DÜNYADA OLUP BİTENLER Dörtler Konferansı Münakaşa Amerika — Birleşik Devletleri Başka- Eisenhower'in 30 Haziranda yaptığı haftalık mutad basın toplan- tısından sonra bazı Amerikan ve ec- nebı siyasi mahfillerinde — Başkanın "yeni bir Chamberlain" mı olduğu suali sorulmaktadır. Bu sualin zihinlerde uyanmasına Amerıkan devlet şefinin Cenevre kon- feransından Üümitvar görünmesi ve Ruslarla anlaşma imkânlarının mev- cut bulunduğunu iddia etmesi sebep olmuştur. Eisenhower'i, eski İngiliz başbakanı Chamberlain ile kıyasla- mak ne derece mantıkidir bilinemez. rgi, Dört Büyüklerin mevcut mil- letlerarası ihtilâfların çözülmesini te- min için Cenevre'de toplanmalarını bazı siyasi tefsirciler 29 Eylül 1938 Münih konferansına benzetmektedir- ler. Munıh konferansı Hitler'in Çekos- lovakya üstündeki emellerini tatmin etmek için toplanmıştı. Halbuki Ce- nevre konferansında, Hitlerin yerini alacak olan Bulganıne böyle tâvizler verilmesi mevzuubahis olmadığı gibi, Anglo-Sakson devlet adamları bütün ihtilâfların bir tek konferansda çö- zülemiyeceğinden, ihtilâflarla alâka- l1 devletlerin giıyabında bir karara varılamıyacağından, böyle kararlar alınsa bile bunların tatbikinden çıka- cak zorluklardan haberdardırlar. n bütün milletlerarası siya- Si ıhtılafların Birleşmiş "Milletlerde çözülmesi gerekirdi, fakat bu teşki- lâtın veto müessesesi ile hareketsiz bir hale konulması dünyanın iki blo- ka ayrılmasına ve bloklar arasında gerginliğin her gün biraz daha art- masına sebebiyet vermiştir. Birleşmiş Milletlerin zaafı böylece belli olduk- tan sonra ihtilâfların sulh yoluyla halli için dünyanın mukadderatını ida- re eden Dört Büyük devletin bir ma- Rusya'ya yapılmıştı. Gerek Rusların reddi, gerekse de Amerikalıların böy- le Ur toplantıdan o zamanlar Tayda ummamaları Churchill'in siyasi ha- yatında son bir başarı daha kazan- masına mâni olmuş Birleşmiş Mılletlerın 10 uncu yıl- dönümü dolayısiyle, [ng liz ve Fran- sız hariciye Vekıl rinin Amerikaya gitmeleri ve üç gün süren müzakere- lerden sonra San Fransisko'da Rus hariciye vekili Molotof'la görüşmele- ri en yüksek kademede bir toplantı- nın Cenevrede yapılmasını temin et- mişti. Amerika Hariciye Vekili Dulles konferans hakkındaki atlerini daha evvel Molotof'un nut- kunu cevaplandırırken belli etmiş ve Cenevreye bir dünya direktuarı gibi hareket etmeğe gitmeyeceklerini bil- dirmişti. Bu defa Başkan Eisenhower AKİS, 16 TEMMUZ 1955 Foster Başkan Eisenhower Rusya'dan ümitli ondan daha iyimser görünmüş ve bil- hassa şunları tebarüz ettirmiştir: "Hiç kimse Sovyet Rusya'nın Marksist dünya ihtilâli doktrinini terk ettiğine inanamaz, fakat Sov- Birliğinde vuku bulan deği- şiklikler bir — milletlerarası sından sonra sükün imkânları evvel- kilere nazaran daha elverişlidir. ering Boğazında Rus uçaklarının Amerikan uçaklarına tecavüzü ma- halli bir karakter arzedip, Sovyetler Birliği tarafından takip edilen siya- setin bir neticesi değildir. Bu devletin Dışişleri Bakanı Molotof Cenevre'de ikinci Bulganin uçak kazası hakkında — teessüflerini bıldırmesı de ayrıca cesaret verici- İtalya Buhran sona erdi İtalyada on altı gün devam eden kabine buhranı nihayet geçen haf- ta ortalarında sona ermiş bulunuyor. u buhranın sona ermesiyle İtalya guç bir imtihanı başarı ile verdiği gi- bi, demokrasi fikrine bağlı dört par- tinin - Hristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Liberal ve Cumhurıyetçı partilerin - koalisyonunun öyle kolay kolay çözülemiyeceği de anlaşılmış- ti Esasen eski Başbakan Mario Scel- ba da böyle bir çözülmenin neticesin- de iktidardan uzaklaşmış değildir. Hattâ bu istifanın parlamenter bir olayla da ilgisi yoktur. Scelba ve ka- bine arkadaşları - on dört Hristiyan Demokrat, dört Sosyal Demokrat,üç Liberal - 260 mılletvekılı ile parla— mentoda hakim rol nayan Hristi- yan Demokrat partısının kendi için- deki şahsi rekabetlerden, nüfuz mü- cadelelerinden ve politik görüş ayrı- lıklarından dolayı çekilmek zorunda kalmışlardır. Scelba'nın istifasının hemen are- fesinde koalisyon partilerinin neşret- tikleri beyannamelerde eski durumun devamı arzulandığı belirtiliyordu. Bu arzuların izharından sonra durumda bir değişiklik beklenemezdi. Nitekim geçtiğimiz haftanın ortasında kuru- lan yeni kabine durumu degıştırecek bir yenilik getirmiş değildir Yeni Başbakan ve kabinesi Yeni başbakan Antonio Segni - bir Hristiyan Demokrattır - başlan- gıçta, Cumhurreisi Gronchi tarafın- dan, beklenıldıgı gıbı kabineyi kur- makla de eğil fakat müstakar bir hü- kümet kurabilmek hususunda siyasi guruplar arasında sondajlarda bulun- makla görevlendirilmişti. Böyle yap- makla Gronchi son sözü kendisine saklamak istiyordu. Zira Cumhurrei- si eski koalisronun devamından zi- yade Hristiyan Demokratlara, şim- diye kadar solcularla işbirliği yapan Nenni sosyalistleri arasında kurula- cak bir koalisyonu tercih: ediyor ve kendi takdir hakkına halel getirecek bir tevcihte bulunmaktan çekiniyor- du. Fakat, Antonio Segninin yaptığı temaslar sonunda i kabinenin, ancak eski koalisyon partilerinin da- yanışması ile kurulabileceği anlaşıl- mıştır. Yeni Başbakan 64 yaşındadır. Ro- ma Üniversitesinde Medeni Hukuk Profesörlüğü yapmış, De Gasperi ka- binelerinde Tarım ve Milli Eğitim Bakanlığında bulunmuştur. İtalyan toprak hukukunda yeni bir reform yapan toprak kanununun yaratıcısı- dır. Kabinesindeki, on beş bakandan