DÜNYADA OLUP BİTENLER Başbakan Segni ve Sosyalist Nenni Buhranın sonu dokuzu Hristiyan Demokrat, dördü Sosyal Demokrat, — ikisi de liberal partidendir. Cumhuriyetçiler ise is- tedikleri üç Bakanlıktan - Dışişleri, içişleri veya Savunma — Bakanlıkla- rından - hiç birisi kendilerine veril- mediğı için kabineye iştirak etme- mişler; fakat hükümeti destekliye- çeklerini bildirmişlerdir. Görülüyor ki yeni kahine eskisi gibi dört parti tarafından desteklenecek üç partili bir koalisryon hükümeti Kabinenin muhtemel sıyaseti Segni kabinesinin kuruluş bakımın- dan olduğu kadar, takib edeceği dış siyaset bakımından da eski kabi- neyi andıracağı söylenebilir. Eski Dışişleri Bakanı Gaetano Martino yerini bu sefer de muhafaza etmekte- dir. Bu Bakan Paris anlaşmalarının İtalyan Millt Meclisindeki müzakere ve tasdikinde önemli bir rol oynamış ve Batı dostluğuna büyük kıymet vermiş bir devlet adamıdır. Liberal Partinin bağlı olduğu Batılılarla iş- birliği sıyasetını İtalyada Martinodan aha vvetle temsil edecek birini Segpı kolay kolay bulamazdı. İç siyasete gelince; kabineye a- lınan ve oldukça mukim mevkilere getırılen yeni bakanlara bakılacak 0- lursa iç politikada İslahatçı hamleler beklenebilir. Zirai İslâhat konusunda yetkili bir başbakanın yardımcılığına Öötedenberi iktisadi ve sosyal İslâhat isteyen Sosyal Demokrat Parti ileri gelenlerinden — Guiseppe Saragat'ın getirilmesi ve mali İslâhat konusunda yapıcı fikirlere sahip olduğu söylenen Vanoni'nin de Bütçe Bakanlığını de- ruhte etmesi bu hamlenin yakında başlıyacağına en bariz işaretlerdir. Kuzey Afrika Cezayirdeki karışıklıklar Gün geçtikçe Cezayir de durum biraz daha karışmakta ve Fransanın kuzey Afrikanın bu bölgesindeki mevcudiyeti tehlikeye girmektedir. Şimdiye kadar dağınık olarak faali- yette bulunan Cezair milliyetçileri, Temmuz ayının başından itibaren teşkilâtlanmışlar ve "Cezair Milli Kurtuluş ordusu" adlı bir ordu da kurmuşlardır. Silâhlı kuvvetlerini böylece bir tek kumandaya tâbi kıl- dıktan sonra Cezairlilerin — kurtuluş hareketleri çok gelişmiş, Cezayir'e yerleşmiş bulunan 1 milyon Fransız vatandaşının rahat ve huzuru kaç- mıştır. Milliyetçiler yalnız Fransızları de- ğil onlarla işbirliği yapan ırkdaşla- rını da öldürmekte, meyva ağaçlarını kesmekte, —mahsulleri ateşlemekte, hayvanları boğazlamakta, hülasa el- lerindeki bütün imkânlarla Fransızla- rı 125 senedir yerleştikleri bu bölgeyi terke icbar etmeğe çalışmaktadırlar. Karışıklıkların — sebebi Bugünkü — karışıklıkları anlamak i- çin bir asır öncesine dönmek i- cab edecektir. On dokuzuncu asrın ilk yarısında Cezair, Afrikanın kuzeyin- deki Mısır, Trablus, Tunus ve Fas gi- bi bir Osmanlı vılayetı idi. Burasını önce Barbaros Hayrettin fethetmiş ve kendisi oraya beylerbeyi tayin e- dilmişti. Bundan sonra Osmanlı im- paratorluğu Cezayiri hep beylerbey- leri vasıtasiyle idare etmişti. Zaman- la Osmanlı Devletinin siyasi sahada- ki nüfuzu azaldıkça, Cezayir ile olan münasebetleri Zzayıflamış ve Yunan ihtilâli zamanında Navarin'de donan- mMmasını kaybedınce bu memleketi mü- dafaadan bile âciz bir hale düşmüş- tü. Fransa evvelden beri coğrafi ya- kınlığı dolayısiyle bu memleket ile ilgili idi, Osmanlı Devletinin bu za- yıf durumunu kaçırmak istemedi ye Konsolosunun hakarete maruz kal- dığı bahanesiyle Cezayiri işgal etti. Fransızlar Cezayiri işgal ettikten sonra orasını "Fransızlaştırmak" için büyük gayretler sarfettiler, milyon- larca frank değerinde yatırımlar yap- tıkları gibi bugün yekünu bir milyo- na varan Fransız da Cezayirin da- ha ziyade denize yakın olan kuzey kısımlarına yerleşti. Fransızlara göre bugün — Cezayir Fransız topraklarının ayrılmaz bir parçası olup onun da Fransız Assam- blesinde temsil hakkı vardır. Bu he- saba göre Cezayirlilerin de nazari o- larak Fransız vatandaşlarının sahip AKİS, 16 TEMMUZ 1955