ON SEKİZİNCİ YIL. NO: 5598 Hatay anayasası ADIMIZ, ANDIMIZDIR Habeşistanda yapılan suikast Görmenler çarşambaya | G, aziyaninin Cenevreye gidiyo Hatayda tetkikat yapan görmenler rlar Kudüs, 28 (A.A.) — Hatay daki Milletler Cemiyeti görmen- leri Cenevi de toplanmış olan mütehassıslar komitesine rapor vermek üzere çarşamba günü Cenevre'ye hareket edeceklerdir. Başbetke LİMANLARIMIZ Falih Rıfkı ATAY Sayın Başbakanımız İstanbul ve İzmir limanlarını tetkik etti. Baş- bakanın bir limanlar politikasını süratle — gerçeleştirmeğe — karar werdiğini bildiren sözlerinin her - kes üzerinde bir müjde tesiri br- rakmasının sebebleri vardır. Sene- lerdenberi meselâ $u veya bu cins bir malın Hamburg'dan İstanbul'a nakil navlonu ile gemiden karaya çıkma masrafının bir olduğunu işitir, dururuz. Limanlı yerlerde vaziyet — böyledir: Karadeniz'e yollanan malların adreslerine ne zaman teslim olunabileceğini size hiç kimse temin edemez. Eğer ge- mi Trabzona vardığı vakit fırtına varsa, mal Batuma gidecek, belki bütün Rus kıyılarını dolaştıktan so ra İstanbula dönecek, bir ikinci se- ferde malımızı Trabzondaki adrese teslim tecrübesini tekrar edecektir. Karadeniz coştuğu vakit, en iyi sığı- nak açık denizdir. Limansız kıyılar- dan kendilerini dalgaların kucağına atmağa muvaffak olamıyan gemiler, kayalara çarparak — parçalanmağa mahkümdurlar. Hulâsa bu öyle bir derddir ki Türkiyenin kıyı şehirlerin- den herhangi birine gitmek üzere va- pura binebilirsiniz: fakat oraya çıka- bileceğinizi, ancak, rasat mütehassıs- ları tahmin edebilir. Ne yapalım? Türkiyenin bütün baynıdırlık işleri cumhuriyete kal- mıştır. Raylarmızı henüz şark hu- dudlarna yaklaştırmağa uğraşıyoruz. Büyük nafıa işlerinin her biri milyon altınla takdir olunabilir. masraflar istemektedir. Demiryollar ve liman- lar mühim olduğu kadar nakil için ne kadar ehemiyetli ise, geniş mikyasta sulamak ve tarım kombinaları ile, endüstri müesseseleri de nakledi- lecek olanlara vücud vermek için © kadar mühimdir. Mesele şu veya bu işe sıra gelme- sinda ve başlamak için imkân bulun- masındadır. İstanbul ve İzmire sıra geldi İğin HONM da de imzalandığı nı gördüğümüz kredi anlaşmasının i- çinde liman inşasının da yer tuttu- ğunu görmekteyiz. Bu kredi ile Trabzon transit ve Ereğli demir ve kömür limanını başarmak ihti- malinden gazetelerde bahsedildi- ğini görmekteyiz. İstanbul rıhtımlarındaki yeni in- şaların, İstanbul şehri plânındaki li- man tasavvurlarına hiyanet etmi- yecek olduğu hakkında Ekonomi Bakanımızın inancalarına hususi bir kıymet vermekteyiz. İleri şe- Fenerbahçe ş;ım—piyon oldu. Fener 11 maçın 11 indede galib Dün İstanbuldan aldığımız tele- fon haberlerine göre, İstanbul fut- bol şampiyonası maçları dünkü kar- şılaşmalarla bitmiştir. Neticede, oy- nadığı on bir maçın on birinde de galib gelen ve 47 gol atıp yalnız bir tek gol yiyen Fenerbahçe 33 puvan- la şampiyon olmuştur. İkinci Güneş- tir. Üçüncülük Beşiktaş ile Galata- saray