evvel Meclise ön kapıdan giremediği için arka kapıdan dolaştığı soylenen İsmet İnönü olduğuna inanmak için bir milyon şahit lâzımdı. Partisinin ıktıdardan düşmesinden bu yana ge- n beş yıl onu “"halkın 1 numaralı sevgılısı yapmıştı. Bundaki en büyük paym Demokrat Partide ve onun li- derlerinde bulunduğundan ise şüphe bile edilemezdi. Muhalefetteyken ten- kid ettikleri her şeyin, iktidara ge- çınce daha da aşırısını yapanlar hal- kın gönlündeki yerlerını elbette ki başkalarına bır: runda kala- caklardı. Buna Inonunun tarihi şah- siyeti ve vatana hizmetleri eklenince netice bundan başka bir şey olamaz- dı. Fakat o gün asıl tezahürat, Parti binasından çıkınca oldu. Inonunun O- rada bulunduğunu — öğrenenler yola dolmuşlardı. Genel Başkan binadan yanında İstanbul Il Başkanı bulun- dugu halde ayrıldı aşağıya doğru üdü. Kalabalık gıttıkçe artıyordu, İnönünün ar! azzam bir topluluk bırıkmıştı Muhalefet lide- rini görenler guruba katılıyorlardı. Bir gezinti kısa zamanda ve keni kendine hadise mahiyeti aldı. Babıalı- den inildi. Sirkeci ve Eminönü geçil- di. Bir çok yerde polisler trafiği dur- duruyor ve selâmlıyarak kendisine yol veriyorlardı. Tramvay- larda ve otobüslerde geçenler Muha- lefet liderini birbirlerine gösteriyor- lardı. Doğrusu istenirse İnönü bütün bunlardan pek az haberdardı, yanın- daki partililerle hasbıhalde bulunu- yordu. Hava serinlemişti, yürüyüş i- yi oluyordu. Karaköye gelindi, İnönü oradan otomobile binecekti. Peşinde- ki halk "Tayaya Şaşaşa.. İsmet Pa- şa çok yasa.." diye tezahürat yapıyor, alkışlıyordu. Bazıları otomobili ha- ya kaldırmaya teşebbüs ettiler, kendılerıne güçlükle mani olundu. Muhalefet lideri biriken halkı şapka- siyle selâmladı, evine müteveccihen Bir halk tekerlemesinin ilhamı BENİM AĞAM ZENGİNDİR BENİM AĞAM ZENGİNDİR... AKİS, 16 TEMMUZ 1955 Tebrikname Beş — sene içinde memlekette nasıl — bir kalkınmanın ger- çekleştirildiğini millet göster- ile başbakan Adnan Menderes en yakın mesai, fikir ve ideal arkadaşı Dr. Mükerrem Sarolu Karadeniz kıyılarına gön- dermiş - bulunuyor. Kendisini bu mükemmel se- çimden dolayı kalbimizin bütün samimiyetiyle tebrik ederiz. Ha- kikaten beş sene içinde dedikleri gibi hemen sıfırdan başlayarak nasıl — kalkınıldığını göstermek için bütün memlekette Dr. Mü- kerrem Saroldan daha muvafı- kını bulmak pek, ama pek zordu. ayrıldı. Hayli zaman vardı ki sokağa her çıkışı ivazsız ve takı zafersiz sevgi gösterilerine vesile oluyordu. "Ne o taraftan, ne bu taraftan" va- tandaşlar - ki 1950 de ittifaka yakın ekserıyetle Demokrat Partiye rey vermişlerdi - yanıldıklarını ciddi su rette düşünmeye başlamışlardı. Iktı- dara geliş tarzından yıllar yılı bu millet tarafından iktidarda tutulaca- ğı sanılan Demokrat Parti bir takım vahim hatalar, mânâsız inatlar ve ve- himler yüzünden beş sene içinde ina- nılmıyacak kadar büyük kayıplara uğramıştı. Anadolu ve Kasım Gülek İstanbuld durum bu iken Kasım Gülek Cumhuriyet Halk Partisinin Ankaradakı sarı boyalı kârgir bina- sındaki küçük odasında kendisini zi- yarete gelenlere yeni döndüğü. Ana- doluda edindiği intibaları anlatıyordu. Bu intibalar için kullandığı kelime NEDENDİR? BU ZENGİNLİK BU ZENGİNLİK NEDENDİR? YURTTA OLUP BİTENLER “fevkalâde" idi. Bilhassa Güney, ya- vaş yavaş Halk partisinin — meşhur tâbirle - sağlam bir kalesi haline ge- liyordu. Demokrat Partiyi en ziyade hararetle tutanlar dahi yavaş yavaş sırt çeviriyorlar. Halk Partisine gel- meseler bile öteki muhalefet partisi- Cumhuriyetçi Millet Partisinin saflanna katılıyorlardı. Teşkilât her zamankinden kuvvetliydi ve işin Ka- sım Güleğe göre güzel tarafı yeni bir ruhun esmesiydi. Bu ruh, 1950 nin arefesinde Demokrat Partıye hâkim olan ruhtu. Genel Sekreter, söylemi- yordu ama Demokrat Partiye de 1950 den evvel Cumhuriyet Halk Partisine hakim olan ruh tamamiyle- sinmişti. Sevimsiz kimseler polıtıka icabı diye liderler tarafından tutuluyor, başka sevimsizler ağızlarında kulîıı' edebi- yatı sözüm ona propaganda turnesi- ne çıkarılıyor, teşkilâtın içinde kay- naşmalar oluyor, nüfuz ticareti her yerde alıp yürüyordu. Münevverleri Demokrat Partiden ayrılması vuku bulmuştu, şimdi halk kütleleri çeki- len sıkıntılar karşısında onlara katı- lıyorlardı. Birinciler Halk Partisine, ikinciler Cumhuriyetçi Millet Parti- sine gidiyorlardı. HP. teşkilâtı, ihtimal ki biraz fazla iyimserlikle, hemen her yerde demokratları şimdiden geride bırak- tıklarını iddia ediyor, bir seçim ol- duğu takdirde neticenin bir yıl evvel- kinden bambaşka şekilde tecelli ede- ceğini bildiriyordu. Kütlenin derin ta- bakalarında vaziyetin keşfine imkân yoktu, fakat satıhta hakikaten mu- halefet 1955 yılının bu ikinci yarı- sında iktidardan çok daha kuvvetli görünüyordu. Çok daha kuvvetli ve çok daha hareketli.. Hareketi, hadi- seler kendiliklerinden yaratıyor — ve Demokrat Parti bu hakikati görme- mekte şaşılacak bir inat gösteriyor, sertlikle her şeyin halledilebileceği gibi sakat bir düşünceye kendini kap- tırıyordu. Anadolunun pek çok tara- ŞUNDAN BUNDAN SUNDAN BUNDAN,,