Perona dikilen âbide "Hür, Adil, Müstakil yeni Arjantinin yaratıcısına!" değildi. Sevilmeyen General Lucero da memleketin "kuvvetli adam" 1 ol- maktan çok uzaktı New-York Times şöyle diyordu: "Hakiki bir kuvvetli adamın çıkması belki bir çok gün, bir çok hafta, hattâ bir çok ay istiye- cektir; ama şimdiden söylenebilir ki 16 Haziran ihtilâli General Peronun hayret uyandıran kaderinin sonunun başlangıcıdır." Perona hücumların asıl sebebi, a Prensa'nın akıbetinden ileri ge- liyordu. İngiliz Daily Sketch (Muha- fazakâr) şunları yazıyordu: "Peron, memleketini idare etmek için gerekli manevi ve ahlâki meziyetlere hiç bir zaman malik olmamıştır. La Prensa- yı ortadan kaldıran adam bugun dün- ya Önünde suçlu vaziyettedir." Fransız Le Monde ise General Pe- ron'un La Prensa'dan işe başlamış olduğunu kaydediyordu. Hür millet- ler, diktatörün basma yaptıklarını af- fetmemişlerdi. Bu sırada bir başka İngiliz gaze- tesi General Peron'un Evita'nm ölü- münden sonra 19 yaşında başka bir kızla evlenmiş olduğunu yazıyor ve Arjantin hükümeti bu haberi veren gazeteciyi hudut harici ediyordu. Halbuki diktatörün aşk rezaletleri ayyuka çıkmış bulunuyordu. Dörtler Konferansı Son hazırlıklar B u haftanın başında Pazar akşamı Ankara radyosu Birleşmiş Millet- lerin onuncu kuruluş yıldönümü mü- nasebetiyle başkentte yapılan bir top- lantıda söylenilen nutukları aynen verir ve tabii herkes radyosunun düğmesini çevirirken Amerikanın bi- ze en uzak köşesinde, San Francisco- AKİS, 2 TEMMUZ 1955 da bu nutukların mealinde bir Barış Beyannamesi yayınlanıyordu. Birleş- miş Milletler Anayasası 1945 yılınm Haziran ayında asifik Okyanusu sahillerindeki bu guzel şehrin Opera binasında imzalanmış bulunduğu için alâkalılar bir hafta süren bir mera- sim tertiplemişler ve orada her aza devletin temsilcisi bir nutuk söyleyip platonik temennilerde — bulunmuştu. En sonda da bir beyannamenin neşri münasip görülmüştü. Beyanname ay- nı platonik temennileri ihtiva ediyor- du. San Francisco'nun ehemmiyeti dört büyük devletin dışişleri bakanım bir araya getirmesi olmuştu. Ye- mekler yenilmiş, ziyafetler çekilmiş- ti. Ziyafetler Ruslar tarafından veri- lince havyar İkram olunuyor, Fran- sızlar tarafından verilince şampanya içiliyordu. Molotof, Pinay'in yeme- ğinde 1943 ün Moet şampanyasını pek beğenmişti. Fakat üzel a ların dışında dışişleri bakanları bır takım meselelerin ihtilâf mevzuu ol- duğunu saklamamışlardı Ele alman tek mevzu, bu ayın i- kinci yarısında Cenevrede toplanacak Dört en büyüklerin konferansıydı Amerikalılar bunu mümkün olduğu kadar çabuk bitirmek 1stıyorlar bu— na mukabil Ruslar icap ederse t lantının uzatılmasını temine çalışı* yorlardı. Evvelâ dört gün denmiş ve 18 Temmuzda başlayacak çalışmala- rın 23 Temmuzda bitirilmesi istenil- mişti. Sonradan Amerikalılar Baş- kan Eisenhower'in belki iki gün da- ha kalacağını söylemişlerdi. Nihayet bir hafta üzerinde mutabakat hasıl olmuştu. Fakat Ruslar daha da uzun müddet konuşulabileceğini ileri sü- rüyorlardı. Mesele sadece bir usul meselesi değildi. Sovyetler Dört bü- DÜNYADA OLUP BİTENLER yüklerin bir masa başına — geçince dünyanın bütün meselelerini karara bağlamalarını istiyorlardı. — Halbuki Amerikalılar buna yanaşmıyorlardı. Başkan Eisenhower'e göre Konferans müşterek bir temel bulmak için ya- pılmalıydı. Sonradan teknisyenler bu temel üzerine barış binaları kurabi- lirlerdi Hem dört en büyükler başka milletleri ilgilendiren kararları, o milletlerin haberi olmaksızın alamaz- ardı. Amerika Cumhurbaşkanı böyle söylerken bılhassa Almanyayı kas- tediyordu. Adenauer'le yapılan gö- rüşmelerde bir takım kararlara va- rılmıştı. Almanyanm tarafsızlığı as- la bahis mevzuu olmıyacak ve iki Al- manyanın birleştirilmesi meselesi ü- zerinde — ehemmiyetle durulacaktı.. Şansölye de Rusyaya dörtlü konfe- ranstan sonra gidecek ve memleketi- nin reaksiyonunu Ruslara bildirecek- Halbuki Molotof, nasıl bir Alman- ya istediğini San Franciscoda tertip- lenen bir basın toplantısında izah e- diyor ve şöyle dıyordu "Birleşmiş Almanya ne Doğu Almanyanm ko- münist, ne Almanyadaki cumhurıyet rejimlerini benimsemeli- dir." Bununla Rus Dışişleri Bakanı- nın ne dem istediğini anlamak Oo kadar kolay degıldı Molotof ayrıca Konferansın gündemi bahsinde de bir anlaşmaya vanlamadıgını söylü- yor ve dört hükümet başkanının gö- rüşecekleri meseleleri bizzat seçecek- lerini ihsas ediyordu Cenevrede hazırlıklar B u şurada Cenevre şehri, misafirle- rini karşılamaya hazırlanıyor ve bu siyasi hadiseyi en ziyade turistik cepheden ele alıyordu. Konferans milletler cemiyeti sarayında yapıla- fakat edecekti. 250 Amerikalı, 100 Fransız, 200 Rus bekleni- şimdiden 50 oda ayırtmıştı. 1200 gazeteciye kart verilmişti. Ga- zetecilere 44 büro, 11 telefon kalbini ayrılacaktı. istasyonları muhabirlerin işlerini kolaylaştıracak- (Delegasyonlar muhtelif otellere i- neceklerdi. Grand Hotel Amerikalı- lara ayrılmıştı Fakat Başkan Eisen- hower'in diğer delegelerle beraber orada mı kalacağı, yoksa hususi bir villaya mı yerleşeceği bilinmiyordu. Mareşal Bulganin her halde Rus he- yetinin tuttuğu *köşke inecekti. Ortada bir de protokol meselesi vardı. Dört büyüklerden sadece Bi- senhower hükümet başkanlığiyle be- raber devlet başkanı sıfatını da taşı- yordu. Bu bakımdan kendisini hava meydanında İsviçre cumhurbaşkanı' resmi merasimle karşılıyacaktı. Fa- kat hükümet, cumhurbaşkanının Öte- ki delegeleri 'de aynı şekilde istikbal etmesine karar vermişti. Boylece konfederasyonun başkam pierre'e hayli iş düşüyordu.