| | TUNALI HİLMİNİN RUHU ŞADDIR . erhum Zonguldak Mebusu Tunalı Hilmi ilk Hatay davasında çalış» mış, 1926 Hasa hareketinde de yoldan » bin bir Hatay davasının büyük bir muvaffa- kıyetle halli, şüphesiz onun ruhunu da şadetmiştir.n Geçen gün bu satırları Cumhuriyet gazetesinde okuyunca, uzun uzun dak p Kadri'nin bir büyük çocuk dediği bu, sözlerile, hareketlerile, her halile ateş ve alevden adam!.. evet sağ olsaydı da bu mesut günü de gör. seydi... Ankara itilâfnamesi imza edildiği günlerde idi. Büyük Millet Meclisinde Sancak halkı için: «Düne kadar hep omuz omuza ça Jaşkığımız, çırpındığımız adamları, nasıl Kuvayı-milliyeden ayırabiliriz?» Diye” feryat Tunalı ile bir akşam üstü, Meclisin karşısındaki Mil- let bahçesinde yanyana, bir kanepeye ilişmiş dertleşiyorduk. Ö, her zamanki gibi heyecanlı ve bir haylı sinirli, dertli idi. Birden Keçiören yolundan gelen bir faytonda, karşımızdan Atatürk'ün geçdiğini gördü kimiz de a; Ny) derin bir hürmetle Büyük Gbdeei, selâmladık. V yerlerimize oturunca, Tunalının değişmiş olduğunu farkettim anki biraz evvelki yumruklarını sıkarak ateş püsküren, kırıp dökmek, yakip yıkmak isteyen adam o değildi. Gayrihtiyari onun neşesi bana da geçmişti. Fakat sesimi çıkarmıyor, key» Yazan : KANDEMİR * Tunalı Hilmi 8 Eylül 1900 de fini kaçırmaktan çekinir gibi SUSUYOr» dum, Gözleri, karşı sırtlarda eriyen gü- neşin son kızıllıklarile parıldıyor, ve içi ile bir tatlı, pek sohbete dal miş gibi gülümsüyor Bir ânda ortalığı e bir kah- kaha attı ve koluma yapışarak; — Kalk evlât! “dedi, yona doğru bir uzayalım... şöyle istas. Ans gezme yeri istasyondu. İki adım atmamıştık ki, seri, çevik bir hareketle yolun ortasında durdu. Kollarını devşirdi, ve bir suçlu azarlar gibi yüzüme bağırdı ; — Ne diye gam Kâsavet çekiyos « Budala mıyız yahu?. İskenderun, A. Evet bugün hiç hoşa gide» cek bir halde değiller” fakat. Ö zaman, hele akşam üstleri, kara'nın tek İspanya'da Elhamra Sarayında 4 Kolu yayından fırlayan bir ok g ileri atıldı, gerildi ve şahadet pars dile Atatürk'ün ağır ağır uzaklış. faytonunu göstererek : — (O) nu görüyor musun sesi Onu tanıyor musun, biliyor musun Başımızda O varken bize gam bf vet yakışır mı hiç ? İki adımda bir, duruyor, ve mn daha keyifli, daha eği bağırıyor. i — al musun ki, Sanal taki yüzbinlerce Türkün esir kalmasi O tahammül eder, tahammül ve Bi saade eder... İnan bana... Asli evli aslâ | | Ve boşluklarda uzayıp giden ia bir kahkaha ile, kendi kendine bik etti : li — Hey kâfa heyl.. Sen güle i 1)