dilmiş, sadece bir takım tavsiyelerle karşı karşıya kalınmış... İşte bütün bu politikalar sonunda ulaşıp geldi- ğimiz bu günkü durumda hükümet hâlâ, hemen hemen günlük, kararlı ve emin olmıyan tedbirlerle işi idare- ye gayret eder görünüyor. Bir taraf- tan da muhtelif suretlerde muhalefe- te ateş püskürmekten ve göz dağı vermekten geri kalmıyor Müspete gitmiyen netice Kısaca — temas ettiğimiz dış ticaret, vergi, kredi, buğday, bütçe ve yatırım polıtıkalarının neticeleri ol- mak icap eden bir takım durumlar ortaya çıkmıştır. Bazı muayyen is- tihlâk maddelerinin talebi arzını ; bazı istihsal tesisleri ham maddesizlikten kapanmak tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlar, yer yer iş- sizlik emareleri görülmeye başlamış, karaborsacılık ve vurgunculuk alıp yürümüş.. u vaziyette her halde hükümetin yapacağı en tabii iş bun- lara karşı en müessir tedbirleri dü- şünüp almak, zorlukları birer birer yenmiye çalışmak olmalı idi. Halbu- ki ne görüyoruz. Hükümet red ve in- kâr edilemiyen bütün bu zorlukların sebep ve muharriki olarak muhale- feti gösteriyor. Çünkü ortaya çıkmış 1 — Amerikaya, bize kredi ver- meyin, yardımda bulunmayın, 2 — Halka, bugün şu yok, bu yok yarın çok şeyler olmıyacak, 3 — Diğer yabancılara, Türkiye- nin İç ıktısadı - mali vaziyeti çok bo- zuk, hesaplarınızı ona göre ayarla- yın, 4 — Tine halka, hükümet bu iş- ler karşısında âciz kalıyor binaena- leyh çekilmelidir, diyorm izim tek oylıyeoegımız bu id- diaların realiteye uygun düşmediği- dir. Zira bunların doğruluğu ancak bazı farazıyelerın varit olduğunu ka- bul etmekle mkün olabilecektir. Bunlar şunlard ır: 1 Halk kendiliğinden hiç bir reyin farkında değildir ve muhalefe- tin beyanlarına iktidarınkilerden da- ha fazla itibar etmektedir. 2 —* Amerika kredi bahsinde mu- halefete kulak vermeyi iktidarın de- lillerine ve dileklerine tercih etmek- tedir. 3 — Yabancılar kendiliklerinden biç bir şeyin farkında değillerdir, iş- lerin fena gittiğine dair muhalefet kendilerini ifsat etmektedir. ın, Amerikanın ve dıger ya- bancıların işlerin gidişatından haber- dar olmadıklarını zannetmek ve iddi- a etmek iddia sahibine fayda te- min edemez. Kaldı ki, kimse iş- farkında değil i muhalefetin öÖne kilde hareket ettıgını lamıyoruz. — (Bildiğimiz yalnız — şu: Gazetelerinde, toplantılarında ve nu- tuklarında bazı muayyen maddelerin darlığı mevcuttur; darlık hükümetin isabetli olmayan politikasının netice- sidir; dış alacaklılarımızın çokluğu ithalat mevzuunda güç durumda kal- AKİS, 16 TEMMUZ 1955 mamıza, bu ise hayat pahalılıgının ve diğer bazı buhranların doğmasına se- bep oluyor; bunlar da keza hukume— tin takip ettiği, isabetli olmayan, po- litikanın neticesidir. Amerika takip ettiğimiz iktisat - maliye polıtıkamı— zın kredi talebimizi haklı kılmaya yetmediği Bebebiyle isteğimizi Tred- detti; bu da hükümetin isabetli ol- mıyan politikasının neticesidir; Hü- kümet takip ettiği politikalar netice- sinde hayati ucuzlatmak şöyle dur- sun eskisine nazaran çok pahalılaştır- mıştır; binaenaleyh politikalarında bu kadar isabetsizlikler görülen bir hü- kümet çoktan çekilmiş olmalıydı; ve hiç değilse artık çekilmelidir, demiş- tir. Dikkat edilsin, bu söylenenler iş- ler hep olup bittikten sonra söylen- miş, hiç bir zaman işler olmazdan ev- vel söylenmemiştir. Bu husus muha- lefetin hem beraat sebebini ve hem de zaafını teşkil etmektedir. Beraatini tazammun eder, çünkü işlerin bozuk hale gelmesine onun beyanları sebep olmamıştır. Beyanları bozukluğu bir kere daha tekrar etmiş, dile getirmiş- ti. Tâbir caizse beyanları izhari ol- muş, inşai olmamıştır. Zaafını teşkil eder, çünkü işler bozulurken bozul- maması için ne yapmak gerektiğini istiyerek veya istemiyerek izahtan hep uzak kalmıştır. O halde hüküme- tin işlerin bozulmasındaki bütün ka- bahati muhalefete yüklemiye çalış- ması haklı ve makul r iş olamaz. Halbuki muhalefetin işleri bu derece- de karıştıran ve sonunda mesuliye- tini kabul etmiye yanaşmıyan bir hü- kümetin hâlâ nasıl olup da istifa et- mediğine veya — ettirilmediğine şaş- ması gayrı makul bir şey olamaz. Ekonomi Son tedbirler Gazeteler hemen hemen her gün yeni bir iktisadi kararı bildirme- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ye başladılar. İktisadi meselelerimi- zin, mutlak surette esaslı kararlar a- lınmasınıi icap ettirici hale gelmiş ol- masının bu vaziyete sebep — olduğu muhakkaktır. Son günlerde tedbirler arasında, para politikası, fiyat ayarlamaları ve ihracatı teşvik tedbirleri yer almaktadır. Son karar- arın hepsinin ayrı ayrı olarak mı yoksa bir koordinasyon dahilinde nü ahndıgını bilmiyoruz. Fakat tabii ki bır koordınasyonun bulunuyor olma- , Şayanı temennidir. Para politikası tedbirlerinin ba- şında geçen hafta AKİS sütunlarında kısaca bahsedilen reiskont rayicinin yukseltılmesı gelmiştir. Reiskont ra- yicindeki artmanın ço müsbet tesırler uyandırması ihtima- li bir hayli zayıftır. Çünkü bu kadar az bir artışın tesir edebileceği kadar organize bir para piyasamız henüz mevcut değildir. Mamafih, böyle ol- makla beraber kararın ehemmiyeti bir bakımdan pek küçültülemez. Bi- lindiği gibi son seneler zarfında gerek Merkez Bankam ve gerekse ban- kalar sıstemımızın butun faalıyetlerı iktisadi hayattaki iştira gücünü art- tıracak yönde idi. Ve pek fazla kla- sikleşmiş olan bazı tedbirlerin, bu a- rada bilhassa para politikası tedbir- lerinin unutulduğu intibar uyanıyor- u. Uzun zamandan beri kullanılmı- yan para politikası tedbirlerinin böy- ece tekrar kullanılmaya başlaması müsbet karşılanacak bir hareket ola- rak görülmektedir. Ancak buna da çok sıkı bir şekılde sarılmak doğru olmıyab lir. Çün erkesin hatırlı- yacağı gibi, geçen sene de piyasadaki iştira gücünü azaltacak bazı tedbir- ler alınmış ve fakat sonradan muh- telif sebepler yüzünden müsbet tesir- ler istihsal edilememişti. Politikası değişn ıiara Matbaasını kuruyoruz