MAVİ * — Geçen sayının devamı — an, kimsenin yüzüne bakmadan ortaya söyledi. Boğuk sesi, çok ıstırap çektiğini ir u: — Oldu bi u kere., dedi Vereceğiniz cezaya razıyım.. ben, çok, çirkin bir iş tim. Biliyorum. Gönül işinin zorla başarılacağını sanmıştım. Emine, çok değerli bir kızdır. Ben, acı çektiğim kadar gülmesini de isterdim. Beni bir kuzu gibi oya'ıyarak buraya kadar sürükledi. Artık herşey ortaya pi ir önü- nüzde bu genç kıza sorüyori ine, birçok gec iler; evinin çev- resinde dolandım! Bir. gece, türkü söylü- yordun, sesin beni büyüledi, çekti. Çitten atladım ta pencerenin altına kadar gel- Beni paralsyacaktı, e. e soktu. Sen de madem ki miyor- dun, ne diye Eğe eid birak- madın beni param parça elsin o gece? Bu, Osman için bu, sarılacak bir tek ümit idi. Belki, kız, babasının zoru ile bu işi yap- tı. İlerde kendisine rahat iy Emine, sert sers cevap ve — Başka ne yapabilirdi. Si . Köy içinde rezil mi olacaktım? Emine'nin pen. ceresinin önünde Yılmaz paralanmış.. Demek ki Emine'nin bu işte parmağı var ki.. Hem böyle gece yarıları... Bu son vuruş, Osman'ı sendeletti. Yuvarlanıyordu, Kendisini toplâdı. Alnın dan ve bıyık yerlerinden terler odam'a damla zn are. — Haklısın Emine | Arkadaşlar, Emine haklıdır. o Ancak ben de- haklıyı m. Benim terimi köy delikanlıları bi. ribirins girmesin. Arkadaşlarımdan birinin elinde bıçak parlar, burada bir tabanca patlarsa; kendi beynimi kendim yakscağım. Tabancasını çekti. Orada bulunan ve gözlerinden yaş akan Murat'a seslendi: — Murat, anamı, tarlamı, herşeyimi sana bırakıyorum. Burada olanlar şahit olsun. Ben cezamı kendim veriyorum.. ben, arbık burada bu yüzkarasile dura- mam Aranızda dolaşamam. Seni de Emine, dünyanın öbür ucuna . senin a Hoşçakalın, Kâklanir helâl edin 28 Yıldırım hizıyle köy odasından, çıktı. Odada çıt yok. Barut fıçısını ateşleyecek alev uzuklaşmıştı. Herkesin gözü dol- muştu. Bir at kişnemesi, nal yuldu. Herkes biribirinin yüzüne baktı, İlk sözü söyleyen Murat oldu: — Yılmaz gitti, Bir hıçkırık duyuldu. Emine, ağlıyor- du. Koç, yavuklusunun yanına sokuldu: — Ağlama Emineml.. bak, yine bana kaldın; dedi. Sinan ağa, damadı olacak Koç'un, bu iri yarı teyze oğlunun sözlerini ir İçini çekti.. Dimdik o duri Emine'nin, iki sıra ai kızarmış yüzünden, Sinan ağa, kızının yana yele gözleri yaşardı. Biricik kızı idi ml. Dedi, Emine, o babasına çevirdi : — Baba çekti. köylülerin mem elinden kamçıyı il sığmayan rüzgâr gibi, gözyaşları” arasından aştı. Köylüler de, olgun”bagi ekinler Sa baş kestiler ve Emine'ye N ye , dolu dizgin atını ağ a Esik içinde kalm Duygi hayvan, ea acısını di Su hayvan, bütün gücünü harcıyarak kaş lanmak, sahibini, en yere Uçurg istiyordu... Osman, doğup büyüdüğü, at sürdi bu ovaları, babasının andacını, kedi büyütmek için kocaya varmıyan genç an sini, arkadaşlarını, bütün yüreğiyle seyi e onun yüzünden ile güne kepaze oli ğu Emineyi bırakıyordu.. Onu, köyünden uzaklaştıran her ak e köye yüz bin adım yaklaş . Ne olur, şu at kapaklansa vel Dr ii son bulsa.. Bu topraklarda delikanlılar yaşer ki Bir gün olur, E nenin atı bu dümdüz mezarına basıp g se.... ve üzerinde biten bir gelin koparsa?.... İ Bir? hıçkırık duyuldu. Emine ağlıyordu. Es wo d Mi “gam