eceleri, Marmaranin karanlık boş- luğuna aydınlığını uzun uzun, ve va- kit vakit salan Ahırkapı feneri; gündüz, surların önünde bir yama gibi duruyor. Badanalı gövdesi denizin, sahilin renk- göze batıyor. Kadıköyüne her yeçişim- de, muhayyilemdeki bu hissi bana tekrar ettiren Ahırkapı feneri, bu gün yine gözlerime, evde kalmış yaşı geç- kin bir kizin verdiği eza dolu panora- mayı seriyor Vapur kanki: Öğle saatlerinin boş- luğu omuzlarıma gittikçe artan bir ağırlık veriyor. Bulutlu gökyüzünün akislerile kurşuni ve kirli bir renk alan Marmarada, yavaş yavaş ilerliyo- ruz. Selimiye açıklarını geçtik. İşte Haydarpaşa dalgakıranı ve koy. Geniş bir hattı münhani çizen vapur, bizi, iskelesine (bıraktı. oFakat a kadar uzanan kumlukta hüzünlü bir tenhalıktan başka yok... Hâl ve kaymakamlık binalarının arasındaki sahada, tramvayların sabırlı bekleyişleri, yaz günlerinin geri gel mesini özlüyor gibi. Fakat ne yazıkki, mevsimleri, kumbara saatinin akrep ve yelkovanına sığdırmak mümkün değil. Dörtyol ağzındaki pastahanenin camı arkasında, gözlerini kapalı ufuk- 22 berhayat Puankaresldir. Sabıh Alaçam lara diken, ve sokağın dekorile başının içindekileri (Obir o türlüuzlaştıramıyan şair Salih Zeki Aktay da, anlayorum ki aynı keder duygusile zincirbend... Fa- kat, hayat bu kadar santimantaliteye ve hassasiyete değer mi? İşte, bu sualin ce- vabını, mektep kaçağı yaramaz bir talebesini keliyii sert bir öğretmen jestile, beni kolumdan tutan feylesof ve içtimaiyat doktoru Fehmi Razi veriyor : — Realist olun çocuklar, realist! yağ bir hayal âleminin melân- kolisi i içine hapset. meyiniz. Yaşayan ve cemiyette şeni- yi halinde bulu- ii emel canlılığı, sizi bera- berinde götürmeli! Pl lıyorum ki, Fehmi Razi ağabe- yimizin,her vve dostunun yanında Mardik, Kadıköyünün Nasıl Eylen hissettiği berraklığında. neş'e havası bu gün! Fakat, onu ğı sözlerile de, bir az yanıldığımı fw diyorum : — Başım yorgun çocuklar! Re işlerime ve kitaplarıma verdiğim & ler uyku bile vakit bırakmıı Dimağım bir cendere arasında tkf gibi. — O halde Fehmi ağabey, diyer hüriyetine bizim yaşımızın hakkını" Mardiğe gidelim! Salih Zeki Aktayın gözleri peri şiirlerini vücude getiren mısralar sında Mardiğin ve Baküsün harıl raksediyor gibi, yüzünün hatları ç& deki beyazlığa çalan ezeli ve © İyonyen şair, yüz bilmem kaçına! ladının kelimelerile Ohayalen si olmağa başladı bile! İ Bense, kendi akibetimi dü meyor; Fehmi Razi, Mardik ve Salih Zeki Aktay müsellesinin tels realite ve nostalji çemberi içi evin yolunu nasıl bulacağımı hes yamıyorum. Kadıköyünün kış eğer lerini tesbit etmek yerine, bizim bl ve felsefe kahramanları arasına gi” ğimizi anlıyorum. Çaresiz, Mar içinde “Başka ferah, başka lets TA te ka da du de gm