SÖZ MİLLETVEKİLLERİNDEDİR nı taşımaksızın Türkiyeyi Cenevrede temsil etmiştir. Şimdi, kendisinin Daimi delegelik vazifesine devam etmesinin hükümet çe tensip edildiğine dair bir kararna- me göstermediği müddetçe Fatin Rüştü Zorlu, zevcesinin Daimi dele- gelık binasında oturmasının hesabını demesi- ni nihayet Büyük elçilik ve Başba- n muavinliği yapmış bır zata ya- oktu ? D te ait binalarda kimlerin oturabileceği resmen tesbit edilmiş- ZORLU' devamlı bir mahiyet arz etmekte idi ve bu mahiyetini hiçbir zaman kaybetmemiştir, hemen hemen her ay oraya gitmekte idim. Binaena- leyh, ailemin bu evde oturmasından tabii bir şey olamazdı, bilhassa ki kızım tahsilini orada yapıyordu ve son sınıfa gelmişti. Nasıl ki 1952 de Paris'e tayin edildiğim zaman da yine kızımın tahsili ve imtihan- ları sebebiyle ailem Paris'e benden 8 ay sonra gelebilmişti. Ben, bütçe Encümeninde de söylediğim — gibi maaş değil fakat yevmiye almakta 40.000 Ura yani 5.000.000 frank ci- varındadır. r büyük elçinin Pa- 'teki maaşı İ 18 a 10 mil- y frangı — mutecavızdır Aldığım ise görüldüğü ğim Vekillik ve mebusluk tahsisat ve maaşatı buna ilave edilse bile yine Büyük Elçi iken aldığım ma- aşdan uşağı tata — Ailemin surdugu hayata ge- Kızım nihari bir mektebe gitmekte ve bu mektebin 8 aylık taksiti 18 bin frank, yani bizim pa- ramızla 105 lira kadar tatmakta idi. Ne refikam ve ne de kızım hiç bir zaman sizin yazdığıma gibi ne Jacgues Fath ve Christian Dior gi- bi birinci sınıf ve hatta ne de ikinci büyük lüks değildir iken bile herkes gibi aldığım talebe maaşı ile pekala ata binerdim 8 — Ailemin umumi masrafı va- sati olarak ayda 250 bin frank tut- AKİS, 21 NİSAN 1956 tir. Bunlar devredılır cinsten haklar değildir. Bu, bir 5 milyon ji*ank yevmiye Fatin Rüştü Zorluya göre ailesi 18 ay zarfında Pariste, 4,5 milyon frank sarfetmiştir. İtiraz haklarımı- zı muhafaza ederek sesimizi çıkar- mayalım. Kendisi aynı müddet ıçınde yabancı memleketlere çıktıgın arşıl ıgı 5 milyon bi yan nelik Büyük elçılıgı sırasında yaptı- ğı tasarruf ailesinin masrafım kar- şılamıştır. Fatin Rüştü Zorlunun iti- raf ettiği, bir kabahattir. Zira dev- let kendisine 5 milyon frank yevmi- yeyi götürüp Pariste bulunan zevce- nun MEKTUBU maktadır. Bu 18 ayda 4,5 milyon frank kadar eder ve aşağı yukarı oradaki bir Başkâtip veya Müste- şarın sarfıyatına tekabül etmekte- dir, ve benim aldığım yevmiyelerin, iki senelik Büyük Elçiliğim zama- nında yapabildiğim tasarruflar da nazarı itibare alınınca, bu masraf- ları karşılamaya kâfi geleceği te- barüz eder. 9 — Cadillac otomobılıme gelin- ce: Dışarıdaki sefaret memurları- mız diğer ecnebi meslektaşları gibi birer otomobile sahip olabilmekte- dirler. Çünkü bu otomobiller Dip- lomatlara umumiyetle © 30 veya veya 2 40 nispetinde tenzilâtla ve- rilmekte ve markasına göre 8 lia 11 bin lira arasında temin olunabil- 4 ay evvel Paris'de satılmış bulun- maktadır. 10— Re fkamın veya kızımın na mına herhan bir döv a üçüncü ameliyat geçiren pederinin yanında kliniktedir. 1 — Butun yazdıklarımdan an- ni tedvir etmekliğim memlekete ay- rıca bir külfet olmamış, bilâkis ora- ya tayin edilecek bir Büyük Elçinin yapacağı — masraflara a e az 50 arruf te Daimi Delegeliğin uğraştığı işlerin memleket min ke edilec yardımla memlekette yapılacak tay- yare meydanları, benzin depo ve boruları gıbı işler olduğunu ve bun- tığını da hatıra olarak arzederim. Saygılarımla, Fatin Rüştü Zorlu sine versin diye vermemiştir. Bu 5 milyon frank, sabık bakanın Vas- hington'dan Bandung'a, — Bağdattan Londraya, Belgraddan Ammana yap tığı seyahatleri sırasında tahakkuk ettirilen yevmiyedir. Haydi Pariste bulunduğu sırada aldığı yevmiyeleri, bir frangına dokunmaksızın ailesine bıraktığım kabul edelim. Ya öteki yerlere giderken kendisine verilen paral rı fransız frangına nasıl tan- vil etmiş, bunları nasıl Parise gön- dermiştir? Zira Zorlunun 18 ay zar- fında Pariste kaldığı gunlerın sayısı nihayet 30'u geçmez. 30 günün yev- miyesi ise 5 değil, 0,5 mılyon frank- tır. Gerisi? Hem sabık bakan bizzat. başbakanlığın 20.4.1953 tarih ve 47/700-6/1247 sayılı tamiminden ha- berdar değil midir? O tamimde geçi gönderilenle- millet parasından bakanla ra ödenir? Bu ne biçim mazerettir? Sonra sabık bakan dışarıya giderken aldığı dövizlerden Aarta kalanı dön- dugunde Türk parası olarak, iade et- mişti O dövizleri ne yapmıştır? "Yapılan tasarrufa gelince, bu ne ü ayda milyon frank sarfeden. daha iki kişiyi Pariste yaşatıyor! E-- ger vaziyet buysa, Büyük elçilerimi- zin maaşları bir gözden geçirilmeli- dir. Hele, bu döviz sıkıntısında!. Söz Milletvekillerinindir Bir — demokraside gazetelerin vazife si burada biter. Fatin Rüştü Zor- lu meselesinde bizim için yapacak başka bir şey kalmamıştır. çıkardık pışırdık minle tekeffül etmiş bulunanlara bu- nu sunuyoruz. Zorlu ailesi tam yirmi ay müddetle - Bayan Zorlu zevcinin istifasından sonra dahi aylarca ko- nakta oturmaktan çekinmemiştir hiç bir hakkı bulunmadığı halde dev- lete milyonlarca franga mal olarak Pariste kalmıştır Bunun hesabı so- mek, millet parası tazmin edilmek gerekı er u, bir Meclis tahkikatı mevzuudur a zevce- eri bütün zaruri fları devlet ğı diye vermeye kalkarlarsa, hele ba his mevzuu muamelelerde bir takım karanlık noktalar kalırsa söz gazete- cilerin olmaktan çıkar, milletvekille- rinin vazifesi haline gelir. Biz üzeri- mize düşeni yaptık; sıra onlardadır. 13