Basından noktalar GAZETELER — Zafer gazetesinin başmakaleleri- ni ımzasız olarak yazan Burhan Belgenin, yazı- larında "muhaliflerimiz" tâbirini kullanması pek çok kimseyi şaşırtmaktadır. Üstadın bu kelimeyi kullanmakla ne demek istediği meçhul kalmakta- dır. Zira kendisi evvelâ C.H.P. nin hararetli bır taraftarı olmuş - C.H.P. iktidardayken -, müte kiben D.P. nin hararetli bir müdafii kesilmiş - D P. ıktıdara gelecek sanılırken -, sonra yeniden yıp, C.H. nihayet tekrar D.P. nin hararetli resmi yazarı sı- fatını Mümtaz Faik Fenikten kapmıştır - D.P. iktidara gelince -. Umumi kanaat Burhan Belge- nin "muhaliflerimiz" diyecek yerde dir, C.M.P. ninki Hür. P. dir, Hür. P. ninki D.P. dir... Ama Burhan Belgenınkı daima "iktidarda olmayan parti" dir. MUSTİ — Ankarada çıkan bir sosyete gazete- sinde açıklandığına göre Türkiyede bir sıpaya notayla anırma öğretilmiştir. Ses adlı mecmuanın, sahibi olan ve eski bir musiki öğretmeni bulu- nan yazar kendi ifadesine bakılırsa kemaniyle bir- sıpaya Do - Mi - Sol akordunu tedris etmiş, sıpa Do sesini çıkarınca ona i ini ca saman, Sol sesini çıkarınca da arpa vermiştir. Sıpa en sonda Do - Mi - Sol diye anırmaya baş- lamıştır. Yazar bu hadıseyı Aydın Gün adında se sini pek kaybetmiş bir eski tenorun kendisine yaptığı hücumlara karşı müdafaasında — naklet- mektedir. Sıpanın halen nerede bulunduğu bildi- rilmemektedir. KALKINMA —Memlekette büyük bir maden su- yu sıkıııtım çekılmektedır Maden suyunun bazı tık m suyuna rağbet etmesinden ibaret bu- lunduğunu sanmışlar buhranın kapak yok- luğu ünden çıktığı anlaşılmıştır. Kapak b lunmaması ise dövizsizlikten dolayıdı bepten gazoz fabrikaları da son derece müşkül mevkide kalmışlardır. Dünyadan Akisler Yeni bir siyaset modası RUSYA Geçen haftadan beri bütün dunya ba- sını "K" ve "B" den bahsetmektedir. "K" v Kruçef ile Bulgaıııııdır ve bu isim kendılerme İn- giliz basını tarafından verilmiştir. İki ahbap ça- vuşlar çarşamba günü bir Rus harp gemisiyle İngiltereye gelmişlerdir. Ancak harp gemisinin rotası gizli tutulmuştur. İngilizler şu anda K ve B nin malum soytarılıklariyle gönüllerini pek eğlen- dirmektedirler. Ancak ziyaretin hususi ehemmi- yeti de hiç kimsenin gözünden kaçmamaktadır, ONAKO — Prens Rainier ve Grace Kelly ni- hayet evlenmişlerdir. Prens bu izdivaç ile memle- ketine hakikaten lâyık bir hükümdar olduğunu ispat etmiştir. Zira Monakonun başlıca gelir kay- naklarından biri turizmdir ve düğün münasebe- tiyle öyle bir propaganda olmuştur iki dünyanın dört köşesinden küçük prensliğe turist akın et- miştir. Zaten Nisan ayı da Monakonun en güzel ayıdır. AMERİKA — Amerikan hükümetinin "seçim yı- h" nda bulunulması dolayısiyle Orta Doğu hak- kında kesin bir vaziyet almak istemediği ve daha ziyade hadiseleri takiple yetindiği gittikçe daha i- yi anlaşılmaktadır. Nitekim mayıs ayında Paris- AKİS, 21 NİSAN 1959 te toplanacak olan Atlantık Paktı Konseyını mü- meselelerini müzakere Fransız teklifi reddedilmiştir. KIBRIS — İngilizlerin yaptıkları bütün arama- lara rağmen tedhişçiler tarafından adaya sokul- muş silâhların sonu bir türlü gelmemektedir. He- men her yerde büyük silâh depoları ele geçirli* inektedir. İngilizler nerede kalabalık bir grup te- şekkül etse orada mutlaka hadise çıktığını mü- şahede ederek bazı tedbirler almışlardır. Bu ted- birler cümlesinden olarak sivil polisler kiliselerde veya cenazelerde cemaat arasına karışmaktadır- lar. AVRUPA KONSEYİ Avrupa Konseyinin ba- Türk Dı işleri Bakanı hazır bu- Dışişleri Bakanlığına getirmekten ibarettir. 15