İKİ İKİ HİKAYE A4 Bi ükanne, odanın en aydınlık)bir köşesine oturmuş, vaktile işlediği beyaz keten örtünün, yıkana yıkana açı- lan yerlerini dikiyor, tentenelerindeki delikleri örüyordu. oGülünçleşmeden, rüküş olmadan ihtiyarlıyabilmek saa- detine erebilmişti. Boyasız saçları, sım sıkı bir topuzla ensesinde toplanmıştı. Temiz beyaz yüzünde senelerin işledi- gi kırışıkların arasında ne podra, ne boya vardı. Sürmesiz, açık renk gör- İeri insana bakarken okşar gibiydi. Renksiz entarisi, topuksuz terlikleri, temiz yüzile iç açan bir ibtiyarlığı vardı. ne kadar yaşına, alıştığı göre- neklere uygun olarak giyinmiş ise; bi. raz ötede, sedire uzanarak bir mecmu- anın büyük resimlerine dalan torunu yıldızı kim ise, onun canlı bir karika- türü halinde dolaşıyordu. Bazan ba- karsınız, kaşlarının ucunu, uçacakmış gibi havaya kaldırarak, bütün saçlarını lar.. bazan da sımsıkı taranmış saçlar, kalın kaşlarla büsbütün başka bir şalı- siyete bürünürdü. enç kız, mecmuanın sahifelerini karıştırırken, birden haykırdı : —Al.. Con N yine kocasın- dan Mya Büyü ii ” linde işlemeyi dü- şürdü: — Kim ayol, Cazibe mi ? Daha dün kocasıyle kol kola geziyordu. Genç kız katıla katıla güldü: — Cazibe il, büyükanneciğim, Con Kravford, hani öğrendinizdi isim- lerini.. yine unuttunuz.. sinema yıldız- * Yazan: İLHAN S. TANAR ? NESİL larından biri.. ikinci, kocasıyle altı ay yaşadıktan sonra ayrılıyormuş. Büyükanne homurdandı ; , bütün gün onları oku- yub kafanı fena lâflarla BE İM eline bir iş alsan da otursan ne olur Bizim emmi böyle şeyler mi vardı? Şimdi gençler bunları okuya okuya büyüyorlar. Tevekele mi aileler- — A, kızım de geçim kalmadıf.. Biz, kulaklarımız üsbütün başka hikâyelerle dolarak büyüdük. Genç Ez ihtiyar kadının yanına sokulmuştu — nil hikâyelerdi onlar, nineci- gim ? — Nasıl hikâyeler miydi? Her halk de genç kızlara boşanmayı, seksen defa evlenmeyi öğreten hikâyeler de- gillerdi. Biz işittiklerimizden: sadakat, aile muhabbeti, annelik vazifeleri öğrenir- — Kim ayol, cazibe mi?,. Daha dik. Hele bir tanesi vardı, teyzem ne çok tekrarlardı Genç kız, şimdi minesinin diyya dibine Kek faz — olur, nineciğim, anlat. > akla iki gözü de doğuştan 4 bir kadın varmış. Fevkalâde güzel | duğu a tabiatin zalim bir cilvegi ne dünyan kendisinin güy G€ liğini göremiyen bu kadını, son dey rek çirkin, kanbur, cüce denecek kıj öf! kısa boylu bir adamla evlendirmişi dal Adamın çirkin olan sade suratı o gü re ise, ahlâkı da a beterg vin Ama kadıncağızın gözleri kör olduğ. &vi dan kocasının çirkinliğini bilmez, 4 a B yamak anına da katla; . Fak n da hayalinde ideal Eye izel varmış.. kendi DE hayali içi kocasına bir ş ekil vermiş, bu hal yal e sıy Bir gün kapı bir adam gelmiş: rahme ne çalınmış, ak saki Te gö bir z i A 3 7 Li bu dün kocasiyle kol kola geziyordu...