Dr. Adnan-Adıvar Evvelki hafta sonunda (2 Tem- Cumartesi) yalnız yakın- ları, arkadaşları eski talebesi, ken- disini şahsen veya yazıları dolayı— sı ile tanıyıp seven her yaştan bir çok dostları tarafından, bütün res- mi nümayişlerden ve protokol ıcap— larından azade olarak, en samimi bir hüzün ve elemle Merkezefendı kabristanındaki ıstırahatgahına teş- yi edilen A ıvar mem- leketimizin yetıştırdıgı eşi nadir fi- kir ve ilim adamlarından biri idi; ahlâki fazileti ve derin kültürü ile örnek bir insandı. Meslek hayatına Tıp fakültesin- de muallim muavinliği ile başlıyan Dr. Adnan aynı fakültede hocalık ve müdürlük etti. Sıhhiye umum müdürü oldu ve uzun müddet Hila- l-Ahmer (Kızılay) de çalıştı. 1919 da İstanbuldan mebus seçildi ve aynı sene içinde, Milli Harekete ka- tılmak üzere, hayat arkadaşı Halide Ediple beraber, — Anadoluya geçti Milli Hukumetın Sıhhiye Vekili oldu, bir müddet Dahiliye Vekâleti ve- kili oldu. Sonra Türkiye Büyük Mil- let Meclisinin ikinci reisliğine seçil- di. İstiklââ Harbinin zafere erme- sinden sonra Hükümetin Hariciye Mümessili sıfatı ile Istanbulda va- zife ifa etti. Dr. Adnanın siyasi faaliyeti 1926 da inkitaa uğradı. Siyasi bir ihtilaf yüzünden hem politikadan, hem de memleketten ayrılarak, gene hayat arkadaşı Halide Ediple beraber, ev- vela Londrada, sonra uzun mud— det Parisde kaldı 1939 yılında mem- lekete döndü. Pariste Porte-d'Orleans'da Cit& Universitaire yakınında, Georges de Porto - Riche sokağında Belediye a- partmanlarından birinin küçük bir dairesinde, Halide Ediple beraber, kitapları 'arasında yıllarca maddi bakımdan darlık ıçınde geçirdiği, bu ihtiyari gurbet hayatı Dr. Adna karakter kuvveti ve yuksek ahlakı fazileti için uzun bir imtihan dev- resi olmuştur. Memlekette politika meslekinin en yüksek kademelerine çıkmış ve ilk mesleki olan tıp- ta da iç hastalıklarında, birinci sınıf mütehassıslar arasında yer tutabil- miş olan Dr. Adnan artık siyaset- le olduğu gibi tababetle de alâka- sını kesmişti. O şimdi yeniden ta- lebe oldu. Kendisini fikir, felsefe ve ilim tarihi tetkiklerine verdi. Günleri ve saatleri Sorbonne'da Col- lege de France'da, Centre de Synt- heses'de ve Parisin başka ilim mer- kezlerinde konferanslar, dersler din- lemek, kütüphanelerde araştırmalar yapıp notlar toplamak, zaman za- man ilmi münakaşalarda bulunmak- AKİS, 16 TEMMUZ 1955 (1882 -1955) la geçiyordu. Bir taraftan da Ecole des Langues Orientales'da Türkçe Metin dersleri veriyordu. Buradan aldığı küçük bir aylık ev bütçesi- gin bir gediğini kapamağa yarıyor- u. Dr. Adnanın oniki senelik ihtiya- ri gurbet hayatını, maddi sıkıntıla- ra ragmen hem kendisi, hem mem- leketi için faydalı kullanabilmesinin başlıca hikmetini evvela kendisinin ta çocukluğunda içinde yetiştiği es- ki İstanbul ailehayatınınsağlam ruh terbiyesinde, ondan sonra da Halide Edip gibi müşfik ve ilhamkâr bir insanla olan hayat arkadaşlığın- da bulmak veya bunlarla izah et- Dr. Adnan Adıvar O, nurlu insandı mek mümkündür. Dr. Adnan'ın