15 Eylül 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 7

15 Eylül 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

esinde ğildir. he addriey hareket ettiren ruhtur.. Sözleri ıstılah farkları bertaraf edilirse, bu günkü Fizik ilminin nazari- yelerine İiğ de uzak değildir. Tales'in meziyeti ilâh denilen ve dünyanın haricinde telâkki edilen mâddeye rabtetmek, ruhun da maddeye merbut. bir kuvvet olduğunu ilk defa olarak söyl miş olmak- tır. Tales'in vazettiği ilmi fel- sefenin doiru yololduğuna di- ger bir dlilde, ondan evel hiç bir filozof kendisine ayni yolda halef bulamamış oldu'u halde, Milet felsefe mektebi diye ilk defa olarak bir felsefe mezhebi çıkmış olmasıdır. Bu felsefe mezhebinin mümeyyiz vasfı, Tales'in haleflerivin ayni usulü tatbik ettikleri halde, onun çıkarmış ol 'uğu neticelere mu- halif neticele e varmalarıdır; bu da yolun doğru olduğuna bir delildir. İlmi usul yanlışı tashih etmeğe müsait yol d-mektir; hakikate ancak hataları anla- yarak varılır. Bu makale Tales in hayatını ve felsefesini temamile anlat- mağa müsait olmadığı gibi, ha- leflerini burada o bildirmekde kabil d gildir. Maksadım da, zaten Milet fel efesini tafsilatı ile yazmak değil, ilmi fel efenin ilk defa olarak, bu gün bizim olan * na- dolu toprağında ba;lamış oldu- ğonu hatırlatmak ve ilmi seven gençlerin topraklarımızı bir kat daha sevmelerine hizmet etmek- tir, G. Ata kuvvetleri HAYAT,I. Edebiyat dersinde ne okutmalı? Liselerde edekiyat tedrisa- tının bugünkü şekli bu dersin gayesini temine muktedir ola- mıyor. Talim ve terbiye heyeti resisimiz, 137 numaralı Hayat ta çıkan makalesile bu acıklı ha kilkati ortaya koydu. Halbuki edebiyat tedrisatından beklenilen faydalar vardır. Liseyi bitiren genç, darül- fünun tahsili için lü umlu olan asri kültür hazı lığini yapmış sayılacaktır. Kültürin iki unsuru bilgi ve duygudur. Lise talebe sive yi minci asır adamının bil- mesi lâzım gelen müsbet ilim- leri öğretmiye, talebenin muha- keme ve kabiliyetini bu yola işletmiye çalışıyoruz; bu gencin tam kültüral ola ilmesi için ona bir yandan da yirminci asır adamının ze kini ver-bilmemiz icap eder. Talebeye bu zevki verecek olan edebiyat tedrisa- tıdr. Medreselerde ilim de, ede- biyat ta iskolastikti; liselerde ilim iskolastik olmaktan kur- tuldu. Bugün mekteplerimi de okutulan, bugünkü hayata lüzum ve faydası olan ilimdir. İlim iskolas ik olmaktan kurtuldu, fakat edebiyat henüz bu dam- gayı taşıyor. İlk n ei şelerden Osman ogul- ları hükümeti zamanına kadar- ki edebiyatımız aşiret ve feo- dalite devirlerinin köylüsüne mahsus iptidai ve büyük bir kısım şifahi bir edebiyatı, Fü- zuliden, Bakiden tanzimata ka- darki Istanbul edebiyatı saraya ye saray muhitine mahsus mah- dut muhataplı bir aristokrasi edebiya ıdır. Bu zaman dahi- linde tekkel!e ve halk arasında yazılıp okunan | edebiyat ise imperatorluk devrinin köylü ve orta sınıf şehirli ehalisine mah- sus bir ümmet edebiyatıdır. Tanzimatı Hayriyenin ilânından Cumhuri etin ilânına kadar ta- azzi ve teşekkül e mekle olan mahdut müne ver burjuvazi için yazıldı. Bugün lise talebesine veril- mesi icap eden zevk nedir. Aşire: ve feodalits köylüsünün zevki mi ? Sarayı mihrap sayan aristokrasinin dalkavuk zevki mi? Derviş ve aşık zevkimi? Yalnız kazancını ve kendi kü- çük sınıfının menfaatini düşünen esnaf ruhlu burjuvanın zevki mi? Zannederimki neo, ne öteki, ne de digeri... Halbuki elimizde mevcud edbiyat o devirlerin mabsu- lüdür, o zihniyetlerden, o cemi- yetlerden doğmuştur, o zaman- ki zevki trennüm eder. Demek ki mekteplerde bun- ları talebenin önüne koyamayız. Osmanlı edebiyatını okâmilen kapayıp tarihe tevdi etme:ten aşka yapılacak bir şey yoktur. Edebiyat tarihi için bu malze- meven islifade edebiliriz, fakat Cumhuriyet devrinin talebesi feodalite ve imperatorluk devir- leri edebiyatından kıraat ve zevk için hiç bir şey bekleye: mez . Cumhuriyet asrında, geniş halk kitlelerinin kendi kendile- rini idare ettikleri hürriyet as

Bu sayıdan diğer sayfalar: