DÜNYADA OLUP BİTENLER Italya Buhran! S aat 11 di. Viminal sarayında ol- dukça acıklı bir hadise cereyan ediyordu. Viminal, İtalyan cumhur- başkanlarının ikametgâhıdır. O sa- bah Scelba kabinesi son toplantısını yapmıştı. Kabinenin toptan istifa e- deceği bir kaç gün evvelden bilin- mekteydi; başba an bütün bakanla- rından istifalarım istemişti. Bakan- lar bu arzuyu kabul etmişlerdi. İşte şimdi Scelba, cumhurbaşkanı Gron- chi'ye hükümetinin kararını bildiri- yordu. Gronchi 16 aydan beri mem- leket işlerini tedvir eden kabinenin başkanına teşekkürü unutmadı. Ama istifa, uzun süreceğinden korkulan bir buhrana yol açıyordu. İtalyan parlamentosunun durumu müstakar bir hükümetin kurulmasını güçleşti- riyordu Dogrusu istenilirse Scelba 16 ay- dan beri politika değil, âdeta cam- bazlık yapmıştı. Son seçimler 7 Ha- ziran 1953 te yapılmış ve Hristiyan Demokrat partisi iktidarı muhafaza etmişti. Ama parlamentoda tek ba- sma ekseriyeti sağlıyacak halde de- ğildi. O kadar ki düşmesi her an muhtemel bulundugundan Scelba ha- reketsizliği tercih etmişti. Hiç ol- mazsa böylece çatışma mevzuu çık- mıyor ve koalisyona iştirak eden partiler kavga etmiyorlardı. Parlamentoda 590 aza vardı. (İ- talyanın nüfusu bizim nüfusumuzun iki misli kadardır.) Koalisyona 295 milletvekili dahildi. Bunların 260 ta- nesi Hristiyan Demokrat, 19 tanesi Demokrat Sosyalist, 13 tanesi de li- beraldi. Buna muhalefeti 143 komünist, 75 Nenni sosyalisti, 30 monarşist ve 28 neo-faşist teşkil e- diyordu. Onların yekünu da böylece 276 yi buluyordu. Peşin karar ver- memiş olanlar 18 kişiydi: riyetçi, 8 kralcı ve 5 müstakil. Eğer onların hepsi muhalefete geçseler ko- alisyon 294 e karşı 295 oluyor, yani ekseriyeti bir tek reyle sağlıyordu. unun nasıl muvazenesiz ve istikrar- sız bir durum yarattığı dayanmış olması hakiki bir başarıdır. Zira bizzat müttefikleri arasında Scelba ile fikir ayrılığı - bulunanlar mevcuttu. Meselâ bir yanda Hristi- yan Demokratlar, öteki tarafta De- mokrat sosyalıstler koalisyonun e- sash iki unsuru anlaşamıyorlar ve italyanın iç politikasını ele almak is- temiyorlardı. 295 kişiyi bağlayan da- ha ziyade semavi husustu. Dünya iş- lerinde çatışmalar derhal başlıyordu. İş bu kadarla da kalmıyordu. Biz- zat Hristiyan Demokrat Partisi ka- rışık bir manzara gösteriyordu. Al- cide de Gasperinin Vefatından beri İtalyanın bu en büyük ve kuvvetli partisi kendini bir türlü toplayama- mıştı. Sosyalist bir sol kanatla mu- hafazakâr bir sağ kanat parti içinde AKİS, 2 TEMMUZ 1955 birbirlerini yiyordu. Başbakanın ye- minli düşmanları vardı ve kendisini dört ay evvel düşürmek istemişlerdi. Fakat iki hadiseyi beklemeyi tercih etmişlerdi: Cumhurbaşkanı seçimi ve Sicilyadaki umumi seçimler. Cum- hurbaşkanlığını sol kanada mensup Gronchi kazanmıştı. Sicilyada ise Cumhuriyetçiler hezimete — uğramış- lar ve kabahati hükümete bulmuşlar- dı. Gerçi Cumhuriyetçiler koalisyona dahil değillerdi ama onu destekliyor- lardı. 