oniki sene siyaset- ten, hatta memleketten uzak kal- mış olması hem kendisi hem de memleket için hakikaten çok fayda- l1i olmuştur. Adnan Bey Türkiyeden ayrılırken olgun bir adamdı, Tür- kıyeye tam manası ile, kamıl bir insan olarak döndü, ve uzun çalış- ma yıllarının mahsullerım de bera- ber getirdi. Devamlı ve titiz bir tet- kik eseri olan Parisde — neşrettiği "La Science chez les Turcs Otto- mans" adlı hacmi küçük fakat öz- lü kitabı Garbın büyük ilim-tarih- cileri tarafından çok müsait karşı- landı. (Bunun sonradan İstanbul kü- tüphanelerındekı tetkikler neticesi- ne göre tadil edilerek genişletilmiş olan ikinci tabı İstanbulda Türkçe o- larak neşredilmiştir.) İki cildlik bü- YURTTA OLUP BİTENLER Avni BAŞMAN yük bir eser olan "Tarih Boyunca İlim ve Din"'Adnan Beyin Lond- rada ve Parisde yıllarca süren tet- kiklerinin ve çalışmalarının mahsu- lüdür ve Garpte neşredilmiş olan bu mevzua dair kitaplar arasında yer tutacak değerdedir. Bertrand Russell'den tercüme ettiği' "Felse- fe Meseleleri" de o günlerde neşre- dilmişti. Bu çalışkan fikir adamı gene o arada Faust hakkında küçük bir tetkik yazmağa ve neşretmeğe de vakit bulmuştu. Encyclopaedia Brittannica'nın 14 üncü neşrinde Türkiye tarihinin bir kısmı da Ad- nan Bey tarafından yazılmıştır. Dr. Adnan'ın Türkiyeye dönüşü- nün, Leyden'de üç lisanda neşredi- len İslâm Ansiklopedisinin Türkçe- ye tercüme edilmesine karar veril- miş olduğu günlere Trast gelmesi çok mesut bir tesadüf olmuştur. E- debiyat Fakültesinde bir heyet tara- fından tercüme, telif, tashih ve ik- mal sureti ile dılımıze çevrilmesine karar verilen bu yük müracaat kitabının neşir 1şler1 Edebıyat Fa- kültesinde kurulan bir radaksiyon heyetine verilmişti. Adnan Bey bu heyetin başına geçti. Onun 1940 dan 1954 yılına kadar 14 sene, Türkiyat Enstitüsünün küçük bir. odasında, her gün tam saat ikide gelerek ma- sa başında, üç arkadaşı ile birlik- te, saat intizamı ile nasıl çalıştığını, Ansıklopedıye girecek yazıların, ki- tabın Avrupalı asıllarından hiç bır cihetten aşağı düşmemesi için, sıl titiz bir dikkatle edite edıldıgını bu işle yakından alâkalı olanlar bi- lırler Şimdiye kadar çıkan ciltler iş- e böyle bir ilmi itinanın mahsulü olan eserlerdir. Ansiklopedinin ba- şındakı imzasız uzun mukaddeme Dr. Adnan tarafından yazılmıştır. Mühim bazı maddeler de onun im- zasını taşır. Şimdi K harfinin son- larına ermiş olan İslâm Ansiklope- disi geçen seneden beri Profesör Ca- vit Baysunun ilmi nezareti altında ene aynı dikkat ve itina ile edite edilmektedir. 1946 seçimlerinde — İstanbuldan mebus olan Dr. n siyasi vazi- fesini yaparken de Ansiklopediyi bı- rakmamış, tatillerde hep onunla meşgul olmuştu. Bugün Milletlerarası ilim-tarihin- de en büyük otorite sayılan Dr. Ge- oörge Sarton'un tavsiyesi üzerine, Amerikada Princeton Üniversitesi, 1947 de. Dr. Adnana, ilmi çalışma- larını ve eserlerini takdirle zikrede- rek, Fahri Doktorluk diploması ver- miştir. İlimde ve kultur sahasında ol- (Deva mı 34. cü sayfada)