Bir Telefon Kâfidir!... Evet, her türlü MOBİLYA, PARKE, DÖŞEME ve MA- RANGOZ işleriniz için tesis- lerimize bir telefonunuz kafidir. MAĞAZA : Beyoğlu Asmalı- mescit 39, Tel: 441995 BÜRO : Bankalar C. Vefai H. No. 10 - 11, Tel : 441993 * Fabrika: Defterdar Çömlekçi- ler Cad. No 69 - 71, Tel: 112512 MODERN MOBİLYA ve tahta işleri tesisi 32 T I B ilâçlar Lösemiye karşı K anda beyaz yuvarlakların ölçü- süz şeklide çoğalmasına lösemi di- oruz. Bu artış kanser hucrelerınm- kıne çok benziyor. Bu yüzden bu va- him kan hastalığı, kan yapıcı organ- ların bir kanseri gibi telakki ediliyor. Bu hastalığa yakalanmış biçarelerde kanın milimetre küpünde akyuvar a- dedi 6000-8000 olacak yerde 80.000 hatta 100.000 e kadar yükseliyor. Da- lak, karaciğer ve lenf a bezeleri büyü- yor. Buna kargılık alyuvar sayısı aza- hyor. Hastalar kansız kalıyor. Sara— rıyor, soluyor, zayıflıyor. Kemik i ğını, dalağı, lenf a bezelerini hep bu arım yamalak kemik iliğinden kana dokulen, olgunlaşmamış hücre- ler kaplıyor. Hattâ buralarda bu hüc- releri yapan odaklar teşekkül' ediyor. Bu hastaları ne yapsak kurtarmak kabil olmuyor. 1949 da Newyork'ta Dr. Roesler de Villiers tarafından 1ö- semi araştırmalarını teşvik amaciyle bir mükafat tesis ediliyor. Bu zat 17 yaşındaki oğlu Robert'i akut lösemi'- den kaybetmıştı Her iki yılda bir lö- semi üzerinde yapılacak en kıymet- li travaya para ikramiyesi verilecek- ti. O zamandan beri mükafatı idare komitesine bir çok enteresan travay geldi. Bunlara rağmen lösemi bilgisi- ne çok bir şey ilâve edilemedi. Has- talığın düğümü çözülemedi, tedavisi sağlanamadı. Kötü tabiatlı, vahim kan hastalıklarının arasında miyelo- id lösemi bir kaç yıldanberi tedavi a- lanına çıkan çeşitli şimiyoterapi va- sıtalarından en az fayda görmekte- dir. Akut lökozlarda çok tesiri olan Hodgkin hastalığında ve lenfoid 1ö- kozlarda da biraz iyilik sağlayan kortizonun miyeloid lösemiye hemen hıç faydası yoktur. cak bu hasta- ığın had seyreden son safhasında .Kullanılabılır antıfolık asid maddeler, azotlu azı, 6-merkaptopürin de mıyeloıd lösemide istenilen fayda- yı sağlayamazlar. Yalnız üretan, has- talıkla gerilemeler temin edebilmek- tedir. On yıl önce Hadow tarafından kullanılmağa başlanmıştır. Bu ilâca da hastaların midesi iyi tahammül etmemektedir. Bu yüzden bazan te- daviyi kesmek icabeder. Radyoterapi ve radyoaktif fosfora gelince bunlar hastalığın en kıymetli tedavilerini teşkıl etmektedirler. Son aylarda ye- ni üç madde daha bu kötü gidişli ve öldürücü kan hastalığında denenmeğe başlanmıştır. Bu maddelerin ikisi col- chicine türevidir: Demecolcine ve thi- ocolchicine... Üçüncünün adı da My- leran veya GT41 dir. Bunların üçü de miyeloid lökozda büyük bir tesir gös- termektedirler. Hele üçüncüsü artık tedavide kullanılmağa tamamen hak kazanmış durumdadır. Demecolcine Ciba “Bir çok araştırıcılar colchiclne'in sitostatik rolü üzerinde durmuş- lardır, ve bu ilâcı kanserde kullan- mağı düşünmüşlerdir. Fakat toksisi- tesi çok fazladır. Onun için daha mü- essir ve daha az tehlikeli ilâçlar a- ranmıştır. Sa ve Reichstein 1950 de Colchicum'dan bu arzuya uy- gun alkaloidler ayırmağa muvaffak oldular. İşte F maddesi, 12669 veya emecolcine denilen ve Ciba labora- tuvarlarında hazırlanan madde bun- lardan biridir. İlacın yalnız granülo- sitlere (beyaz yuvarlakların protop- lazmasında tanecikler bulunan cips- lerı) tesiri vardır. Toksisitesi colchi- cine'den otuz defa daha azdır. Taham- Yaşar 24 Eylül 1955 de Beyaz Saraydan “Başkan hafif bir koroner trom- bozu geçırmıştır mesajı yayınlan- dı. Bu mesaj bir iki saat içinde yal- nız Amerikada değil, bütün diinya- da akisler uyandırdı. Sanki insan- lk büyük bir stetoskoptan başka- nın kalbinin vuruşlarını dinliyordu. Kalp mütehassısı Paul Dudley White, Fitzsimmons asker hasta- hanesinin kapısından girerken bü- Yaşar Doğu Kalple güreşiyor tün dünyama gözü onun üzerinde İl Herkes verecegı karan bekli- yordu Papa 12 nci Pius'dan tutum da demir perde gerisinde Boulga- nine'e kadar bütün devlet başkan- ları Eisenhower'in kalp ve deveran sistemi ile alâkadardılar. Oysa ki yer yüzünde her dakika bir insan böyle bir kalp krızınden ölmekte i- di, bütün ölümlerin üçte biri de kalp hastalığına bağlanıyordu Eisenho- ÂKİS, 31 ARALIK 1955