YURTTA OLUP BİTENLER Stenafapulos Faal adam çok azimli ve ciddi bir yol tutması bu meseleye gereken bütün ehem- miyeti vermesi icap etmektedir. Teh- likeye şimdiden işaret etmekte ancak ayda vardır: Kıbrıs Yunanlılara gi- debilir. Hükümet bunu önlemek isin tedbırını almalı ve Kıbrıs giderse kabahat muhalefetindir, onlar bu i- şi sabote ettiler" demek hakkına sa- hip olmadığını hatırlamalıdırlar. Bu meselede Demokrat Parti bütün par- tilerin ve tarafsızların tam müzahe- retine maliktir. Adada yaşayan 100 bin ırkdaşımızın Yunan — idaresine geçmesini istemiyoruz. Bunu önlemek hükümetin vazifesidir, önliyemediği takdirde bütün mesuliyet kendisine ait olacaktır ve muhalifi de, tarafsı- zı da kendisinden hesap soracaktır. Halbuki şimdiden işin bizim tara- fımızdan ciddi tutulmadığının emare- leri mevcuttur. Strasburgdaki toplan- tıya delege olarak bir bakan gönder- medik. Strasburgda Yunan Dışişleri Bakanı ise İngiliz meslekdaşiyle gö- rüştü. Harold MacMillan bizim ba- kanımızı da bekliyordu ve bu husus Times gazetesinde toplantıdan evvel bildirilmiştir.. Times Londrada bir Büyükelçi bulundurmadığımız husu- suna da hükümetimizin dikkatini ekmiştir. Bu kadar mühim bir yere. aylardan beri tayin yapmamış olma- mız kolay affedılır kusurlardan değil- dir. İngilizler Müstemlekeler Bakanı- nı da Kıbrısa göndermişler, Bakan, Türk ve Yunanlı temsilcilerle görüş- müştür. Görüşmenin akabinde Ma- karios kâtibini bir raporla Atinaya yollamıştır. Yunanlıların her şeyi son derece planlı ve muntazam yaptıklar rını görmemek için kör olmak lâzım- Kapaktaki Bakan Muammer Çavuşoğlu 1954 senesmın Mayıs ayına kadar Ankarada erkeği son derece ki- bar, efendi, bilgili ve olgun;' hanı- mı aynı derecede zarif, şık, kül- türlü ve alçak gönüllü; Ömer ve Nazlı adındaki çocukları şipşirin bir aile vardı. Bu, Çavuşoğlu aile- siydi. 1954 senesinin Mayıs ayında bu aileden içeriye politika girdi. Muammer Çavuşoğlu aslen İz- mirliydi. 1905 senesinde Kuşadasın- da doğmuştu. İstanbulda -Fransız mektebinde okumuş, sonra Alman- yaya giderek lise tahsilini orada tamamlamış, tekrar vatana döne- rek mühendis olmuştu. Uzunca boylu, ince yapılı, arkadaşları için— de bir yandan efendiliği, diğer 'ta- raftan çalışkanlığı ve işine vuku- fuyla tanınan genç Çavuşoğlu ser- best çalışmak tansa devlet hizmeti- ne girmeyi tercih etmiş, Nafia Ve- kâletine dahil olarak süratle yük- selmişti. Bu arada Ankara Nafıa Müdürlüğünü büyük bir dürüst- lükle yapmış, daha sonra bakanlı- ğın Yapı işleri Başkanlığına geti- rilmiştir. İlerlemesinin ilk hakiki kademesi burasıdır. uammer Çavuşoğlu Kara yol- ları dâvasını ele almaya karar ve- ren o zamanki - 1950 den evvelki - iktidar tarafından takdir edilmiş, böyle kıymetlı bir elemandan fay- dalanılması için Kara Yolları 1Il- ımım Müdürlüğüne tayin edilmiş, çok geçmeden de müsteşar mua- vinliğine terfi ettirilmiştir. Bayın- dırlık Bakanlığının iyi çalışan iki bakanı Kasım Gülek ve Nihad E- rimle teşrıkı mesai yapmış, onla- rın en güzide yardımcısı olmuş- tur. Bilhasas ecnebilerle temasta ve onlarla, çalışmakta genç müs- teşar muavininin büyük