T URİZM Seyahat Kaybettiğimiz bir dava Serfaus, Tırol (Nısan) Aydemir Bal- kan bildiri Tren, Zurıch ten sonra İsviçrenin Do u hududuna iki saatte kavuş- tu. Bır müddet Avrupanın en küçül devletlerinden biri olan Lichtensein prensliğinde seyretti. Şatoları ve or- manlarıyla güzel Lichtenstein hemen arkada kalmıştı kı Sargan ta Avu: turya hududun. irdi. Paskalyayla beraber Avrupada mılyonlarla ölçü- len bir turist akını başlamıştı. Avrupada turizm sanayiinin ke- safeti ve erişilen rakkamların nispeti 'hakkında bir fikir sahibi olmak iste- yenlerın Avrupa İktisadi İşbirliğinin üye devletlerdeki bir yıllık turizm bi lançosunu gösteren raporu inceleme- lerinde fayda vardı. Ancak, bu kadar tafsilâta girişmeden sadece Paskal- ya haftasındaki Fransız gazetelerine bir göz atmak ta kâfidir. Tatilin bi- rinci haftasında Fransız yollarında “"hareket halinde" olan yabancıların ve Fransızların adedi 7 milyona yak- laşmaktaydı. Paskalyanın ikinci haf- tası bu rakkam 9 milyonu geçmişti. Paristen, yalnız Doğu garından ha- reket edenler, 4 gün içinde 300 bin ki- şiden fazlaydı. Bu rakkam Türkiye- ye bir yıl ıçınde gelıp gıden turıstle- vusturyanın kış sporları şehirlerine hareket eden trenlerin — merkezidir. İstatistikler Avusturya Tirolleri, her yıl daha fazla turist çekmekte, bilhassa İs- viçre ve Fransa Alp istasyonlarına rakip olmaktadır. Bunda Tirol Alp- lerinin yaz başına kadar kayağa mü- sait olmasından başka Avusturya hü kümetinin meharetle yaptığı turizm propagandasının ve teşkilatının ge- niş payı vardır. Son beş yıl içinde A- vusturya Avrupanın en önemli tu- rizm merkezlerınden bırı haline gel- miş ve İsviçre; Fransa, bilhassa Al- manyadan yuzbınlerle turisti "çalma- ğa" muvaffak olmuştur OECE nin raporuna göre Avus- turyayı geçen sene iki milyon turist ziyaret etmiştir. Bu suretle 80 mil- yon dolar elde edilmiştir. Ayni rapo- ra göre Avusturyanın turistik tedi- ye muvazenesinde lehte 64 milyon do larlık bir fazlalık vardır ki, bu 16 milyonluk dış- ticaret açığım fazla- sıyla kapatmaktadır. Avusturyanın turizm faaliyeti son iki yılda 22 30, son yedi yılda ise © 120 artmıştır. Avusturya'nın — gayreti Avusturyanın yabancı memleketler- de resmi veya hususi yüzlerce se- yahat bürosu — vardır. Son yıllarda kayak ıstasyonlarının teçhızatı ve o- tellerinin adet ve konforu için A- vusturya hukumetı milyonlarla şilin sarfetmiştir. Propaganda ve reklam için sarfedilenler bu yekünun da üs- tündedir. OECE'nin raporuna göre Avustur- yada "sınıflandırılmış" tam 180 bin otel yatağı vardır. Ayrıca hususi te- şekküllerde — ve pansiyonlardaki ya- tak adedi de 120 bini bulmaktadır. Tirol'lerde bir kış sporları merkezi olar -kumbarası Avusturya hükümeti savaştan sonra, Voralberovı Tiroide yeniden 84 ka- yak istasyonunu beynelmilel turizme açarak modern tesislerle teçhiz etmiş tir. Unutmamalıdır ki Avusturya bu turizm hamlesini İsviçre, İtalya ve Fransa gibi çok kuvvetli rakiplerin arasında ve savaş sonrasının külfetli ve zahmetli yıllarında yapmıştır. A- vusturya barışa ancak geçen yıl ka- ur. Bu bakımdan Avusturya hların gayretleri bir kat daha övül- meğe lâyıktır. Alınacak — der:; Tren, Feldkırch ten sonra meşhur Alberg geçitini tırmanmaya baş- ladı. Arlberg dar, çetin bir boğazdı. Her yıl fırtınalar, bilhassa çığlarla tıkanır, hemen yanında dimdik yük- selen Alplerin insafına kalırdı. Da- laas istasyonu geçen yıl, müthiş bir çığla vadiye sürüklenmişti. Her yanımız Alplerin haşin silu- etleriyle çevrilmişti. —Yükseldikçe manzaranın guzellıgı herkesı büyü-- lüyordu. in ufuk, dört yandan, duvar gibi dağlarla, vahşı şekillerle çevrilmişti. Avrupanın tam göbeğin- de, bir iki memleket büyüklüğünde, bu ıssız ve vahşi Alp ormanını, me- deniyetten ve insan elinden bu kadar uzak ve erişilmemiş duran bu Alp cengelim izah etmek güçtü. İsviçre, Almanya, Fransa ve Avusturyanın ortasında, buzulları, daimi karları ve ıptıdaı şekilleriyle, zamanımızın ve ünyamızın dışındaymış gibi duran bu dağları, yuksekç bir zirveden seyretmek, insanın içinde ürpertiler uyandırıyordu. Avusturyalıların, bu kadar çetin ulaştırma ve taşıma prob lemleri içinde turizme milyonlarla ya tırım yapmaları ve bu zor şartlarla bir turizm sanayii inşasına kalkma- ları da, kendilerine nispetle, çok el- verişli şartlara malik olan memleket- lere - meselâ bize — faydalı bir dere olmalıdı Tuna'dan Boğaziçi'ne Alberg geçitinin öte tarafında İnn vadisi başlıyordu Paris'te "Latin -Tourisme" isimli bir turizm bürosu mı idare eden Dr. Heinz Pezzai bu bölgelerin — aşinasıydı. Voralberg'te doğmuş, İnnsbruck üniversitesini bi- tirmişti. Heinz Pezzai: — “"İnn vadisi, dedi, — Avrupanın sularını ikiye ayıran Arlberg geçiti- nin oluğudur. Arlberg'in batısında sular Atlantiğe, doğusunda Karade- nize ulaşır. İnn nehri dogru Tunaya kavuşur, Tuna da Karadenize" urum dibinde mavi Inn suları goruluyordu Dr. Pezzai: rTüyorsunuz ya, dedi. Tirol'- ün kar suları, Tunaya, — Karadenize, oradan da Boğaziçine — ulaşıyor. Bir Şişeyi sulara koyup, Turkıyedekı tu- ristlere mesaj göndere Bu latifenin OECE raporundakı Türkiye faslım hatırlatmamasına im- kân yoktu. OECE nin turizm komitesinin ra- porunda Türkiye faslı oldukça yürek ler acısıydı. Turizm son yıllarda bü- tün memleketlerde ortalama olarak M 20 artmış, Yunanistanda 90 67 Yugoslavyada B 39 bir hızlanma göstermişti. İtalya, — İsviçre, Avus- turya, gibi memleketlerde bilanço- AKİS, 21 NİSAN 1956