SPOR Sporcularımız Barcelona yolunda Vapur değil, antreman sahası Milletlerarası Barcelona Olimpiyatları spor efkârının nazarları şu anda İspanyanın Barcelona şeh- rinde toplanmış bulunuyor. Çeşitli eğlence yerleri, zevk ve sefa âlemleri ve neş'eli insanları ile Avrupada bü- yük bir şöhrete erişen Barcelona şim- di de Akdenize sahil veren memleket- lerin sporcularının akınına maruz kal- mıştır. Geride bıraktığımız hafta i- çerisinde ikinci Akdeniz olimpiyat o- yunlarına katılacak olan bütün mil- letler büyük sporcu kafileleri ile Bar- celona gelmışlerdır Her birisi-evvelce faaliyette geçen organizasyon hey'e- tinin-kendilerine tahsis ettikleri otel- lerde kampa çekilerek müsabakaların başlayacağı 17 Temmuz Pazar günü- nü beklemektedirler. — Bilindiğ Akdeniz olimpiyatları istişare hey'eti evvelce aldığı karar neticesinde bu müsabakalara basketbol, güreş, atle- ttim- eskrim ve kürek ekiblerimizle iştirak ediyoruz. Bunun haricinde ka- lan diğer spor branşlarına ise tahsi- satsızlık yüzünden katılamadık. Hele Avrupa çapında kıymet olduklarını her fırsatta yaptıkları derecelerle is- pat eden Engin Ünal ve Yılmaz özü- ak gibi iki kıymetli yüzücümüzü for- malite ve tahsisat yokluğu yüzünden bu müsabakalara — götüremeyişimiz cidden olmuştur. Bunun müna- kaşasını şu anda yapmanın bir fay- dası yoktur. Bu sebeple UÜzüntü du- yuyor fakat bu mevzu üzerinde dur- TUZ. Durumumuz 17 Temmuz Pazar günü bağlıyacak ve 26 Temmuz'da sona erecek olan AKİS, 16 TEMMUZ 1955 İkinci Akdeniz Olimpiyatları 956 da Melburn'da yapılacak olan "Dünya Olimpiyat Şampiyonası" na âdeta bir basamak teşkil etmektedir. Bu iti- barla Akdeniz olimpiyatları, dünya spor çevrelerinde yakın bir alâka görmekte ve olimpiyatlara iştirak etmeyen diğer milletler dahi Barce- lon şehrine müşahitler göndermekte- dirler. Dokuz gün sürecek olan şam- piyonaya favori olarak tam takımla iştirak eden italyanlar, Fransızlar ve ev sahibi ispanyollar gösterilmekte- dir. Vakıa Mısırlılar da bu şampiyo- naya tam bir ekiple iştirak etmiş- lerdir. Amma; onların netice itiba- riyle şampıyonluk şansı pek zayıftır. Bu sabakalara eksik bir ekiple 1şt1rak ettıgımız için umumi tasnifte çok çok bir altıncılık olacaktır. Gü- reş branşında - greko-romen olması- na rağmen yonluğumuza mu- hakkak nazarı ile bakılıyor Ispanyol basını şu günlerde Güreş milli takı- mımızı parlak cümlelerle metıh et- mektedir. Gerçi bu bir hakikatin ifa- desıdır ma ğrusunu soylemek icap ederse yaldızlı sözler biraz mü- teselli olmamıza yardım ediyor. Gü- reş takımının hareketınden evvel fe- derasyon başkanı Vehbi, Emre ve ant- renör Yaşar Doğu gazetecilere: — lacağımız netice belki 8-0 olmıyacak- tır ama yurda muhakkak şampiyon olarak döneceğiz, demişlerdir. Selâ- hiyetli ve bilgili şahısların ifade et- tikleri bu sözlerde hakıkat payı mu- hakkak ki çok büyüktür. Güreş eki- bimizin musabakalara iştirakine bü- yük bir önem atfeden organizasyon komıtesı Basketbol müsabakalarının fikstürünü değiştirmiştir. Buna se- bep her iki müsabakanın da henüz yeni inşa edilmiş olan "Barcelona spor sarayında" yapılmasına imkân olmayışıdır. Bu kararla Basketbol karşılaşmaları açık hava sahasında yapılacaktır. Diğer branşlar Güreşin haricinde kalan diğer spor dallarından peşinen söyliyelim ki pek fazla bir muvaffakiyet beklemi- yoruz. Nitekim Beden Terbiyesi U- mum Müdür Vekili Faik Binal da bu mevzuda kendisi ile konuşan ga- zetecilere neticeden Üümitli olmadı- ğını itiraftan çekınmemıştır İki ki- şilik eskrim ve Tonguç'un da Alman- yadan hareket ederek katılacagı kü- rek ekibimizin ferden bir şeyler ya- pabileceği tahmin ediliyor. Fakat ta- kım halinde derece almamız imkân- sızdır. Basketbol Masumlaşan suçlar Gri pantalon, beyaz ve üzerinde ay-yıldız bulunan gömlekli genç- lerın yolcu salonundan geçişleri çok oldu. Gümrük muayene memur- ları diğer sporcularımızdan ayrı ola- rak basketbolcularımızı âdeta didik didik ettiler. Neden böyle olmuştu. Bu hassasiyeti icap ettiren sebep ne idi? Yalnız antrenör Samim Göreç ü- zerinde bulunan sporcuların 2700 li- rasını gümrük müdürüne teslim et- ti. Adana vapurunun merdivenlerini tırmanan gençlerin yüzlerinden üzün- tülü Oldukları anlaşılıyordu. Bu aca- ümrükteki tartaklanmadan mı ileri geliyordu, yoksa son günlerde gazetelerde aleyhte intişar eden ya- zılardan hu?.. İşte bu noktada kafi olarak kestirilemedi. Basketbol geride bıraktıgımız dört an bu tara emen her gün ye- nı dedikodulara hedef teşkil eden ve ismi karışan bir spor branşı haline geldi. Hani son aylarda futbolu bu bakımdan gölgede bıraktı desek pek de hata etmiş olmayız. Bu branşın başında Faik Gokay ısmınde orta boylu, kıvırcık saçlı ve munis bir a- dam bulunuyordu. Kendisini İstanbul- u spor severler yeni yeni tanımaya başlamışlardı. Gökay ayni zamanda futboldan da anlıyor ve iyi hakem duruyordu- Ama İstanbullular onu daha ziyade hüsnüniyet sahibi tanı- dıkları için seviyorlardı. Yoksa İs- tanbulda bilgi bakımından kendisi ile hem ayar hakemler pek çoktu. Spor yazarları bu hakemlerin en ufak reketlerini gayet ağır şekilde tenkıd ediyorlardı. Faik Gökay'a gelince iş değişiyor. En sert kalemler bile en büyük hatalar karşısında yumuşuyor masumlaşıyordu. Fakat son hadiseler hüsnüniyet mevzuunda hemfikir olan spor yazarlarının kafasına adeta bir istihfam takmıştı. Bu munis adam Peşte şehrinde yapılan Avrupa şam- piyonasından döndükten sonra birden mizaç değiştirmişti. Sert kararlar veriyor hiç kimseyi dinlemiyor. İkaz- lara aldırmıyor ve hattâ kendisine yakınlık gösteren basını dahi itham eden sözler sarf ediyordu. Peştenin havası muhakkak olan bir şey varsa