arasındadır. Bu iki takım ay- ni derecede puvan almışlardır. Ferd itibariyle bu mevsimde en fazla gol atan oyuncu fenerbahçeli Esaddır. Bu Esad, 14 gol atmıştır. Milli kümeye, İstanbuldan Fe- nerbahçe, Güneş, Galatasaray ve Beşiktaş ayrılmıştır. (Maçlarnı tafsilâtı 6. ıncı sayfadadır) B. Ribbentropla B. Eden görüşmesi Londra, 28 (A.A.) — İyi malümat alan ingiliz mahfilleri, B. Fon Ribben- trop'un B. Eden tarafından kendisine Belçika bitaraflığı hakkında yapılan teklifleri vermek üzere Berline gidece- ği hakkındaki şayiayı yalanlamaktadır- lar. Mezkür mahfiller, Belçika mesele- sine temas edilmediğini ve İngiltere- nin bilhassa Lokarno hakkındaki tekli- fine cevab almağa ehemiyet verdiğini tasrih etmektedirler. hirlerin binlerce nesle devredile- cek olan büyük menfaatleri, hiç bir sebeble, bugünkü kolaylık ve- ya fayda fikirlerine feda edile- mez. Türkiyenin her türlü iş hacmi boyuna artıyor. Memleketin her par- çasını diğeri ile, ve bütün memleketi, bölge bölge, cihan girid ve çıkıdları ile münasebette bulunduran liman- larrn emniyet vasıtaları ve modern işleme cihazlariyle donatılması, hiç şüphesiz, vatanın bahtiyarlı- ğına geniş ölçüde hizmet edecek- tir. yarası ağır Cibuti, 28 (A.A.) — Adisababadan bildirildiğine göre Grazianinin sihhi va- ziyeti endişeyi mucib olmaktadır. Mare- şal, bombanın parçaları ciğerlerine sap- hasıl olmuş bir zatürrieden mustarib bulun- maktadır. Taç giyme şenlik- leri ve Habeşistan Londra, 28 (A.A.) — Londrada ha- len mevcud bulunan Habeşistan orta landığı için yaralar neticesinde elçiliğinin bir delegesi, Haile Selâsinin Kudüste bulunan oğlunun Londra taç giyme şenliklerine iştirak edeceğini bil- dirmiştir. 1 MART 1937 PAZARTESİ 6 ıncıda Ankara röportajı HAVA NESLİ HER YERDE 5 KURUŞ Yeni sene büdcesi Büdcede mühim bir fazla!ık var | Maliye Vekili B. Fuad Ağralı Ankara maçları Demirspor Kırıkkaleyi 1 e karşı 2 ile yendi Dünkü maçlarda bulunanlardan bir köşe (Yazısı altıncı sayfadadır.) l ATİNA MEKTUPLARI:2 I Atinaya ılık bir cenub havası içinde giriyoruz Atina, - 15 şubat - Kar İstanbulda ve Selânik'e kadar Makedonya- da kaldı. Atina'ya ılık bir cenub baharı içinde giriyoruz. Pencere- den alaca karanlıkta alçak tepeler üzerine yerleştirilmiş servili kü- çük mabedleri, yumuşak eteklerdeki köyleri, renkleri, çiçekleri, kır- ları, servileri ve bu zengin bahar sabahı içinde hususi treni selâmlı- yan binlerce dost insan yüzünü seyrediyorum. APİ Pa VEY ü Dışarda hayat daha canlı serviler daha kısa ve koyu... hudud- dan Selâniğe kadar olan kısmında im- İstanbul - Atina yolunun paratorluğun izleri daha kaybolmamış- tır. Trenimiz uzun zaman taşan bir nehrin suları içinde yürüdü. Sonra iyi işlenmemiş, ağaçlanmamış kırlara gir- di. Büyük küçük şehirler, kasabalar, köyler bu boş, ıssız ve kimsesiz hissini veren kırlar içinde toprağa tatbik edil- memiş, tam şekillerini almamış maket- lere ve bütün tabiat bizim Trakyaya, kısmen de orta Anadoluya