başarısı görülmüş ve muavinlikten müste- arlığa — getirilmiştir. Muammer Çavuşoğlu Demokrat Parti iktida- rının ilk dört yılında da o makamı muhafaza etmiştir. Bilindiği gibi Bayındırlık Bakanlığı yeni iktida- rın en başarılı bakanlığı olmuş ve bunda Kemal Zeytinoğlu kadar Muammer Çavuşoğlunun da emek dır. Bizim de o yolu tutmamız gere- iyor. Zira İngiltereden alman haber- ler lngılızlerın biraz daha zora ge- lirlerse Kıbrıstan çekileceklerini gös- termektedir. O takdirde ada doğru- dan do gruya Yunanlıların eline dü- şecektir İç işlerimizle fazlasiyle — meşgul bulunuyoruz. Dr. Sarolun tabiriyle hükümet de cezbe halindedir. Halbu- ki dış politikamızı sureti katiyede ayırmamız lâzımdır. Şimdi bu çok mühim meselede hükümet evvelâ mu- halefet partilerinin mutabakatını al- ve hissesi geçmiştir. Bakanlık poli- tik endişe ve mütalâaların müm- kün olduğu kadar dışında kala- rak hakikaten bir şeyler yapmaya çalışmış ve başarı da kazanmıştır. Adnan Menderes Kemal Zeytinoğ- lunun şahsında iyi bir Bayındırlık Bakanı bulmuştu ama Ulaştırma Bakanı bulmakta müşkülâtla kar- şılaşmış, o makama gelenler ar- zuladığı şekilde — çalışmamışlardı. 1954 seçimlerinde Bayındırlık Ba- kanlığının muvaffak müsteşarı U- laştırma Bakanlığına getirilmek ü- zere namzet gösterildi. Demokrat Parti İzmirde seçimleri kazandı ve hakikaten Muammer Çavuşoğlu ilk kabinede Ulaştırma Bakanlığı- na getirildi. Kararı, Bayındırlık Bakanlığında olduğu gibi orada da teknik bir Bakan olarak Ulaştırma işlerinin ıslahı için elinden gelen gayretle çalışmak, memlekete fay- dalı olmaktı. Kendisinden bekle- nilen de bundan başka bir şey de- ğildi. Fakat bir akşam radyoları din- liyenler Muammer Çavuşoğlunun sesini duydular. Politika, icabını yerine getiriyordu. Ulaştırma Ba- kanına, Amerikada bulunan Ba- yındırlık Bakanının vekili sıfatiy- le kara yollan mevzuunda Cumhu riyet Halk Partisi Genel Sekreterı— e - yani eski bakanı Kasım Gü- lek'e - cevap vermek vazifesi yük- lenmişti. Partiler Aarasındaki ha- vanın icabı eski iktidarın bir şey yapmadığını söyliyecek, onu en şiddetli şekilde itham edecekti. Hakikaten bu vazifeyi, tabiatına hiç uygun düşmeyen kelimeler de kullanarak yaptı, bardağı son dam- lasına kadar içiti. Kader yakasını bırakmamıştı; arka arkaya iki konuşma daha yapmak, eski ikti- darın gene kendisinin müsteşarlığı- nı deruhte - ettiği bir bakanlığının başarısızhgım iddia etmek mevki- inde kaldı. Radyo konuşmalarını açan Muammer Çavuşoğlunu, bu konuşmalar aylarca devam edece- ğine göre daha bir çok sefer mik- rofon başında göreceğimiz anlaşı- malı ve Londra konferansında milli bir tavır takındığını ispat etmelidir.. Böyle bir mevzuda muhalefet parti- lerinin desteğine güvenmek kadar hiç bir şey bir hükümeti kuvvetli kıla- maz. Adnan Menderes muhalefet par- tilerinin ileri gelenlerini derhal davet etmeli ve Londra konfransında ne yol tutacağımızı onlarla beraber ka- rarlaştırmalı, hattâ kabilse heyeti- mize muhalif bir de temsilci katılma- lıdır. Kibrisin kaybına sebep olanlar bulunursa bu memleket kendilerini hiç bir zaman affetmiyecektir. AKİS, 16 TEMMUZ 1955