların hem de birinci sınıflarında okutulan bazı alfabelerde "Bayar Babamız" başlığım taşıyan - ve ikti- dardaki partinin adına hiç de uyma- yan - şöyle bir yazının bulunmasın- dan doğuyordu: Şimdiki Cumhurreisimiz Celal Bayardır Celal Bayar büyük Ata- 'ün en sevdiği bir arkadaşı idi. Şımdı onun yerine geçti. O da hoca- ı büyük Atatürk gibi gece gündüz yurt işlerini düşünür. Celal Bayar da bir köylü çocuğu idi. Çalıştı, çok e- mek verdı, yetıştı Biz ona Bayar Babamız deriz İlkokulların birinci sınıflarındaki çocuklara kendisine "Bayar Baba- mız" dendiği tedris edilen Cumhur- başkanına çekilen telgrafların Ur ne- tice verip vermediği muhtemelen ö- sesi nümüzdeki hafta içinde belli olacak- tır. Celal Bayar bu haftanın başında İstanbuldan Ankaraya Meclise gitmiş ve orada na mensup bazı mılletvekıllerıyle go- ruşmuştu Cumhurbaşkanının yaptığı bir zemin yoklamasıydı. donduğunde .P. Çıkan ilk hava, grubun yeni yeni antidemokra- tik gidişe taraftar bulunmadığıydı Bu haftanın sonunda Celâl Bayarın temasları daha devam ediyordu. Ancak — görüşmelerden şimdiye kadar sızan haberler, Başbakanın kalkınma şenlikleri sırasında soyle- diği nutuklardaki havaya Cumi başkanının pek muhalif bulunmadı» gıydiı. Celal Bayar bilhassa muhale- fetin seçimler sırasında tek cephe halinde birleşme imkanını bulamıya- cağı yolunda Başbakan Adnan Men- deres tarafından ileri sürülen fikre taraftar görünüyordu. - Cumhurbaş- kanı aynı zamanda Anayasa muvace- hesinde kendisinin aktif bir rol ala- mamasından şikâyetçiydi. Zaten kal- kınma şenliklerinde Başbakanın ko- nuşmaları sırasında onun — yanında r alması son derece manidardı. İk- tısadı politikaya gelince, Devlet baş- kam muhalefet tarafından tenkid e- dilen kalkınmayı daima övüyor, eser- leri görmeyenlere kızıyor, bunu da saklamıyordu. Pek çok kimse Başbakanın Cum- hurbaşkanı tarafından desteklendiği kanaatindeydi. O bakımdan - meşhur tâbirl hürriyetleri ayarlayın Ur t kım kanunların çıkarılmasına mu- vaffak olunduğu takdirde bu kalma- ların Celal Bayar tarafından veto e- dilmesi pek zayıf bir ihtimaldi. Ne var ki bu kanunların çıkarıl- masına muvaffak olunması kuvvetli bir ihtimal değildi. Zira hal- kın sesi, haklan sesiydi. Demokrasi Ayakta duran grup Bu hafta içinde salı günü D. P. Meclis Grubunun toplantısına ka- tılmak üzere Ankara Palastan çıkan bir genç milletvekiline takıldılar: e o, gene kedi-fare hikâyesi oynamağa mı gidiyorsun?" YAZISIZ AKİS, 21 NİSAN 1956