Kurtuluşun sıralari: 3 Giritli Cafer “ Kuşada , nın en kendi halinde, en sessiz, en çelim'iz bir delikanlısıydı. geldiği m m- lekete has çeviklikten, ataklık- tan, cessurluktan hiç bir eser yoktu. Kasabada, daha doğru- su hayatta dikka'i c Ibeden, sayılan bir hareketi göülmez- di. Giritli Cafer'e bir varmış bir yokmuş demek daha doğru idi. Milli müfrezel r, menl keti istilâ eden düşmanlarla çarpış- mağa (o başlamışlardı. e Giiitli Cafer bir gün cismi olmıyan bir varlığın gölğesi hali de müfreze kumandanı Mahmut Esat Beyin karşısına dikildi: — Bende marebe edezey- yiml dedi' O günden sonra müfrezede hava gibi görünmez bir mahi- yetle çalışmağa başla ı Saraç- olu sık sık şaka ederdi: — Cafer! Sen buraya nere- den geldin? — Ciri te, Beğimu! — Kaç yaşında? — Besl — Bu gece düşmana bir baskın yapacakmıyız? — Emir varsa yapazayiz! Ve hepsi gülüşürlerken Gi- ritli Cafer bir soluk kadar ses- siz, siperinin içine çekilirdi. Ne verirlerse onu yer, onu giyer- di. Silahı bile eski bir tek ateşli martin idi. İri yarı yapılı, gırtlağına kadar silâh cebhane kuşalı Veli Ağa bir kaç defa kumaudanlara söylemişti: — Bu C- afer kalabalık ediyor, sava- lim başımız- dan. — Niçin? Bazı bir kisi bir or'iudur. Hiç bir şey yapamazsa harbedenlere mara ile su- da taşıyamaz mı? Arkada- ki cephane y- üklerinin baş- ında bulunam- az mı? Giritli Cafer, Veli Ağanın bu sözlerini bir iki defa işi iği balde gücüne gitmek değil ya saçın « tek kılı bile kış ırdama- dı. Sessiz, silik bir adamdı işte... Müfrezeler bir sabaha kar- şı büyük ve muhim bir baskıu yapacaklardı. Karşıya «apılacak bu baskınla, sağda atla köprü ameliyesini ö.tmek i ti- yorlardı. İş çok tehlikeliydi. Geceden her şey hazı lan- 1 Alaca ka anlıkta işğal harbi başladı ve sağdaki müfreze koprüyü ei atmak hare- ke'ine geç ol e açık zanne- derlerken meğ r değilmiş Düş- man oraya tam mevcutlu, ma- kinalı bir bölüğü geceden yer- leştirmiş. Her iki istikamette kanlı bir mücadele olurken müfrezelerimizin yavınian ve arkasından bir aleş baskını başla lı, Tehlike ar'mıştı. Köp- rü atılamadı Karşıdaki işğal müfez si geri | çekilmek etkile kaldı. Fakat ateş baskını, baskınla kalmadı, sünğü takıp taarruza geçti. Arka aki ağılığın ba ında duan Giritli Cafer bu va iyeti hepsinde: eyi görüyordu. Bi: an düşü. dü ve düşmana doğru acı ac haykı'dı: — Bire kepareler! Hucum edersiniz? Hiç korkmazmısınız Tüklerden? Burda ben varım ire Yüz adım kadar ileriye koştu. Bir ivcir ağacına çıktı ve oradan, gelen düşmaca ateş etmeğe başladı. Tek ateşli martii, otomatik tabanca ça- bukluğu ile kullanıyordu. ir taraftan yarı Türkçe yarı rumca, duşmana küfürler savuruyor, bir taraftan ağacın üstünden arkadakile.e haykırı- yordu: — Bire Mahmui Esat Be-