5 cumhuriyetçinin muhalefet safına geçmesi Scelba'nm istifasına kâfi gelmişti. | Şu satırlar yazıldığı sırada İtal- yada kabine buhranı devam ediyordu. İtalyan seçimlerinde reyler iki büyük parti arasında dağılmaktadır: Hris- tiyan Demokratlar ve komünistler. Fakat ikisi de ekseriyet sağlayama- dığından aradakı küçük guruplar ari; Scerlha | Bir. cambazdı memleketin mukadderatına hâkim ol- maktadır. Bu da nisbi temsil usulü- nün Zararlarından bir tanesidir. En ufak ekalliyetler hakem —mevkiine geçmektedirler. Cum hurbaşkanı Gronchi temasla- rına devam etmektedir. Başbakanlı- ğa tabiatiyle bir Hristiyan Demok- rat gelecektir. Ama bu Hristiyan de- mokrat kim olacaktır? Muhtelif i- simler ortaya atılmaktadır. Şimdilik dört ihtimalin varid olduğu anlaşılı- Or: r: 1 — Dörtlü koalisyonun devamı. O takdirde kabineyi ya yeniden Scel- ba, ya Segni, ya da Zoli kuracaktır. Bu, hareketsizliğin devamı olacak- tır. 2 — Hristiyan demokratlar, şim- diye kadar komünistlerle işbirliği yapan Nenni sosyalistlerini hüküme- te alacaklardır. Bu, iktidarın sola kayması mânasını taşıyacaktır Cum- hurbaşkanı Gronchi - ki siyasi bir rol oynamak emehndedır - ona taraf- tardır. 3 — İktidar sola değil, sağa kaya- cak ve monarşistler hükümete gire- ceklerdir.. O zaman kabineyi eski başbakan Pella'nın kurmasını bekle- mek İlâzımdır. 4 — Renksiz, teknik bir hükümet kurulacaktır. Başbakanlık için en kuvvetli namzet iktisadi bır kalkın- ma plânı yapan Vanoni" Tabii bir ihtimal daha mevcuttur ki o da seçimlerin yenilenmesidir. Fakat memleket ikiye ayrılmış bu- lunduğundan yeni seçimlerin de kuv- vetli bir ekseriyet sağlaması .pek muhtemel değildir. Her halde İtal- yada işler kolay kolay halledil emiye- cek ve memleket sağlam bir hüküme- te sahip olamıyacaktır. İtalyan de- mokrasisi o bakımdan Fransız de- mokrasisine yaklaşmaktadır. Arjantin Dişleri sökülen diktatör Geçen — haftanın başlarında dünya- üyük * ve nüfuzlu - ga- zetelerinden olan New-York Times'- ın telefonu sabaha karşı acı acı çal- dı. Bu, hayret uyandırmayan bir ha- disedir. Zira New-York Times'ın te- lefonlarının çalmadığı an yoktur. Buna rağmen gazetedekiler heyecan- landılar: — Arjantinden — arıyorlardı. Hattın öbür ucundaki adam. New- York Times'ın Buenos Ayres'teki hu- susi muhabiri Edward A. Morrow idi. Morrow'un bildirdiğine göre Ar- jantin diktatörünün azı dişleri sö- külmüştü ve kudretinden kaybetmiş- ti. Hattâ iktidarı terketmesi kuvvet- le muhtemeldi. Bunu söylerken Ame- rikalı muhabirin sesinde gizlenemi- yecek bir memnunluk hissediliyordu. General Peron, memleketindeki basın hürriyetini ezmekle işe başladığından bilhassa New-York Times'm nefre- tini çekmiş ve gazete kendisinin baş- lıca düşmanı kesilmişti. Muhabire gö- re ordu, idareyi ele almıştı. Fakat havadis, Morrow'un bildirdiği şe- kilde tahakkuk etmedi. Ancak dik- tatörün nüfuzundan pek çok şey kay- betmiş olduğu da aşikârdı. İsyan ordusu kumandanlarının Peron tarafım tutmalariyle bastırıl- . Kumandanların başında Pero- nun eski rakibi General Lucero var- dı. General Lucero Harbiye Bakanıy- dı. Peron da iktidara o yoldan gel- İhtilâl muvaffak olsaydı biz- birliği yapan kumandanların kurşu- na dizilecekleri muhakkaktı. Bu ba- lomdan ordunun şefleri Peronu kur tarmaktan zıyade kendi kellelerını kurtarmak için mücadele etmişlerdi.