benziyordu. Penceremin önünde kendi kendime, diğer bütün anlaşma sebeblerini bir ta- rafa bırakarak; tek başına bu ağaçsız kırlar, bu taşan nehirler, bu imarı çok zaman, çok para, ve'çok alin teri isti- yen topraklar, Anadolu ve Balkanlar- da Balkanlar sulhu idealini ayakta tu tabilir diye düşündüm. (Sonu 5. inci sayfada) Yeni büdce bugün Kamutay ğ Başkanlığına veriliyor. İcra Vekilleri Heyetinin yeni büd- . ce üzerindeki tetkikleri bitmiştir. Dün, Maliye Vekilimiz B. Fuad Ağralı rahat» sız olduğundan vekâletler muhasebe müdürleri vekilimizin evinde - toplan- mışlar ve büdceye aid son muamelele- ri de ikmal etmişlerdir. Büdce bugün anayasamızın bu hu- sustaki maddesine göre Kamutay başa kanlığına verilecektir. Yeni büdcemi- zin yekün itibariyle mühim bir fazlalık arzettiği söylenmektedir. Bu fazlalık- ların da bilhassa, Nafia, Ziraat Millt Mü dafaa ve Maarif büdcelerinde olduğu tahmin edilmektedir, Yeni büdcemiz, İnönü Hükümetinin 925 senesindenberi hazırladığı büdceler gibi — tamamiyle mütevazindir. Fıkra: Paris sergisinde Seri nehri kıyılarında 43 devlet teş. hir saraylarını veya pavyonlarını kur « mağa başlamıştır. İyi bir şey fazla bir. masraf, hem de yüzde yüz döviz masra- fı demek olduğu için, milli müdafaa ve milli endüstri işleri ile ne kadar uğraş- makta olduğunu bildiğimiz hükümeti « mizin tereddüdüne hak vermek lâzım gelir. Fakat Paris'e o kadar çok insan gelecek ki biz, bu sefer, küçük bir pav« yonla bile, fakat Brükseldeki gibi içki ve tütün pavyonu değil, bir maketler, fotoğraflar ve örnekler pavyonu ile serginin bir köşesinde yer tutmamızt arzu ederdik. Bizce bunu güzel sanat« çrlarımızla basın birliğimiz, şu Balkan- larla Suriyedeki panayırların her birle ne verdiğimiz kadar bir para ile başa « rabilir. Geçenlerde bir senedenberi Anka « rada, hem de memleketi tanımak vazla fesi ile çalışan bir ecnebi gazetemize geldi. Burhan Belge yanımda idi. Misa« fir Ar isminde bir küçük dergiyi masa« mın üstünde gördü ve sordu: — Türkçe, bu tarzda çıkan ilk dere gi bumudur? Şahsi kütüphanemin bir kısmı mate baadaki odamdadır. Rafların birindem bir Servetifünun cildi çektim ve açtıma Tam kırk senelik! Hayretle baktı: — Böyle şeyler görmek tuhaf!.. — Dahası var, dedim; derginin on yedinei cildini görüyorsunuz! Hakikat budur. Bizim için sergiler hiç bir ticaret menfaati temin etmese« ler de, bizim, Türkiyenin garb medeni« yeti âlemine mensup bir devlet olduğu« nu cihana tanıtmamızın müstesna, po« litik ve ekonomik ehemiyeti vardır. Hattâ sergi masrafı Ekonomi Bakanlı« ğının mı, yoksa Dış Bakanlığının mt büdcesine yükletilmesi lâzım geleceği düşünülecek kadar, politika ehemiyeti üstünde duran bir şeydir. Fransa'nın yaptığı birçok kolaylık« lardan dolayı, yeni dünya ve eski dün- bütün sergi insanı ve yanın milyonlarca Fransa'nın aylarca kaynaşacağı muhitinde Türkiye kelimesi- nin dahi bulunmamasına gönlümüz ra « zı olmıyor. Daha iki ay da vaktimiz var. — Fatay