BUNLAR HEP HAKİKATTİR Fransa'da uçan daireler Rüyalar hakikat oluyor Fransanın Marsilya sahillerinde de- merikan gemisindeki tayfalardan biri bulutla rın her za- man olduklarından başka bir şekil aldıklarım fark etmiş ve az sonra arkadaşlarına bağırarak bunların i- ki tane uçan daire olduklarını söy- lemiştir. Bulutlar geçmiş gitmiş fakat ka- lan fotoğrafların uçan daire mi yok- sa bulut mu oldukları bir çok müna- kaşalara sebep olmuştur. (A. P.) e Fransanm Toulouse şehrinde ken- disini Neron zanneden bir deli e- vini ateşe vermiştir, öğretmenlik e- den Christian Fabre adında, 35 yaş- larındaki bu adam bir sinir buhranı- nı müteakip anadan doğma bir halde sokağa fırlamış ve kendisini yakala- mak istediklerini farkedince içeriye kaçıp evini ateşe vermiştir. ron" müşahede altın alınıp tımarha- neye konmuştur. (A.P.) Tokyonun meşhur Kofukai sanat galerisinde teshir edilmek üzer- 4000 sanatkâr tarafından gösterilen tablolar içinde sadece 400 tanesini teshire lâyık görmüştür. Bunlar a- rasında Yuri Sakuma adında sekiz yaşındaki kızın eserleri birinciliği kazanmıştır. Babası, kızının dört şından beri yağlıboya ile çalışmakta olduğunu, söylemiştir: (Reuter) Amerikan Temsilciler Meclisi tuzlu sudan tatlı su elde edilmesi yolun- daki araştırmalara dair programa de- vam hakkında bir kanun tasarısını kabul etmiştir. Kanun şimdi senato— ya arzedilecektir. Kanun, araştırm ların devamı için 6 mılyon dolarlık bir tahsisat vermekte, programı 1963 e kadar uzatmakta ve araştırma pro- jelerinde hükümetin fenni lâboratu- varlarının kullanılmasına — müsaade etmektedir. Bu program deniz ile diğer tuzlu sulardan ziraat, yi, şehir ve diğer faydalı kullanışlar için gerekli evsafta tatlı suyun elde edilmesini saglıyacaktır (Usis) Paris sokaklarında dolaşan bir fay- tona bakanlar, içinde imparator Napolyon ve imparatoriçe Eugene'yi görmüşlerdir. Hayallere inanmayan halk ve gazeteciler bu kıyafete gir- miş olan insanların kim olduklarını merak etmişse de bir hafta bütün takiplere ve soruşturmalara rağmen netice alamamışlardır. Nihayet Pa- ris sınemalarında oynayacak "Napol- yon" filminin afişlerinden Napolyo- nun Fransız aktörlerinden Jean De- bucourt ve imparatoriçe Eugenie'nin de tanınmış sinema yıldızlarından Jeanne Boitel olduğu anlaşılmıştır. Artistler kendilerini belli etme- mek, halkı meraka düşürecek güzel bir reklâm yapmak için şehrin en pis bir semtinde bir hafta kalmağa tahammül etmışlerdır A.P.) Avusturya hudut polisi hudutta bir adamı çırıl çıplak ele geçir- miştir. Ladisgas Posgay ismindeki bu adam polis karakoluna getirildi- ği zaman başından geçenleri şu şe- kilde anlatmıştır: "Ben Çekoslovakyadan kaçarak buraya geldim. Elbiselerimi de hu- duttaki tellerin üzerinde bıraktım. Baştanbaşa cereyan ile dolu telleri aşabilmek için teker teker soyunup elbiselerimi tellerin üzerine yerleş- tirdim ve ölmeden geçmek imkânını buldum. Sahile çırılçıplak geldim ve yüzerek nehri geçip Avusturya hududuna ayak bastı Yapılan araştırmalarda mülte- cinin doğru söylediği anlaşılmış ve kampa sevk edilmiştir. (Time) e Washington şehrinde garip bir da- va — görülmüştür. Washington Sulh mahkemesinde, Reis, kendisine vazife başında hakaret eden 20 ya- şında Eleanore Maianni isminde bir genç kızı üç gün hapse mahküm et- miştir. Mahkemede bulunan dinleyi- ciler daha ağır bir ceza bekledikleri halde böyle bir cezanın verildiğini görünce, hâkimin kızın güzelliği kar- şısında tesir altında kaldığını söyle- mişlerdir. Ortaya atılan dedikodular da zavallı hâkimi müşkül durumda bırakmıştır. Fakat onu üzen asıl mesele genç kızın hapishaneden çıkar çıkmaz savcılık vasıtasiyle hâkime gönder- diği açık mektup olmuştur. Eleonore aşk mektupları yazmak için kullanı- lan renkli ve kokulu zarf ve kâğıdı almış ve zarfı öperek dudaklarının şeklini çıkarmıştır. Gene dudak izleri ile süslenen kâğıda ise şunları yaz- mıştır: "Ben şımarık bir kızdım. Beni üç gün hapse atmakla herkes cezamı hafıf buldu fakat ben bu üç gün zar- fında hayatı anladım. Buna siz vesi- le oldunuz. Size pek çok şey borçlu- yum fakat bunları ödiyebilmek için verecek kıymetli hiç bir şeyim yok. Onun için zarftaki öpücükleri kabul etmenizi rica ederim. Sabıkama ge- lince onu ölene kadar sizin kıymetli bir naturanız olarak saklıyacağım. Mükâfat olarak da size ancak benim ile evlenmenizi teklif ederi Kızdan çok hoşlanmış ola hâ- kim kızın evlenme teklifini kabul etmiştir. (Reuter) e açılan bir çanta sergisinde ravelle" isminde bir model bi- rıncılıgı kazanmıştır. Mankenlik ya- pan Johanna isminde genç bir kızın yaptığı bu çanta tayyare şeklinde- dir. Tayyarenin kanatları ise sap o- larak kullanılmaktadır. (A. P.) e del Plate'de bir yetimhanede, müesseseyi idare eden rahibele- rin uzaklaştırılarak yerlerine sivil i- darecilerin tayin edilmelerini protes- to etmek üzere 160 yetim isyan et- miştir. Binanın dışına toplanan bazı kim- seler de yaşları altı ile on beş ara- sında olan asi yetimleri desteklemiş- ler ve yetimhanenin camlarını taşla- mışlardır. Bir müddet sonra gelen zabıta memurları asi yetimlerin bir kısmını başka yetimhanelere sevketmiştir. (Time) AKİS, 16 TEMMUZ 1955 Pariş'te Mar